Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler, "Önümüzdeki dönemde, işletmeler eğer sosyal sorumluluk ve buna benzer ilkelere uymazsa, hem ihracat hem de üretimde bazı zorluklarla karşılaşacaklar" dedi.

TİSK öncülüğünde Uluslararası İşverenler Örgütü (IOE), Romanya, Hırvatistan, Makedonya ve Karadağ'daki işveren çatı örgütleri tarafından ortaklaşa yürütülen ve AB tarafından finanse edilen "Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi" kapsamında, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde, "Şirketler Açısından Kurumsal Sosyal Sorumluluk Semineri" düzenlendi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Pirler, her şeyden önce "sosyal sorumluluk" kavramanın net bir şekilde tarif edilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de, hibe yapmanın sosyal sorumluluk olarak anlaşıldığını dile getiren Pirler, bunun yanlış olduğunu, bu iki kavramın birbirine karıştırılmaması gerektiğini dile getirdi.

Pirler, bir çalışmanın, sosyal sorumluluk olmasının bazı şartlar taşıdığını anlatarak, "İlk önce, bir şirketin bu yönde atacağı adımın, toplumun ilerlemesini sağlayacak, topluma fayda sağlayacak tarzda olması gerekiyor.  Özellikle küçük işletmelerin yüklerini biliyoruz. Bu proje, tüm işletmelere olduğu gibi onlara da faydalar getiriyor" diye konuştu.

Dünyada, işletmeler üzerinden önemli kampanyalar yürütüldüğünü anlatan Pirler, şöyle devam etti:

"Küresel çapta kabul edilen, işletmelerin uyması gereken çeşitli etik ilkeler var. Bu proje, işletmelerimizi buna uyumla hale getirme yolunda önemli bir adım. Kayıtlı, kanuni zorunlulukları yerine getiren şirketlerimizin ayakta kalabilmesi için bu küresel normlara uyması gerekiyor. İşveren teşkilatları olarak bu konuda size yardımcı olmak zorundayız. Onun için bu projeye girdik. Önümüzdeki dönemde, işletmeler eğer sosyal sorumluluk ve buna benzer ilkelere uymazsa, hem ihracat hem de üretimde bazı zorluklarla karşılaşacaklar. Eğer bu normlara uyarsanız, dengeler açısından çok büyük avantaj elde edeceksiniz."

"Uluslararası sistemlerle, yöneticiliğimizi geliştirmemiz lazım" diyen Pirler, rekabet gücünü artırmaya yardım olacak bu kriterlerin, bundan sonra sıklıkla gündeme geleceğini ve her kurumun, kendi kurumsal ilkelerini geliştirmesi gerektiğini kaydetti.

Sosyal sorumluluğa ilgiyi arttırmak hedefleniyor

Proje Koordinatörü Nil MİT de akşama kadar devam edecek seminer kapsamında düzenlenecek panellerde, uzmanların sunumlar yapacağını dile getirdi.

Projeyle, şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki farkındalığını ve ilgisini arttırmak ve bu konudaki uygulamaları teşvik etmenin amaçlandığını ifade eden Mit, şunları aktardı:

"Projeyle, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü konularındaki kamuoyu tartışmalarına aktif olarak katılan, daha dinamik bir sivil toplumun geliştirilmesine katkı sağlamak, Güneydoğu Avrupa'daki işveren örgütlerinin kamu sektörü reform süreci üzerindeki etkisini artırmak amacıyla, aralarında ortaklık kurup, kurumsal sosyal sorumluluk konusunda kapasitelerini artırmak istiyoruz."

Mit, projeyle öngördükleri sonuçlar hakkında ise şu bilgileri verdi:

"İşveren örgütlerinin çalışmalarına değer katarak, işletmelere yardım edilmesi, karar alma süreçlerinde etkili olunması ve ortak stratejik programlar oluşturulması için işveren örgütlerinin bu alandaki kapasitelerini geliştirmek hedefleniyor. Ayrıca, AB'deki son gelişmelere paralel, sürdürülebilir sonuçların ve yenilikçi girişimlerin teşvik edilmesi, en kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının seçilmesine yönelik kriterlerin belirlenmesi ve yerel düzeyde pilot uygulamasının gerçekleştirilmesi ana hedeflerimiz içinde."

Mit, proje kapsamında 30 Haziran'da "2014 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri" vereceklerini de sözlerine ekledi. - İstanbul