İran'da "Kara Para Aklama" Tartışması

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in "İran'da birçok kişi yüz milyarlarca tümen kara para aklaması yapıyor." açıklaması ülkedeki muhafazakarların eleştirilerine yol açtı.

Namehnews haber sitesine göre, İran Meclisi Ekonomi Komisyonu üyesi muhafazakar milletvekili Ali Ekber Kerimi, Zarif'in açıklamalarıyla ilgili meclise soru önergesi vereceklerini söyledi.

Zarif'in açıklamalarının "Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Konvansiyonu"nu da kapsayan "Kara Para Aklamanın Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu"na (FATF) üyelik tasarısını kabul etmek için yeterli olmadığını dile getiren Kerimi, "Zarif'in konuyu şeffaf bir şekilde açıklaması için meclise soru önergesi sunacağız." dedi.

"Rejime hakaret"

Konuyla ilgili Fars Haber Ajansı'na konuşan İran Meclisi Kum Milletvekili Ahmed Emirabadi, Zarif'in açıklamalarının "rejime hakaret" olduğunu söyledi.

Muhafazakar milletvekili Emirabadi, "(Zarif) Kara para aklamanın nerede yapıldığını söylemelidir. Nerede yapılıyor? Sanki bankalarda yapılmıyor mu? Kendisi, Merkez Bankası ve Ekonomi Bakanı'nın bulunduğu heyette yer alıyor. Eğer Zarif'in böyle bir bilgisi varsa, Cumhurbaşkanı'na, Yargı Erkine veya meclise bilgi vermesi gerekmez miydi?" şeklinde konuştu.

Öte yandan muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Keyhan Gazetesi ise konuyla ilgili "Zarif, FATH'ı eleştirenlere cevap vereceğine, eleştirenleri kara para aklamakla suçladı." başlığı attı.

İran Dışişleri Bakanı Zarif, dün Khabaronline haber sitesine konuşan Zarif, "İran'da birçok kişi yüz milyarlarca tümen kara para aklaması yapıyor. Aynı kişiler milyonlarca tümeni bu konuyla ilgili harcayarak (kara para harcamanın engellenmesi aleyhine) kamuoyu oluşturuyor." dedi.

"Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Konvansiyonu"nu da kapsayan "Kara Para Aklamanın Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu"na (FATF) üyelik konusu, İran'da son günlerde tartışmalara yol açmış, Hasan Ruhani hükümeti, tasarının kabul edilmesi konusunda ısrar ederken ülkedeki muhafazakarlar karşı çıkmıştı. Geçen günlerde İran Meclisinde kabul edilen tasarı, çoğunluğu muhafazakarlardan oluşan Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından reddedildi.