Çözüm Süreci - Son Dakika
Güncel

Çözüm Süreci

Çözüm Süreci

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, çözüm sürecinde AB'den terörle mücadeleye tam destek beklediklerini belirterek, "Çünkü işledikleri suçlarla çok kazançlı hayat sürenlerden (çözüm sürecine) direniş geleceğinden eminim"...

10.04.2013 16:06

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, çözüm sürecinde AB'den terörle mücadeleye tam destek beklediklerini belirterek, "Çünkü işledikleri suçlarla çok kazançlı hayat sürenlerden (çözüm sürecine) direniş geleceğinden eminim" dedi.

Bağış, Belçika'daki düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi'nde

" Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni fasıl: AB katılım sürecine etkileri" konulu toplantıda konuştu.

Terörizmin uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve silah ticareti gibi yan ürünlerinin olduğunu ve bunlardan gelir sağlayıp lüks hayat sürenlerin bulunduğunu söyleyen Bağış, "Avrupalı dostlarımızdan terörle mücadelede tam destek bekliyoruz. Çünkü işledikleri suçlarla çok kazançlı hayat sürenlerden

(çözüm sürecine) direniş geleceğinden eminim" diye konuştu.

Bağış, bu kişilerin gelir kaynaklarını kaybetmek istemeyeceğine işaret ederek, "Süreci durdurmaya çalışan fertler ve gruplar ortaya çıkacaktır. O halde müttefiklerimizden, komşularımızdan ve dostlarımızdan bunların üstesinden gelmede tam işbirliği bekliyoruz" ifadesini kullandı.

Egemen Bağış, çözüm sürecini tek cümlede "Anayasa'da tüm vatandaşların eşit haklara sahip olması ilkesinin fiiliyatta hayata geçirilmesi" olarak tanımladı.

Çözüm sürecinin 2002 yılında başlayan demokratikleşme sürecinde yeni bir aşama anlamına geldiğini anlatan Bağış, şunları kaydetti:

"Bu yeni süreç teröre, kan dökmeye 'artık yeter' dediğimiz ve birbirimizi çok net bir şekilde anladığımız, kendi içimizden doğan bir süreçtir. Her vatandaşın eşit olduğu, binlerce yıldır birlikte yaşadığımız, birbirimizi değiştirmediğimiz ve değiştiremeyeceğimiz anlayışında olduğumuz bir süreçtir."

-"Terör durursa karşı saldırıya da gerek kalmaz"

AB Bakanı Bağış, çözüm sürecinin Türkiye'nin terörle mücadeleden vazgeçtiği anlamına gelmediğini vurgulayarak, "Terörle olması gerektiği gibi mücadele ediyoruz. Eğer terör durursa saldırı olmazsa karşı saldırıya da gerek kalmaz" dedi.

Çözüm sürecinde terör sorunu yaşamış İngiltere ve İspanya gibi ülkelerin tecrübelerinden faydalandıklarını belirten Bağış, AB'de Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan çevreleri, çözüm sürecini de göz önünde bulundurarak tutumlarını gözden geçirmeye davet etti.

-Sivil-asker ilişkileri-

Egemen Bağış, sivil-asker ilişkileriyle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'de ordunun çağdaşlaşmanın öncüsü olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyetimizin kurucularından çoğu askerdi. Bunlar en önemli sorumluluklarından birisinin Türkiye'nin modernleşmesinin devamını güvence altına almak olduğunu iddia ettiler. Türkiye'deki tüm bu reformlar modernleşme süreci doğrultusunda yapılıyor. O halde kendi yetkilerinden bazılarını terk etmek anlamına gelse de varlıklarını sorgulayamazlar. ve Türkiye'nin AB, demokratikleşme ve şeffaflık sürecine saygı gösterdiler. O halde artık böyle bir sorunumuz yok."

Bağış, Türkiye'de artık her kurumun kendi işini yaptığını ve bu noktada ordunun "dış tehditlere karşı ülke savunmasını" başarıyla yerine getirdiğini vurguladı.

Ülkenin iç zenginliğinin artık tehdit olarak görülmediğini; insanların farklı etnik kökenlere, farklı giyim tarzına, farklı görüşlere, farklı dillere, farklı tercihlere sahip olabildiğini ifade eden Bağış, "Bu farklılıklar bizi zayıflatmaz, tam aksine zenginleştirir. Ordumuz da aynı yaklaşım içinde" dedi.

-"Azınlıklara bu kadar cömert başka ülke yok"-

Bağış, Türkiye'de azınlık vakıflarına mülk iadesi kapsamında sadece geçen yıl 1,5 milyar avro değerinde gayrimenkulün geri verildiğini bildirdi.

"Avrupa'da azınlıklara bu kadar cömert olan başka ülke yok" diyen Bağış, azınlık vakıflarına mülklerinin iadesiyle "doğru olanı yaptıklarını" kaydetti.

