Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Hükümetimizin 'Eğitim hakkı hiçbir şekilde engellenemez' yaklaşımı sonucunda 35 bin tutuklu ve hükümlü cezaevinde eğitim hakkına kavuşmuştur. Sadece açık lise, açık öğretim değil, cezaevlerinde yüksek lisans, doktora yapan mahkumlar bulunmaktadır." dedi.
Bakan Gül ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ankara Hakimevi'nde, hükümlülerin, tutukluların, denetimli serbestlik kapsamındakilerin mesleki eğitimlerine ilişkin "Mesleki Eğitimde İş Birliği Protokolü" imza törenine katıldı.
Törende konuşan Gül, toplumların geleceğinin eğitimle şekilleneceğini belirtti.
Etkin bir eğitimin ise süreklilik gerektirdiğine işaret eden Gül, hüküm alarak ceza infaz kurumlarına girenlerin, cezalarının ardından hayata hazırlanmalarının, topluma meslek sahibi olarak yeniden kazandırılmalarının önemli öncelikler arasında yer aldığını bildirdi.
Tutukluların, hükümlülerin, haklarında denetimli serbestlik kararı uygulananların eğitim ve öğretim süreçlerinin Adalet Bakanlığı bünyesinde sürdürüldüğünü ifade eden Gül, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğünü anlattı.
"Eğitim hakkı engellenemez"
Adalet Bakanı Gül, şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla cezaevlerinde 35 bin kişi eğitim ve öğretim hakkına kavuşturulmuştur. Bu 35 bin kişi öğrenciydi, eğitim hakkına sahipti de cezaevine girmiş değildir. Hükümetimizin 'Eğitim hakkı hiçbir şekilde engellenemez' yaklaşımı sonucunda 35 bin tutuklu ve hükümlü cezaevinde eğitim hakkına kavuşmuştur. Sadece açık lise, açık öğretim değil, cezaevlerinde yüksek lisans, doktora yapan mahkumlar bulunmaktadır."
Cezaevlerindeki iş yurdu müdürlüklerinde 180 farklı alanda eğitim ve üretim çalışmalarının yürütüldüğünü aktaran Gül, eğitimleri tamamlayan hükümlü ve tutuklulara ustalık, kalfalık belgelerinin de verildiğini söyledi.
Gül, iş yurdu müdürlükleri bünyesinde üretime katılan 52 binin üstündeki hükümlü ve tutuklunun sigortalı olarak çalıştığını kaydetti.
Temel yaklaşımın "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" olduğunu vurgulan Gül, "Eğer insanı cezaevinde yaşatamıyorsanız, insan onuruna yakışır şekilde eğitim, yaşam haklarını koruyamıyorsanız orada sorun var demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Yapılan çalışmaların temelinde insana verilen değer olduğuna dikkati çeken Gül, cezaevlerinde okuma-yazma kurslarının açıldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın himayelerindeki "Okuryazarlık Seferberliği" çerçevesinde de cezaevlerinde çalışmalar yapıldığını bildirdi.
Bakan Gül, Milli Eğitim Bakanlığına, verilen destekten dolayı teşekkür etti.
"Eğitim temel hak"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise hiçbir ayrıma tabi tutulmadan herkesin temel hak olan eğitim hakkının korunmasının son derece önemli olduğunu ifade etti.
Bir kişinin tutuklu veya hükümlü olmasının onun eğitim alma hakkının yok sayılmasına yol açmaması gerektiğini vurgulayan Selçuk, "Bu doğrultuda, ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlüler ile denetimli serbestlik altında bulunan hükümlülerin ve koruma kurullarınca yönlendirilen eski hükümlülerin iyileştirilme çalışmaları kapsamındaki her türlü eğitimlerinin sağlanması, örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri ile bazı kurs ve etkinliklerde bulunabilmelerinin sağlanması son derece önemli." değerlendirmesini yaptı.
Adalet Bakanlığı ile imzaladıkları iş birliği protokolünün de bu eğitim faaliyetlerinin yapılabilmesi için çok güzel fırsatlar doğuracağını kaydeden Selçuk, "Bütün bunları yaparken iş piyasasının ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz. Hükümlülerin verimli, üretken bireyler olarak toplum yaşamına uyumlarını kolaylaştırmak, onların salıverilmelerinden sonra da mutlu ve gelir getirecek bir hayatla karşılaşmalarına imkan sağlamak son derece önemli. Bu onların rehabilitasyonu ve suçtan uzak durmaları için de oldukça fonksiyonel bir konu." diye konuştu.
Selçuk, protokole ilişkin şu bilgileri verdi:
"Protokol ile tüm hükümlülere cezaevlerinde mesleki eğitim alma imkanı, denetimli serbestlikten faydalananlara da MEB'e bağlı okullarda eğitime erişimleri sağlanarak meslek kazanma imkanı verilebilecek. Mesleki eğitim yoluyla çıraklık, ustalık ve kalfalık belgelerine sahip olabilecekler, cezaevlerinden çıktıktan sonra sosyal hayata bir an önce adaptasyon sağlamaları ve bu suretle ekonomiye de katılmaları için ihtiyaç duyulan sektörlerde iş bulma olanakları doğabilecek." diye konuştu.
Protokolde emeği geçenlere teşekkür eden Selçuk, "Bundan sonra da mesleki eğitimde çok daha büyük atılımların ve hamlelerin olabileceği bir döneme doğru gittiğimizi özellikle vurgulamak isterim." dedi.
Konuşmaların ardından Adalet Bakanı Gül ile Milli Eğitim Bakanı Selçuk protokole imza attı.
Geçmiş öğrenmelerinin denkliği sağlanacak
Protokol kapsamında, tutuklu, hükümlü ve denetimli serbestlik altında bulunan yükümlüler ile koruma kurullarınca yönlendirilen eski hükümlülere iyileştirme faaliyetleri kapsamında eğitim, öğretim, çıraklık, kalfalık, ustalık veya usta öğreticilik gibi kurslar düzenlenecek.
Ayrıca eğitim, öğretim, kurs ve diğer faaliyetlere katılan kursiyerlerin belirli bir mesleki alana dair geçmiş öğrenmeleri değerlendirilecek ve denklikleri sağlanacak.
Adalet Bakanlığı tarafından faaliyetlerde görev alacak personele yönelik hizmet içi eğitim, kurs, seminer ve sosyal etkinlikler düzenlenecek.
Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personelinin hizmet içi eğitim çalışmalarına, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilgili genel müdürlükler tarafından eğitici destek sağlanacak.
Son Dakika › Güncel › Hükümlü ve Tutukluların Eğitimi İçin İş Birliği Protokolü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?