Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "( Suriye'de yaşanan gelişmeler) Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. ya bu mesele kısa sürede çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen ve yakın, uzak tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alacak daha büyük sorunların kapısı açılacaktır" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki İkinci Mülki İdare Amirleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suriye konusunda çeşitli platformlarda ideal olmasa bile, ümit verici birtakım gelişmelerin yaşanmaya başladığını belirterek, Rusya gibi birtakım ülkelerin bu gelişmeleri sabote ettiğini söyledi.
Sorunun çözümünde söz sahibi olan birtakım ülkelerin de bu sabotaja rıza göstermek ve dolaylı destek vermek durumunda kaldığını ifade eden Erdoğan, "Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. ya bu mesele kısa sürede çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen ve yakın, uzak tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alacak daha büyük sorunların kapısı açılacaktır. Biz, tüm meselelere bu hassasiyetle yaklaşıyoruz. Biz, Suriye halkının en kısa sürede barışa, huzura ve güvenliğe kavuşmasını, kendi geleceğini kendi belirleme hakkına sahip olmasını istiyoruz. Bu yöndeki tüm çözümlere destek vermeye hazırız" diye konuştu.
Erdoğan, Suriye bahanesiyle hayata geçirilmeye çalışılan diğer senaryoların başarı şansının olmadığının iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, "kendi sırça köşkte oturan hiç kimse başkasının camına taş atmamalı" ifadesini kullandı.
Tüm meselelere bu hassasiyetle yaklaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ülkeleri de aynı hassasiyetle, konumlarını yeniden değerlendirmeye davet etti.
Macera peşinde olmadıklarını ve kimsenin de maceraya atılmasını arzu etmediklerini kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin bölgesindeki tüm sorunlar karşısında dikkatli ve ilkeli bir politika izlerken, gelecek hedeflerinden taviz vermeden yoluna devam ettiğini söyledi.
"Bu işi tıkamaktan başka bir şey değil"
Önlerinde yeni Anayasa ve bununla bağlantılı olarak başkanlık sistemi tartışması olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'nin tamamen sivil siyaset eliyle ve halkın katılımıyla kendi anayasasını yazabilecek birikime ve dirayete sahip olduğuna inanıyorum. Fakat şu söylenerek masadan çekilmez, nedir o, 'darbe ile yapılan o Anayasa'daki veya yasalardan tümünün değiştirilmesi.' Ancak onlar değişecek ki ondan sonra Anayasa çalışmasına başlayalım. Nereden bakarsan bak 2 bin, 2 bin 500 madde. Bunların hepsi gözden geçecek, her madde bir, iki gününü alsa, nereden bakarsan bak 3-4 yıl böyle geçer. Ondan sonra neymiş, Anayasa'ya başlanacakmış. Böyle bir mantık olur mu? Bu işi tıkamaktan başka bir şey değil. Öyle bir yaklaşım tarzı olur mu?" diye konuştu.
Erdoğan, Başbakanlığı döneminde de benzer durumlarla karşılaştığını ifade ederek, "47 Madde, 3'er temsilci tarafından gözden geçirildi, hepsi paraf ettiler. Çıktı, açıklama yaptı, anamuhalefetin başkanı, dedi ki, 'Bu 47 maddeyi geçirelim.' Arkadaşlarımı gönderdim gidin, görüşün, geçirelim diye. Gittiler, görüştüler verdikleri cevap şu, 'Ama diğer 2 parti de buna evet diyecek.' Onların temsilcileri de bu maddeleri paraf ettiler, kabul ettiler. Olmadı. Sonra 60 maddeye çıktı. Ben arkadaşları yine gönderdim. Yine '4 partinin 4'ü de buna imza koyması lazım' dediler, yine olmadı" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İpe un sermek denir buna. Bunların iş yapmak, iş üretmek diye bir derdi yok. Bu, sadece ülkeyi kilitlemektir. Bunlardan bir şey çıkmaz. Öyle veya böyle ben inanıyorum ki, aklı selim sahibi olan parlamentonun diğer üyeleri kesinlikle bu işe kararlı bir şekilde yürürlerse masadan çekilenlere de 'hayırlı olsun' demekten başka söyleyecekleri bir şey yok. Ben diyorum ki, masada kalanlar, kararlı bir şekilde bu işi sürdürmelidirler. Yazık olur. Umutla bekleyen milletimize de yazık olur. Çünkü Türkiye mutlaka ama mutlaka yeni anayasasına kavuşacaktır. Şayet tüm bu partilerin uzlaşmasıyla sağlanamıyorsa o zaman aklını ve vicdanını ön planda kim varsa, tutuyorsa onlarla birlikte bu yolda yürünmeye devam edilir. ve buradan sesleniyorum diyorum ki, ey parlamentodaki saygın üyeler, değerli arkadaşlarım, gelin bir karar alın. Deyin ki 'Biz millete gideceğiz.' Millete gidin. Bakın bakalım millet size ne diyor. Hazırlayın, sunun millete. Millet 'evet' diyorsa, egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Siz Atatürkçü değil miydiniz? Atatürkçü olduğunuza göre, Gazi Mustafa Kemal ne diyor? 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Öyleyse haydi millete gidelim ve 'Millet bu kararı versin' diyelim. Milletin verdiği karara da uyalım. Çünkü burası iş tıkama yeridir ve bu parlamentoya saygısızlıktır."
"Türkiye'nin bu değişime ihtiyacı var"
Yeni anayasa konusunun şu partinin veya bu partinin meselesi olmaktan çıktığını ve bunun bir millet meselesi olduğunu ifade eden Erdoğan, bu konuda engelleyici olanın, gün geldiğinde millete hesap vereceğini dile getirdi.
Erdoğan, milletin, yeni anayasa konusunda yol açan ve katkı verene, gereken mükafatı vereceğinin altını çizerek, "İnşallah yeni Türkiye'nin inşası çerçevesinde yeni anayasamızı da çıkartacağız. Başkanlık sistemi de inşallah bu şekilde hayata geçecektir. Ha millet başkanlık sistemini istemiyor... Benim milletim başkanlık sistemini istemiyorsa, bizim milletimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktur, onu da öper, başımıza koyarız. Olay bu kadar basittir" diye konuştu.
Türkiye'nin bu değişime ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, kaymakamların da yeni Anayasa konusundaki görüşlerini ve düşüncelerini ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda konuklarına Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne teşrifleri için teşekkür eden ve görevlerinde başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlçelere en kalbi selamlarımı, saygılarımı gönderirseniz çok çok memnun olurum" dedi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Mülki İdare Amirler Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?