Bağış, bu vakıflara ait gayrimenkullere geçmişte, Avrupa'nın farklı ülkelerinde Türklere ve Müslümanlara yönelik baskı ve haksızlıklara karşı bir cevap olarak el konulmuş olsa da böyle bir yaklaşımı tasvip etmediklerini dile getirdi.

-"AB gerçekten Türkiye hakkında ciddi mi-"-

Bağış, "Türkiye'nin AB üyeliğinde ciddi olup olmadığı" sorusuna şu yanıtı verdi:

"AB hala Türkiye'nin üyeliğiyle ilgileniyor mu- Eğer ilgileniyorsa bunu test edelim. Üyeliğe davet edin ve Türkiye'de referandum yapalım. Eğer referandumdan müspet sonuç çıkarsa bizi üye olarak kabul edin. Eğer çıkmazsa kendi yolumuza gideriz. AB gerçekten Türkiye hakkında ciddi mi- Gerçek soru budur."

Türkiye'nin son 1 yılda AB üyelerinden bile daha fazla reform yaptığını ve tek yanlı olarak bloke edilen fasıllarda bile ilerleme sağladığını anlatan Bağış, Türkiye'de AB üyeliğine destek yüzde 50'lerde iken bunun gerçekleşeceği konusundaki iyimserliğin yüzde 25'lere gerilemesinin kamuoyunda 50 yıllık süreçte AB tarafının tutmadığı sözlerden kaynaklanan şüpheyi gösterdiğini söyledi.

-"Hakaret özgürlüğü olamaz"-

Bağış, "Türkiye'de herkesin her istediğini eleştirme hakkı olduğunu fakat bunun hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmediğini" vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Çünkü hakaret oyununu başlatırsanız sonu gelmez. O nedenle Hollanda'da, diğer insanların değerine hakaret ederek siyaset yapan (aşırı sağcı lider Geert) Wilders gibilere karşıyım. Diğer insanların değerine hakaret ederek siyaset yapıyor. Kimsenin diğerlerinin değerlerine hakaret hakkı olamaz. Herkes istediğine inanabilir."

Kendi seçim bölgesi İstanbul'da camiler, kiliseler ve sinagogların 800 yıldır yan yana durduğunu ve insanlığa barış getirdiğini anlatan Bağış, şöyle devam etti:

"Zihinlerimizi yenilediğimiz bu yeni süreçle (çözüm süreci) gerçekte kendi tarihi genetik kodlarımıza geri dönüyoruz. Birbirimizi değiştiremeyeceğimizi fakat birbirimize saygı gösterebileceğimizi, birlikte çalışabileceğimizi ve daha iyi sonuçlar elde edebileceğimizi kavrıyoruz. O halde Türkiye doğru yolda. Avrupa için de en iyisini diliyorum. Bence Türkiye'nin deneyimine bakıp ders almalısınız. Çünkü Avrupa'da İslamofobi adında büyük bir sorunun gelişinden endişeleniyorum. Her geçen gün daha fazla ayrımcılık görüyoruz."

Bağış, Avrupa Politika Merkezi'ndeki bir sonraki toplantıda Avrupa'da İslamofobi'nin ve ayrımcılığın tartışılmasını önerdi.

- "Suriye halkına istediklerini seçme şansı verelim"-

Bağış, Suriye'yle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin İslam dünyasında

"Esed gitsin" diyen ilk ülke olduğunu hatırlatarak, uluslararası toplumu bu doğrultuda harekete geçmeye çağırdı.

Batılı ülkelerin Esed sonrasına ilişkin endişelerine katılmadığını belirten Bağış, "Esed gidince kimin geleceğini soruyorlar. Suriye halkı kimi seçerse o gelecek. Suriye halkına bu şansı vermeliyiz" dedi.

Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devrimlerin ardından Mısır ve Libya'ya "laiklikten korkmamaları" tavsiyesinde bulunan ve bu sözleri Müslüman Kardeşler hareketi taraftarları önünde söyleyebilen tek lider olduğunu hatırlattı.

-Kıbrıs-

Bağış, Kıbrıs sorununun çözümünde, Annan Planı'na "evet" diyen Nikos Anastasiadis'in Rumların yeni lideri seçilmesinin bir fırsat sunduğunu belirterek, AB'nin KKTC'ye 2004 yılında verdiği izolasyonları kaldırma ve doğrudan ticaret taahhüdünü yerine getirmesi ve Ercan Havaalanı'na doğrudan uçuşların başlaması halinde Türkiye'nin limanlarını ve hava sahasını Rum gemi ve uçaklarına açmaya hazır olduğunu kaydetti.

Böyle bir adımın herkesin çıkarına olduğunu belirten Bağış, güven artırıcı böyle bir adımın siyasi eşitliğe dayalı çözümü kolaylaştıracağını ifade etti.

Bağış, Kıbrıs'ta bölünmüşlüğün en çok Rum ekonomisine zarar verdiğini sözleri ekledi. - BRÜKSEL

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement