Gölcük'teki 'Sessiz Çığlık'ta Tahliye ve Beraat Beklentisi

Gölcük'ün Değirmendere semtinde Çınarlık Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde toplanan ve ellerinde yakınlarının fotoğraflarını taşıyan. sayıları 50 civarında olan tutuklu yakınları her zamanki gibi sessiz protestoda bulundu.

KUMPAS OLDUĞUNU BİZ ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA 3 YILDIR SÖYLÜYORUZ

Burada bir açıklama yapan tutuklulardan Deniz Kurmay Albay Önder Çelebi'nin eşi Gonca Çelebi Biz zaten bu davalar süresince kumpas olduğunu 3 yılı aşkın süredir çığlık çığlığa söylüyoruz. Eşlerimiz 21 tane bilirkişiden rapor aldılar. Delillerin sahte olduğunu hükümetten bir sürü insan demeye başladı kumpas diye. Yeniden yargılanma değil bizim amacımız. Direk tahliye direkt beraat istiyoruz. dedi. Gonca Çelebi şöyle devam etti

TAHLİYE VE ARKASINDAN BERAAT BEKLİYORUZ

Bunu biz zaten yıllardır söylüyoruz. Yani bunu nihayet itiraf ettiler. Ben itiraf ettiklerini düşünüyorum. Malesef acı acı gülümsüyorum ben şu olanlara. 'Filler tepişiyor çimenler eziliyor' diye çok güzel bir lafımız var bizim. Yine birilerine birşeyler oluyor. Ama biz tahliye ve arkasından da beraat bekliyoruz. Çünkü bizim eşlerimiz, abilerimiz babalarımız suçsuz. Biz bunu 3 yılı aşkındır haykırıyoruz. Artık madem hükümetten de ordan burdan da, gazete köşelerinde 2 yıl önce neredeyse 'bunlar asılmalı' lafını getiren insanlar, onlar bile artık diyorlar ki 'kumpasmış'. 'Askere kumpas kuran hükümete de kurmaz mı' diyerek şimdi komik, acınası şeyle söylüyorlar. Madem öyle diyorlar tekrar bizi 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ellerine teslim edeceklerine, çünkü biz orada adalet görmedik. Hukuksuzluk gördük. Hukuk'un H'si yoktu o davalarda. Silivri Davaları Nazi Kamplarındaki gibiydi. Adaletin A'sını Hukuk'un H'sini göremedik biz orada. Biz tekrar yargılanma beklemiyoruz. Ben kendi adıma en azından bunu söylüyorum. Ben beraat bekliyorum eşime ve diğer dava arkadaşlarına. Çünkü bunlar suçsuz üstüne basa basa söylüyorum.

BAŞBAKAN 10. AĞIR CEZA SAVCISINA DA SESLENSİN

Gonca Çelebi konuşmasında, Suçsuzluğumuz artık heralde bazı vicdanlarda da kabul görmüştür. Zaten biz halkın büyük bir kısmının inandığını biliyorduk. Burada sessiz çığlıkta 3-5 kişi de olsak, gazetelerde birileri sesimizi medyada duyurmaya çalışıyorsa inananlar vardı bize. Bu artık daha da dillendiriliyor. O yüzden beraat bizim talebimiz. Yeniden yargılanmak falan değil. Tekrar 10 Ağır Ceza'nın vicdansız ellerine gideceksek hiçbir anlamı yok. Çünkü oradaki hakimler savcılar bizi dinlemediler. Bugün savcıya başbakan miting alanlarında sesleniyor. 'Kimin savcısısın' diye. Lütfen kendisinden bekliyorum. 10. Ağır Ceza'nın da savcısına seslensin 'kimin savcısıydın da bunları dinlemedin. Tutuklattınız. Ondan sonra da hiç adil olmayan şartlarda yargıladınız' diye lütfen sorsun 10. Ağır Ceza'ya

BİZİM ÇOCUKLARIMIZ AĞAÇ BKABUĞUNDA MIYDI Deniz Kurmay Albay Ümit Metin'in eşi Berna Metin de açıklamasında, Biz 2,5 yıldır devam ediyoruz. 5 yıldır süren davalar var. Ergenekon'la başladı Porazköy yalanı arkasından Balyoz çıktı. diyerek şöyle devam etti Amirallere suikast bir, Amirallere Suikast iki. Hani vardı ya eskiden Varan bir, Varan iki, Hakikikoç, Özkoç gibi otobüs firmaları. Onlar gibi oldu. Saçma sapan şeylerle insanların hayatlarını kararttılar. Hepimizin hayatı karardı. Ama biz dimdik ayaktaydık hala da ayaktayız, çünkü biz haklıyız. Onlar suçsuzdu. Biz çocuk coluk bas bas bağırdık. Ama sesimizi kimseye duyuramadık. Malesef yolsuzluktan bir sürü kişi içeri alındı. Şimdi tüm medya haber kanalları, ağlayan çalan çırpanın eşlerine mikrafon tutuyorlar. Çocukları incinmesin. Bizim çocuklarımız ağaç kabuklarında mıydı Bizim her yaş grubundan çocuğumuz var. Anne hamileydi. Baba tutuklandıktan sonra doğum yaptı. Hapishanede biz 1 çocuğun yaş gününü kutladık. Bu ne demek biliyor musunuz Çocuk 1 yaşında doğum gününü hapishanede kutladı. 0'dan 30 yaş grubuna kadar çocuklarımız var. Niye hiç kimse bizim çocuklarımızın göz yaşını dinlemedi. Bizim çocuklarımızın incilmesinin cevabını kim verecek

Kalabalık açıklamaların ardından sessizce dağıldı.