İlk Müslümanların Yemek Alışkanlıkları Aydınlanacak! İsrail'de Bin Yıllık Yemek Fosilleri Bulundu

İsrail'in başkenti Kudüs'te bulunan ve ülkenin en önemli arkeolojik alanı olan David Şehri'nde bulunan fosiller, bölgenin en az bin yıl önceki yemek alışkanlıklarını göstermesi açısında oldukça önemli.

YUMURTA, BALIK VE PATLICAN

İsrail Eski Eserler Yönetimi (IAA) arkeologları, bulunan fosil artıklarının arasında yumurta, balık ve yerel olarak yetiştirilen ilk patlıcanın bulunduğunu söyledi.

RENK VE ŞEKİLLERİNİ KAYBETMEMİŞLER

David Şehri Vakfı tarafından finanse edilen kazı, IAA ve İsrail Doğa ve Parklar Kurumu tarafından gerçekleştirildi. Kazıda bulunan organik artıklar fosil halinde çıkarıldı ve arkeologların açıklamasına göre maddelerin renk ve şekillerini kaybetmeyerek organik esaslarını koruduklarını söylendi. The Times of Israel'e konuşan IAA Kazı Başkanı Nahshon Szanton, halen araştırmaların devam ettiğini ve artıklarda bir DNA kalıntısı bulunmasının bilim için önemli bir adım olabileceğini söyledi.

ÇÜRÜMEDEN BUGÜNE KADAR GELMİŞLER

IAA'nin konuyla ilgili yaptığı açıklamada Szanton, "Yiyeceklerin korunmasının yanında, kazı alanında bulunan botanik de maddeler eşsiz bir şekilde saklanmış. Çekirdeklerin kalıntıları, onları inorganik bir hale getiren mineral bir süreçten geçmiş ve bu şekilde dış kabuklarını koruyarak çıkarılana kadar çürümeden bugüne kadar beklemiş" dedi.

PATLICAN ÇEKİRDEKLERİ İRAN'DAN GELMİŞ

Szanton kazı alanının, bölgedeki ekonomi, ticaret ve tarım aktiviteleri için bir "hazine alanı" olduğunu söyledi. Bölgede bulunan en şaşırtıcı madde olan patlıcan çekirdekleri, ticaret rotalarının dünya genelindeki artışını simgelediği söylendi. Ayrıca çekirdeklerin kökeni Sri Lanka veya Hindistan olmasına rağmen yaklaşık olarak M.Ö. 518 yıllarında çekirdeklerin İran'a geldiği tahmin ediliyor.

ÜÇ DİN BİRLİKTE YAŞIYORDU

Kazının buluntularına göre tahmin edilen zamanda üç tek tanrılı din mensuplarının Kudüs'te yaşadığını anladıklarını söyleyen Szanton, "hala kimin ne yediğini bilmiyoruz" dedi. Araştırmaların hala devam ettiklerini söyleyen arkeologlar, bulunan hayvan kemiklerinin incelenmesinin ardından daha kesin sonuçlar elde edebileceklerini belirtti.