Ermenek'in Gözü Yaşlı Anneleri (1)

METİN BOLAT - Karaman'ın Ermenek ilçesindeki maden kazası sonrası "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleriyle herkesi duygulandıran Ayşe Gökçe ile arama kurtarma çalışmaları sırasında "Su çabuk boşaltılsın" diye toprağı elleriyle kazarken çekilen görüntüsüyle hatırlanan Nazmiye Gözbaşı, evlatlarının acısını ilk günkü tazeliğiyle yüreklerinde taşıyor.

Ermenek'te kömür ocağında 28 Ekim 2014'teki maden kazasında hayatını kaybeden 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin 77 yaşındaki annesi Ayşe Gökçe, kazadan 3 gün sonra AA muhabirine verdiği röportajda kullandığı "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleriyle adeta facianın simgesi haline geldi. Gökçe, hala evladının ardından gözyaşı döküyor.

Maden kazasının ardından arama kurtarma çalışmaları sırasında "Su çabuk boşaltılsın" diye toprağı elleriyle kazarken çekilen görüntüsüyle hatırlanan Nazmiye Gözbaşı'nın (64) da acısı dinmiyor.

Evlat edindikleri İsa Gözbaşı'yı kaybettikten sonra "Parada pulda gözüm yok, yeter ki hayır işleyeyim" diyerek eşiyle ailelere sağlanan destekleri kabul etmeyen, yardım için verilen 105 bin liranın yanı sıra kendilerine ait bahçe ve arsayı cami yapılması için bağışlayan Nazmiye anne, oğlu olmadan geçen her günün acısını gözyaşlarıyla bastırmaya çalışıyor.

Gökçe ile Gözbaşı, Anneler Günü'nü yine buruk geçirecek olmanın hüznünü yaşıyor.

"Sürekli pencereden bakıyorum"

Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlu Tezcan'ın acısının hala ilk günkü tazeliğini koruduğunu söyledi.

"Gitme kuzum dedim. Kendi kendini ocağa attı. Böyle olacağını bilseydim ayaklarını zincirle bağlar, salmazdım. Rüyamda bir görsem, öpeceğim, kucaklayacağım, 'Gitme yavrum beni bırakma' diyeceğim. Oğlumu en azından rüyamda görmek için dua ediyorum." ifadelerini kullanan Gökçe, hasretini ağlayarak dindirmeye çalıştığını anlattı.

Gökçe, "Başka çarem yok. Ağlamaktan gözlerim de görmez oldu. Sürekli pencereden bakıyorum. Hangi yoldan gelir diye yolunu gözlüyorum." diye konuştu.

"Alnımızdaki leke kömür karası"

Gözbaşı ise oğlunun mekanının cennet, kabrinin nur olması için her gün dua ettiğini, elinden başka da bir şey gelmediğini ifade etti.

Günlerce sanki oğlu gelecekmiş gibi yola baktığını, gözyaşı döktüğünü anlatan Gözbaşı, "Oğlumu bu dünyada mutlu edemedim ama ahirette mutlu olması için her şeyi yapmaya hazırım." dedi.

"Anne olarak bir günüm bir ay, bir ayım yıl gibi geçer. Onsuz her günüm karanlık, zindan gibi. Bütün dünyam, kalbim, her şeyim oydu. Dünyayı verseler ne yapacağım, hiçbir şeyden mutlu olmam." diye konuşan Gözbaşı, oğlunun yokluğunun çok zor olduğunu kaydetti.

Gözbaşı, "Alnımızdaki leke kömür karası, elimizdeki kazma ekmek parası." ifadesini kullandı.