Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek parti iktidarı döneminde, alkol teşvikinin abartılı bir propagandaya dönüştürüldüğünü, lokantalara afişler asıldığını, alkolün ne kadar faydalı olduğunun anlatıldığını belirterek, "O dönemde, alkollü içkilere adeta 'halis gıda süsü' verilmek istenmiştir. Dahası, alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, yayınlanan bazı kitaplarda, maalesef, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Dünya Sağlık Örgütü işbirliğiyle düzenlenen Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nun resmi açılışında konuştu.
Türkiye'de alkol üzerine değerlendirmelerin yapılacağı ilk uluslararası çalışma olma özelliği taşıyan sempozyumun, aynı zamanda en büyük, kapsamlı, yoğun katılımlı program olma niteliğine sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugün medeniyetlerin ve kıtaların buluştuğu İstanbul'da, 53 ülkeden, 1200'ü aşkın temsilciyi, uzmanı ağırladıklarını söyledi.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri kutlayan Erdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Margaret Chan'a, yoğun çalışma programına rağmen aramızda bulunduğu için özellikle şahsım ve milletim adına teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.
-Men-i Müskirat Kanunu-
Başbakan Erdoğan, sempozyumun hükümet olarak halk sağlığına verdikleri önemin ve sağlık alanında insan merkezli yaklaşımlarının da bir tezahürü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İnanıyorum ki, burada gerçekleştirilen çalışma, burada sunulacak tebliğler, halk sağlığı için bir kılavuz niteliği taşıyacak, alkol politikaları alanında çalışmalar yapan uluslararası aktörler için bir farkındalık oluşturacaktır. Sempozyumun gerçekleşmesinde, TBMM'nin de çok büyük emekleri var. Bildiğiniz gibi üç gün önce, 23 Nisan'da, TBMM'nin kuruluşunun 93. yıl dönümünü kutladık. Bu anlamlı buluşma vesilesiyle o günlere ait bir detayı burada sizlerle paylaşmak istiyorum. O da şudur; şöyle Meclisimizin tarihine bakığımızda çıkan kanunlar arasında çok ilginç bir kanun var. Bu da 'Men-i Müskirat' adını verdiğimiz ve alkollü içkileri men eden, sarhoşluk verici içkileri yasaklayan bir kanunu çıkarmaktır. 93 yıl önce...
Evet, Milli Mücadelemizin zaferle sonuçlanmasını sağlayan, Cumhuriyetimizin kuruluşuna öncülük eden o gazi Meclisimizin bir cuma günü dualarla açılan o yüce meclisimizin çıkardığı ilk 5 kanundan biri Men-İ Müskirat Kanunu'dur. Bunu özellikle ülkemdeki değişik çevrelere atfen de söylüyorum. Çünkü bunun üzerinde onların da çok daha dikkatle durması lazım.
TBMM'nin toplanmasından 5, bir yürütme organı oluşturmasından 3 gün sonra, 28 Nisan 1920'de, Trabzon mebusu merhum Ali Şükrü Bey, ülkede içki üretimi ve tüketiminin yasaklanmasına ilişkin bir kanun teklifi verdi. Men-i Müskirat Kanunu, Meclisimizin çalışmaları başladıktan sonra sunulan 4. kanun teklifidir. Merhum Ali Şükrü Bey'in bu teklifi, Meclis oturumunu yöneten reis tarafından okutulduktan sonra, o istiklal mücadelesi günlerinde, o buhranlı dönemlerde dahi, son derece ehemmiyetli bir teklif olarak görülmüş ve ivedilikle görüşülmek üzere ilgili encümenlere havale edilmiştir. Alkollü içkilerin yasaklanmasına ilişkin bu teklifin, Millet Meclisimizin kurulmasından sadece 5 gün sonra verilmiş olması son derece anlamlıdır. Merhum Ali Şükrü Bey'in sunduğu ve 6 maddeden ibaret içki yasağı teklifi, Meclis'e sunulduktan 5 ay sonra, 14 Eylül 1920'de alkışlar ve bravo nidaları eşliğinde kanunlaşmıştır."
-"Alkollü içkilere 'halis gıda süsü' verilmek istenmiştir"-
Başbakan Erdoğan, bu kanunun uzun süre yürürlükte kalamadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Tek parti iktidarının tepeden inmeci, dayatmacı çağdaşlaşma zihniyeti yüzünden söz konusu kanun, tümüyle yürürlükten kaldırıldı. 'Çağdaşlaşacağız, modernleşeceğiz, uygarlaşacağız, alafrangalaşacağız' denilerek, adeta taklitçi bir anlayışla alkol tüketimi özendirilmeye ve teşvik edilmeye başlandı. 'Bedeli ne olursa olsun' dediler, 'ölenler öldü kalan sağlar bizimdir' dediler.
Tek parti iktidarı döneminde, alkol teşviki o kadar abartılı bir propagandaya dönüştürülmüştür ki, lokantalara afişler asılmış, alkolün ne kadar faydalı olduğu anlatılmıştır. O dönemde, alkollü içkilere adeta 'halis gıda süsü' verilmek istenmiştir. Dahası, alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, yayınlanan bazı kitaplarda, maalesef, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır. O kadar ki, bazı aileler, sağlığa faydalı diye lanse edilen birayı, besleyici olduğu gerekçesiyle ilkokul çağındaki çocuklarına, evlatlarına içirmeye başlamışlardır. Ankara'da, Atatürk Orman Çiftliğinde, çocuklara, adeta süt gibi, meyve suyu gibi alkolü içkiler içirilmeye başlandığını gösteren fotoğraflar elimizde var. Neyse ki, toplumsal yapı, toplumsal doku, devlet eliyle teşvik edilen alkol tüketimine karşı direnç göstermiş, alkolün çok daha yaygın kullanımının önüne bu sayede geçilebilmiştir.-
(Sürecek) - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Global Alkol Politikaları Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?