Hak-İş Başkanlar Kurulu Açıklaması

Hak-İş Başkanlar Kurulunca, kıdem tazminatıyla ilgili bir fon oluşturulması yönündeki tartışmaların yapıcı bir anlayışla sürdürülmesi gerektiği belirtilerek, "Kıdem tazminatında kazanılmış haklar korunmalı ve kıdem tazminatı yeni güvencelerle geliştirilmeli" değerlendirmesinde bulunuldu.

Hak-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, 25 Ocak'ta KKTC Kamu Sen'in ev sahipliğinde Lefkoşa'da gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu toplantısının sonuç bildirgesine yer verildi.

Çalışma hayatının yanı sıra ülke gündemindeki önemli sorunların görüşüldüğü toplantıya ilişkin sonuç bildirgesinde şunlar kaydedildi:

"Hükümet ile işçi konfederasyonları arasında kamuda çalışan alt işveren/taşeron işçilerinin tamamını kapsayacak şekilde sözleşme imzalanmaması halinde, toplu iş sözleşmeleri, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile imzalanacaktır. Bu halde, toplu iş sözleşmeleri ile verilen ekonomik ve sosyal haklar, hükümet tarafından ödenmesine rağmen, işçiler nezdinde, bu haklar Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilmiş gibi bir algı ortaya çıkacaktır. Bu algının oluşmaması amacıyla, Hak-İş Başkanlar Kurulu olarak toplu iş sözleşmelerinin imzalanabilmesi için gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz. Bunun yanında, 21 Nisan 2007'de yürürlüğe giren 5620 sayılı kanun ile hem kamuda geçici işçi çalıştırılmasına büyük bir kısıtlama getirilmiş hem de 2007 yılına kadar 12 ay çalışma imkanına sahip olan geçici işçilerin çalışma süresi 6 ay ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme nedeniyle kadrosuz işçilerin yılın sadece 5 ay 29 gününde çalıştırılması ve yılın diğer yarısında işsiz kalmaları nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşandığı görüşündeyiz."

Kıdem tazminatı hususunda kazanılmış hakların korunması ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, "Kıdem Tazminatı konusunda istisnasız her bir çalışan için güvence altına alınacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin yaşanmayacağı bir sistemin geliştirilmesini talep etmekteyiz. Çalışanların kıdem tazminatına hak kazanma ve alma konularında yaşadıkları sorunun çözümü için bu hakkın garanti altına alınması gerektiğine inanıyoruz. Kıdem tazminatıyla ilgili bir fon oluşturulması yönündeki tartışmaların yapıcı bir anlayışla sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Kıdem tazminatında kazanılmış haklar korunmalı ve kıdem tazminatı yeni güvencelerle geliştirilmelidir" görüşü savunuldu.

Bildirgede, "Özel istihdam bürolarının, mesleki faaliyet olarak geçici iş ilişkisinde bulunmasına yönelik düzenlemeler iş piyasasında kaos yaratacaktır" değerlendirmesinde bulunularak, "İş ve işçi bulmaya aracılık yapmak üzere özel istihdam bürolarının kurulması konusu zaten 4857 sayılı İş Kanunu ile yürürlüğe girmiştir ancak bu büroların aracı kurum olma niteliğinden çıkarılarak doğrudan işverenmiş gibi çalışmaları konusuna gelirsek Hak-İş Başkanlar Kurulu olarak konu ile ilgili olarak ülkemizde yapılmak istenen yasal düzenlemeleri kabul etmemiz mümkün değildir" ifadelerine yer verildi.

Sığınmacılar için uygulanabilir, sürdürülebilir ulusal ve uluslararası politikaların geliştirilmesinin önemine işaret edilen bildirgede, sığınmacıların eğitim, sağlık ve kayıtlı çalışma imkanları da dahil bulundukları toplum ile uyumlaştırma faaliyetlerine önem verilmesi, yüzde 10'luk istihdam kriterine uyulması ve Türkiye'deki örgütlü yapıya zarar vermeyecek düzenlemeye gidilmesi gerektiği savunuldu.