Han Şeyhun Katliamı İçin Rusya'ya Suçlama

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Beşşar Esed rejiminin Han Şeyhun kimyasal silah katliamını, "yüksek ihtimalle Rusya'nın desteğiyle bilinçli ve üç aşamalı bir plan dahilinde" gerçekleştirdiğini iddia etti.

SNHR, dün saldırıdan kurtulanlar, yaralıları tedavi eden doktorlar, sivil savunma görevlileri, tanıklar ve telsiz görevlilerinin ifadeleriyle hazırlanan "Rus güçleri yüksek ihtimalle Han Şeyhun katliamında rejim güçlerini destekledi" başlıklı bir rapor yayımladı.

4 Nisan'da Türkiye sınırındaki İdlib iline bağlı Han Şeyhun'da 91 sivilin öldüğü, en az 520'sinin yaralandığı kimyasal silah katliamını inceleyen raporda, ilk aşamanın rejimin Su-22 sabit kanatlı savaş uçağının Şamali mahallesini bombalaması olduğu bilgisine yer verildi.

Raporda, ikinci aşamanın kimyasal silah bombalarının düştüğü alana yardım gitmesini engellemek için Han Şeyhun'a giden yolların birkaç kez bombalanması olduğu belirtildi.

Üçüncü aşamanın SNHR'nin Rusya'ya ait olduğuna "inandığı" Su-25 savaş uçaklarının yaralı sivilleri öldürmek için birkaç kez sabit kanatlı savaş uçaklarıyla bir sağlık merkezini, bir sivil savunma merkezini ve yaralıların akın ettiği iki alanı bombalaması olduğu ifade edildi.

Raporda ayrıca, rejimin saldırıyı büyük çaplı katliam yapabilmek için havanın durgun ve sıcaklığın düşük olduğu sabah erken saatlerde düzenlediği vurgulandı.

SNHR raporunda Rusya'ya ait olduğuna inanılan savaş uçaklarının saldırıdan 48 saat önce İdlib'in güney kırsalını bombaladığı ve Han Şeyhun katliamında yardım ulaştırılmasını engellemek için hazırlık yaptığı öne sürüldü.

Doğu Guta katliamıyla büyük ölçüde benzer taktik

Raporda, rejimin 21 Ağustos 2013'te bin 500 sivili öldürdüğü Doğu Guta kimyasal katliamıyla büyük ölçüde benzer taktikleri kullandığına işaret edildi.

SNHR'nin 25 ayrı raporunda rejimin iç savaş boyunca 346 kez kimyasal silah katliamı yaptığını belgelediğinin hatırlatıldığı raporda, 169 saldırının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Doğu Guta katliamının ardından aldığı 2118 sayılı karardan sonra yapıldığına dikkat çekildi.

Raporda, BMGK'ya Rusya'ya rejime verdiği desteği durdurması için baskı yapma çağrısında bulunuldu.