Hatay'da Köy Boşaltan Kavga (2)

Köy MUHTARI: EVLERİNİ KENDİLERİ YAKTI

Antakya'ya bağlı Apaydın Köyü'nde yaşandığı ileri sürülen olaylarla ilgili konuşan Apaydın Köyü Muhtarı Ömer Çağatay, "Dönmez Ailesi, olaylardan haklı çıkmak için kendi evlerini yaktı" iddiasında bulundu.

Köyde çıkan olayların bir an önce durulmasını herkesten çok istediğini belirten Çağatay, 45 gün önce yaşanan olaylar sırasında, Ahmet Dönmez'in balkondan ateş açtığını ve Çağatay Ailesi'nden bir gencin ölümüne ve 10 kişinin de yaralanmasına neden olduğunu iddia etti. Dönmez Ailesi'nin kaçak mazot satmak için sürekli köyde problem çıkardığını ileri süren Çağatay, şöyle konuştu:

"Apaydın Köyü'nün bir mahallesinde ikamet eden Dönmez Ailesi, Suriye'den temin ettikleri mazotu satmak için anayoldan geçen insanları rahatsız etmekteler. Bu konuda köy muhtarı olarak kendilerini defalarca uyardım ve böyle bir şeyin köyümüze yakışmadığını, köyümüzün isminin kötüye çıktığını söyledim. Ama buna rağmen yol kesmeye devam ederek, yoldan geçen yabancıların araçlarını taşlayıp, camlarını kırarak, zorla mazot satmaya çalıştılar. Olay günü, telefonum çaldı ve Dönmez Ailesi'nin evlerinin bulunduğu yerde yine olay çıktığı söylendi. Olay yerine gittim, köy halkı oradaydı. Ne olduğunu sorduğumda, 'mazot yüzünden' olduğu söylendi. Ben de, Ahmet Dönmez'e 'Bu size yakışmaz, ayıptır' deyince, bana sert çıkarak 'Sen karışma. Sen devlet değilsin' deyip, beni iterek evine gitti ve evin balkonunda yolda toplanan kalabalığa ateş açmaya başladı. Kurşunlardan bir kişi yaşamını yitirirken, 10 kişi yaralandı. Yaralananlar sadece Çağatay Ailesi'nden değil. Köyde yaşayan diğer ailelerden insanlar da yaralandı. Evimiz yakıldı diye çıkarılan haberler asılsız ve yanlış. Bunları, köyden kimse tehdit etmedi ve etmemektedir. Kendileri bir genci öldürüp, köyde ikamet eden ailelerden 10 kişiyi yaraladıkları için evlerini şehre taşıdılar. Sonra da, 'Evlerimiz yakıldı' diyerek, açıklamalar yapmaktalar. Bu köyde 30 yıllık muhtarım. Benim için bütün köy halkı eşittir. Benim tek amacım, köyde huzur ve sükuneti sağlamaktır."