Çoban Kıyafeti Giyip Sürü Başına Geçen Bakan Eker, Gdo ile İlgili Konuşmadı

Diyarbakır'da, 'Sürü yöneticisi elemanı benim' adlı projenin sertifika törenine katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, GDO'lu ürünlerin ithaline izin verdiği şeklinde yorumlanan biyo güvenlik yönetmeliğindeki değişiklik ile ilgili konuşmak istemedi ve gerekli açıklamanın kurum tarafından yapıldığını söyledi. Çocuklarının PKK tarafından dağa götürüldüğünü söyleyen annelerin oturma eylemine değinen Eker, "15 yaşındaki çocukları dağa kaçırmanın barış talebi ile bir ilgisi yoktur"dedi. Eker, programın sonunda çobanların giydiği kıyafeti giyip koyun sürüsünün başına geçti ve çobanların çaldığı kavalı dinledi.

"KEÇİ VE KOYUN SAYISI ARTI, ÇOBAN İHTİYACI DOĞDU"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır'da, 'Sürü yöneticisi elamanı benim' projesinde sertifika kazanan çobanlara sertifika dağıtım törenine katıldı. Eker, koyun ve keçi yetiştiriciliğini önemsemek gerektiğini, bugüne kadar bir çok alan desteklenirken koyun ve keçi konusunda hiç özel destek verilmediğini belirterek, "Milli servetimizin burada yattığını bilerek ilk olarak 2006 yılında destekleme kapsamına aldık. Yetiştiricilerinin örgütlenmesini sağladık. 1984 yılında yapılan sayımda Türkiye'de 53 milyon koyun ve keçi mevcut iken, 2002 yılında sayı 31 milyona düşmüş. Biz 31 milyon ile devir aldığımız keçi ve koyun sayısını bugün 39 milyona çıkardık. Önümüzdeki yıllarda bölgedeki mera ve yaylaların tam kapasite ile kullanımı ile bu sayı artacaktır. Bölgede 8 milyon olan koyun ve keçi sayısı 16 milyona çıkabilir. Sayı artığı için çoban sıkıntısı yaşanınca böyle bir proje başlattık. Sertifikalı çoban çalıştıran üreticiye devlet yılda 5 bin lira para veriyor ve koyun yöneticisi olan çobanını sigortasını da yatıracak"dedi.

"15 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU DAĞA GÖTÜRMENİN BARIŞ TALEBİ İLE İLGİSİ YOKTUR"

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konuşmasında çocuklarının PKK tarafından dağa çıkarıldığını söyleyen aelelerin oturma eylemine değinerek, şöyle dedi:

"Barışın tesisi için çocukları dağa kaçırılan yada kandırılarak götürülen annelerin gözyaşı ve feryatları çok önemlidir. Annelerin gönül yangınını söndürmek istiyoruz. Annelerin feryadının duyulmasını istiyoruz. Annelerin feryadı ve çığlığı kulak tıkılacak bir çığlık ve feryat değildir. Kim elinden ne geliyorsa bu uğurda çaba harcamalıdır. 15 yaşındaki bir çocuğu dağa kaçırmanın veya çıkarmanın hiçbir insani değer ile bağdaşır yanı yoktur. Bu topraklarda anneler çok göz yaşı döktü, çok ocaklar söndü. Bunlara yenilerinin eklenmesini istemiyoruz. Annelerin sesine kulak vermek gerekiyor. Çözüm süreci ile birlikte bölgemizde ve Türkiye'de herkesin kendi kimliği, kültürü ve dili ile başı dik yaşayabileceği bir idari yapı, sosyal sistem ve hukuki sistem kurmaya çalışıyoruz. İktidarımızda rüyada bile görülüp inanılması mümkün olmayan şeyler yapıldı. Yol keserek, insanların seyahat özgürlüğünü engelleyerek 15 yaşındaki çocukları dağa kaçırmanın barış talebi ile bir ilgisi yoktur. İşsizliğin bu bölgede çok yüksek olmasının sebebi devletin yatırım yapmaması, alt yapı hizmetlerini sunmaması değil, güven ve huzurun eksikliğindendir. Kalkıp çocukları dağa götürmek barışçıl bir adım değildir. Annelerimizin barış çığlıklarının en katı yürükleri bile etkileyebileceğini ve bu olayın barışa vesile olacağını düşünüyorum."

ÇOBAN KIYAFETİ GİYİP SÜRÜ BAŞINA GEÇTİ GDO'YU KONUŞMAK İSTEMEDİ

Sertifika almaya hak kazanan çobanlara sertifikalarını veren Bakan Eker, daha sonra Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün bahçesine çıkıp koyun sürüsünün yanına geldi. Basın mensuplarının gıda ürünlerinde yüzde 0,9 ve altında GDO bulunan ürünlerin satışına izin veren düzenlemeye yönelik soru üzerine Eker, "Bu konuda Biyogüvenlik Kurumu başkanı konuştu. Başka bir açıklama yapmaya gerek yoktur" dedi. Eker, daha sonra çoban kıyafeti giyip sürünün başına geçip bir yavru koyunu kucağına alarak çobanların kaval dinletisini dinledi.