Gökova'nın Dibi 'Süpermarket' Gibi

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde düzenlenen panelde, Gökova Körfezi'nde yaşanan kirlilik ve sorunlar tartışıldı. Teknesiyle dünya turu yapan ilk Türk olan Sadun Boro, denizin dibinin supermarket gibi olduğunu belirtti.

Bodrum Denizciler Derneği ve Halikarnas Balıkçısı'nı Anma ve Yaşatma Girişimi tarafından Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın 121. doğum yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Halikarnas Balıkçısı'ndan günümüze Gökova'nın çığlığı" isimli panel yapıldı. Panele, Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Erdem, denizci ve balıkçı Mazlum Esim, sünger avcısı Mehmet Baş, yazar Haldun Sevel, balıkçı Ercüment Altınsoy, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz ve dünyanın çevresini teknesiyle gezen ilk Türk denizcisi Sadun Boro katıldı. Panel öncesinde, Özel Yücel Etüt Merkezi öğrencileri, Halikarnas Balıkçısı'nın yaşamını, deniz sevgisini, kitaplarını ve düşüncelerini anlatan "Halikarnas Balıkçısı'nın Merhabası" isimli dramayı sahneledi. Balıkçı'yı 12 yaşındaki 6. sınıf öğrencisi Denizhan Somon canlandırdı. Öğrencilerin başarı ile sahneledikleri drama, izleyenlerden de alkış aldı.

ULUSLARARASI SÜPERMARKET

Denizcisi Sadun Boro, Gökova'nın yat turizmine elverişli olan bir yer olduğunu ve yanlış politikalar nedeniyle bu hale geldiğini belirtti. Boro, "Yat turizmine bu kadar elverişli olan Gökova'yı Allah bizlere bahşetmiş de neden kıymetini anlayacak insanları esirgemiş buradan? Gökova gün geçtikçe perişan bir hale gidiyor. Dönem dönem inşaatları durdurduk ve SİT alanlarının yapılmasında da başarılı olduğumuz zamanlar oldu. Devlet tarafından Gökova korunursa, yöneticiler buranın kıymetini anlar ve insanlar üzerinde bir çevre bilinci oluşur diye düşündük. Seneler sonra yanıldığımızı maalesef gördük" dedi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde özel çevre koruma statüsü yönetmeliğinin çıkartıldığını hatırlatan Boro, "Gökova'nın güzelliği ve kıymeti anlaşıldığında, mavi yolculuğun başlamamasıyla, insanoğlu gittiği her yeri kirlettiği için buraları da kirlilik aldı. Hem sahiller hem de denizin dibi uluslararası bir süpermarket gibi oldu. Bunları temizlemek için çaba harcamak yerine, görmezden geldik. Bugüne kadar düzenlenen paneller ve buralarda söylenenler hep lafta kaldı. Umarım bugün yapılan konuşmalar, Gökova'nın çığlığına kulak vermek için bir farkındalık yaratır" dedi.

GÖKOVA'DA TURİZMİN GETİRDİĞİ EROZYON VAR

Beş yıl boyunca Gökova'yı gönüllü olarak ailesi ile temizleyen balıkçı Ercüment Altınsoy, Gökova'nın koyları ve kıyılarının bir cennet olduğunu ancak, bu kıyıların çöplerden geçilmediğini, turizmin Gökova'da bir erozyon yarattığını söyledi. Altınsoy, "Gökova'nın eskiden konumu çok farklıydı, balık bitmez deniyordu, bugün balığa da hasret kaldık. 5 yıl bir proje kapsamında Gökova'yı ailemle teknemde yaşarak temizledik. Her sezonda en az 120 kamyon çöp topladık. Ama her gittiğimizde de aynı manzara ile karşılaştık. Yazın altında gölgesinde serinleyeceğiniz ağaç kalmadı. Tatile gelen insanlar, Gökova'da mavi tur yapan ya da kıyılarda dolaşan insanlar nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorlar anlamıyorum. Onlar güzel anılarını yanlarında götürüyorlar, bizlere çöplerini bırakıyorlar. Ben denizde teknemde yaşıyorum. Gökova bizim tarlamız gibi, biz yılın 12 ayı oradayız. İnsanlarımız hunhar davranıyor, kıyılar çöplerle dolu. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama turizmin yarattığı erozyon ile mücadele etmek kolay değil. 5 yıldır mücadele ediyorum. Bu konuda insanların biraz daha duyarlı olmalarını istiyorum" diye konuştu.

GÖKOVA İÇİN YARIN ÇOK GEÇ

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı ve Uzak Yol Kaptanı Mustafa Demiröz de, balıkçının emanetini 50 yıllık bir sürede insanların bu hale getirdiğini belirtti. Demiröz, "Balıkçı'nın Gökovası'ndan bugüne geldik. 50 yılda biz yaptıklarımızla yaşadığımız yeri bu hale getirdik. Şimdi bunun farkına varıyorsak, bu pisliği temizlemek de bize düşer. Temizleyelim ki, çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek nesillerimize, güzel bir şeyler bırakabilelim. Unutulmamalı ki deniz olmazsa hayatta olmaz. Gökova için yapacak bir şeyimiz varsa, sivil toplum örgütleri birlik olup, onu bugün yapalım, çünkü yarın çok geç olacak" dedi.

Yaklaşık 3. 5 saat süren panel, konuşmacıların sunumlarını tamamlamasının ardından soru cevap bölümüyle sona erdi.