HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Erkek egemen zalim iktidara karşı bizim en güçlü silahımız, zılgıtlarımızdır, bizim barış irademizdir, barış için direnme tavrımızdır ve inadımızdır. Bilenler bilir ki inadımız, inattır" dedi.
Yüksekdağ, Dünya Ticaret Merkezi'nde, partisinin "kadın seçim bildirgesi"nin tanıtım töreninde konuştu.
Figen Yüksekdağ, 7 Haziran'da büyük bir başarı elde edildiğini söyleyerek, 7 Haziran'dan bugüne Türkiye halklarının çok önemli, tarihsel, kritik bir sürece girdiğini ifade etti.
HDP'nin 7 Haziran'daki seçim zaferinin, aynı zamanda kadın iradesinin, kadınların demokratik siyasete katılımının zaferi olduğunu savunan Yüksekdağ, "Ama 7 Haziran seçim sonuçlarını tanımadılar. 7 Haziran'da ortaya çıkan halk iradesini, demokratik seçim sonuçlarına damgasını vuran kadın iradesini tanımadılar. 1 Kasım'da yeniden bizlere dayatılmış bir seçimle karşı karşıyayız. Ama bugün kadınlar olarak çok açık ve net bir şekilde yeniden söylüyoruz; Bizim demokratik irademizi tanımayanı, biz de tanımayız" diye konuştu.
"Erkek egemen siyasi iktidar ve gözü kararmış siyasi yapının, kadınların her alanda, yaşamın dört bir yanında şekillenen gücünü, iradesini karşısına aldığını" iddia eden Figen Yüksekdağ, şunları söyledi:
"7 Haziran seçim sonuçları HDP açısından değil sadece, bütün Türkiye toplumu açısından çok önemli bir kazanımdı. 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra HDP ve bizler, merkezi erkek egemen siyaset içerisinde kadın iradesinin ve temsiliyetinin ne anlama geldiğini çok güçlü bir biçimde gösterdik. Türkiye tarihinde ilk defa Meclis çatısı altına bir kadın grubu oluşturuldu. ve kadını eşit temsil etmeye giden yolda çok önemli bir başarı elde edildi. Ama çok kısa bir süre içerisinde bu duruşu hazmedemeyenler, buna ideolojik ve siyasi düşmanlık besleyenler, halkın her düzeydeki kazanımlarını yıkmaya ve yağmalamaya yöneldiler bu süreç içerisinde."
"Geride kalan kısa dönemde kimisi gerilla, kimisi asker, kimisi polis gençler katledildi" diyen Yüksekdağ, sekiz aylık sürede 200 kadının, ilan edilmemiş, adı konulmamış bir savaşla, erkekler tarafından katledildiğini iddia etti.
Bu kadınların katillerinden hesabın sorulmadığını ve caydırıcı, cezalandırıcı tedbirlerin alınmadığını savunan Figen Yüksekdağ, "Kadınların katili erkekler mahkeme salonlarında boyun büküyor, kravat, takım elbise giyiyor diye ceza indirimi uygulandı. Haksız tahrik, yine her alanda, yargı sisteminde sınırsızca erkeklerin lehine kullanıldı. Kadınlar, kendi ölümünün bile sorumlusu haline getirildi" ifadesini kullandı.
Yüksekdağ, 20 Temmuz'dan bugüne Kürt halkına karşı ilan edilmiş bir savaşta, sadece 94 sivilin katledildiğini öne sürdü.
20 Temmuz'dan sonraki süreçte 22 çocuğun katledildiğini ve bunlardan en büyüğünün yaşının 15 olduğunu aktaran Figen Yüksekdağ, "Bütün bu katliamlar, kıyım her yerden, her alandan kadınların yaşamını, kadınların gelecek özlemini ve direnişçi tutumunu hedefliyordu, bunu kırmak içindi" şeklinde konuştu.
"Erkek egemen zalim iktidara karşı bizim en güçlü silahımız, zılgıtlarımızdır, bizim barış irademizdir, barış için direnme tavrımızdır ve inadımızdır. Bilenler bilir ki inadımız, inattır" diyen Yüksekdağ, sonuna kadar savaşta ısrar edenlere karşı, sonuna kadar barışta inat edeceklerini belirtti.
Kadınların siyasette çok büyük bir hamle gerçekleştirmesinin zamanının geldiğini dile getiren Figen Yüksekdağ, 1 Kasım seçiminin büyük bir kadın zaferi olacağını savundu.
Artık erkeklerin susması gerektiğini ve kadınların daha fazla konuşmasının zamanının geldiğini ifade eden Yüksekdağ, kadınların konuşması halinde barışın olacağını, kadınların yönetime gelmesi durumunda savaşı barışa dönüştürecek güç olacağını iddia etti.
"Kentlerinde, şehirlerinde özyönetim ilan eden kadınlar, demokrasinin nasıl inşa edilebileceğini gösteriyor bize" ifadesini kullanan Figen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Siyasi iktidara bakarsanız, özyönetim ilan eden kadınlar ve halklarımız terörist, suçlu. Etrafları kuşatılıyor, kentlerinde sıkı yönetim ilan ediliyor, halkımızın özyönetim gibi demokratik bir talebinin karşısına tank, top, kurşun, ölüm, katliam çıkarılıyor. Oysa özyönetim iradesini kuşanan kadınlar, bütün bir Türkiye ve bütün bir kadın insanlık için demokrasinin ne demek olduğunu gösteriyor bize."
"Özgürlük ve eşitlik için kadınlar kazanacak"
HDP'nin kadına yönelik hazırladığı seçim bildirgesi, 7 Haziran seçimi öncesinde hazırlanan bildirgeyle çok fazla farklılık göstermedi.
Kadın bildirgesinde, "Özgürlük ve eşitlik için kadınlar kazanacak" sloganını kullanan HDP, kadın-erkek eşitliğini esas alan kurumsal bir politikanın üretildiği "Kadın Bakanlığı" kurulacağı vaadinde bulundu.
HDP Meclis'te daha çok kadın milletvekili hedefliyor
Kadının Meclis'teki temsiliyetini artırmayı hedefleyen HDP, 26. Dönem Milletvekili adaylarının 232'sini kadınlardan oluşturdu.
HDP'nin seçime girdiği 81 ilin 78'inde en az bir kadın adaya yer verildi. 29 kadın adayını birinci sıradan listeye koyan parti, seçilebilir sıradan da 47 kadın milletvekili adayı gösterdi.
Son Dakika › Güncel › Hdp 'Kadın Seçim Bildirgesi'Ni Tanıttı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?