Yazılarındaki samimiyet ve şaşırtıcı özdeyişleriyle özellikle sosyal medyada sık sık konuşulup, örnek gösterilen Fırat Devecioğlu'nun yeni yazısı:
Hissettiğimiz Anlamsızlığın Nedeni; Anlamın Eksilmesi…
Hırslı insanların hayatı, gerçek anlamda değer vermedikleri insanların takdirini kazanmanın peşinde sürünmekle geçer.
Diğer yaşayanlardan takdir almak, iyi bir neticeye sahip olmak ya da başarılıolarak bilinmek, çoğu insanı cezbeder. Yıl sonunda başarıplaketi almanın, ışıltılıbir gecede topluluğa seslenen insan olmanın, gazete küpürlerinde yer almanın hayali başdöndürür.
İnsan, kısa hayatında, belki de en çok elde edeceği 'sonuçları'önemser hale gelir. Daha doğrusu bu sonuçlar sonrasıkendisine yönelecek ilgiyi düşler.
Bertnard Russell, Mutlu Olma Sanatıadlıeserinde duruma açıklık getirir; 'örneğin, kendisine tutkun olan birisi, usta ressamlara gösterilen saygıyıgörünce resim yapmaya başlayabilir, ama ressamlık onun için bir amaca ulaşma aracından başka bir şey değildir; bu işin tekniğiyle hiçbir zaman ilgilenmez. Aslında her konuya kendisiyle ilgisi açısından bakar. Bunun sonucuysa, beklediği alkışlar yerine, alaylar, başarısızlık ve hayal kırıklığıdır. Herhangi bir işte ciddi bir başarı, o işin malzemesine karşıduyulan gerçek ilgiye bağlıdır.'
Günümüz insanı, sonucunda etrafındaki insanların ilgisine ulaşma ihtimali varsa, peşinden koştuğu şeyin, gerçek bir değer taşıyıp taşımamasınıönemsemez hale gelir. Gerçek amacı, ona vaat edilen ilgiye, saygınlığa kavuşmaktır.
Böylece marketlerde satılan bir yapıştırcının, lavabo açıcının ya da bir sakızın daha çok tüketilmesi için çalışan yüzlerce müdürden biri olmak, kişinin hayat amacıoluverir. Yeni bir arabayıya da evi tanıtan o şık reklam, 'madem güç, prestij istiyorsun'derken, aynıkulaklara seslenmektedir. Kendisine yönelecek ilginin peşindeki insanlar, değersiz hedeflerin peşinden, bir anlam varmışcasına koştururlar. Çoğu insanın yaşadığıtek gerçek, her sabah uyandıktan yarım saat sonra ait olmadığıinsanların içine karışmak zorunda olmasıdır.
İnsan öylesine tuhaftır ki, tüm zamanınıetrafındaki insanların ilgisini kazanabilmek uğruna, gerçek bir tutku hissetmediği 'hedefler'uğruna harcayabilir. Kendisine bu ilgiyi gösterecek insanlarıkıymetsiz bulsa da, onların takdirini almayıfazlasıyla önemser. Hırslıinsanların hayatı, gerçek anlamda değer vermedikleri insanların takdirini kazanmanın peşinde sürünmekle geçer. Son derece güçlügörünseler de, perdenin arkasında ilgi bekleyen çocukluk halleri öylece durmaktadır.
Modern insanın belki de en büyük yanılgısı, kişisel kazanıma dayalıhedeflere ulaşarak hayatına anlam katabileceğine inanmışolmasıdır. Oysa kazanım arzularıyla hırsla koşturan insanımotive eden, doymak bilmeyen kibir duygusudur ve bu keskin ateşin olduğu yerde hayata dair samimi bir anlam yoktur.
Son Dakika › Güncel › 'Hırslı İnsanları Motive Eden, Doymak Bilmeyen Kibir Duygusudur' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?