İran İslam Devrimi'nin 37. Yıl Dönümü

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, " İran'a uygulanan ambargoların ortadan kalkmasıyla diğer taraftan son dönemlerde imzaladığımız tercihli ticaret anlaşmamızın etkisiyle ticaretimizin çok daha üst düzeye çıkmasını bekliyoruz" dedi.

İran Büyükelçiliği'nin ev sahipliğinde, Swiss Otel'de, İran İslam Devrimi'nin 37. yıl dönümü kutlamaları için düzenlenen resepsiyona Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İran Dışişleri Bakanlığı Asya ve Pasifik'ten Sorumlu Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur, İran'ın Ankara Büyükelçisi Alireza Bikdeli ve çok sayıda üst düzey davetli katıldı.

Resepsiyonda konuşan Yılmaz, Türkiye ve İran'ın gelecek dönemlerde ilişkilerini daha üst düzeye taşımalarını temenni etti.

Yılmaz, iki ülkenin nüfusunun 160 milyona yakın olduğunu bildirerek, satın alma gücüyle bakıldığında iki ekonominin büyüklüğünün 2 trilyon doların üzerinde olduğunu ifade etti.

İki ülkenin sahip olduğu tarihi, kültürel ortaklıkların daha fazla ekonomik ilişkiye dönüştürülmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu konuda da son 10-15 yılda önemli mesafeler kaydettik, ticaretimiz, turizmimiz belirli bir seviyeye geldi. Fakat ekonomik büyüklüğümüzü düşündüğünüzde bu son derece yetersiz. İran'a uygulanan ambargoların ortadan kalkmasıyla diğer taraftan son dönemlerde imzaladığımız tercihli ticaret anlaşmamızın etkisiyle ticaretimizin çok daha üst düzeye çıkmasını bekliyoruz. Ticaretin yanı sıra karşılıklı yatırımların artırılması ve turizm faaliyetleri gibi konular başta olmak üzere bütün alanlarda ekonomimizin gelişmesi hepimizin ortak temennisidir"

Bakan Yılmaz, "Şimdi yeni bir dönem başlıyor. İnşallah Türkiye ve İran tercihli ticaret anlaşmamızın da etkisiyle daha fazla ticari ilişki kuracak, daha fazla turizmle, daha fazla yatırımlarla inşallah ekonomik ilişkilerimiz artar" dedi.

"Hiç bir ülkenin nükleer silaha sahip olmasından yana değiliz"

Yılmaz, "Bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasından yana değiliz" diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Ama bütün ülkelerin nükleeri barışçıl kullanması konusunda sonuna kadar hak sahibi olduğunu düşünüyoruz. İki komşu ve dost ülke olarak zor zamanda ve geniş zamada bir arada olmaya devam edeceğiz. Farklılıklarımız olan husularda da daha fazla diyalogla daha yakın çalışmayla ortak noktaya gelmeyi elbette düşünüyoruz. Sayın Büyükelçi Bikdeli'nin son milli günü. Görev süresini tamamladı ve ülkemizden ayrılacak. Bütün ülkemiz adına kendisine teşekkürlerimi sunuyorum. Önümüzdeki dönemlerde alacağı görevlerde başarılar diliyorum. Çok iyi bir iş birliği yaptık. Bundan sonra da Türkiye-İran ilişkilerinde de katkıda bulunmasını ümit ediyorum."

"Türkiye, İran'ın zor zamanlarında yanında oldu"

İran Dışişleri Bakanlığı Asya ve Pasifik'ten Sorumlu Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur ise İran İslam devriminin 37. yıl dönümünün İran aleyhindeki yaptırımların kalmasından sonra yeni bir aşamaya gelmesi akabinde kutlandığını belirterek, " Ben inanıyorum ki tüm davetlilerimiz bu durumdan memnuniyet duyuyordur" dedi.

Türkiye'nin, İran'a uygulanan yaptırımlar sırasında ülkenin geçirdiği zor zamanlarda yanında olduğunu ifade eden Rahimpur, Türkiye'nin İran'ın her zaman yakın bir dostu olduğunu söyledi.

Yaptırımlardan sonraki dönemde İran'ın kapılarının "Türk dostlara" ardına kadar açık olduğunu kaydeden Rahimpur, " Biz inanıyoruz ki yeni dönemde ilişkilerimiz geçmişe nazaran daha iyi olacaktır ve birlikte bu ilişkileri en üst seviyeye taşıyalım" ifadelerini kullandı.

"İran, Türkiye'nin samimi yaklaşımlarını her fırsatta takdir etti"

İran'ın Ankara Büyükelçisi Alireza Bikdeli de, Türkiye'nin İran'a uygulanan yaptırımlar döneminde ve nükleer müzakereler sürecinde İran'ın yanında olduğunu ve yapıcı bir rol ifa ettiğini söyleyerek, İran makamlarının Türkiye'nin bu samimi yaklaşımlarını her fırsatta takdir ettiğini anlattı.

İki üke arasında "Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi" kurulduğunu hatırlatan Bikdeli, Türkiye ve İran arasında "Tercihli Ticaret Anlaşması'nın da konsey tarafından alınan kararlara bir örnek olduğunu söyledi.

Bikdeli, yaptırımlar sonrasında Türkiye'nin, sahip olduğu avantajlar nedeniyle İran ekonomisinde oluşan rekabette tüm ülkeleri geride bırakabileceğini vurgulayarak, iki ülkenin ikili ticaret hacminde 30 milyar dolar hedefine ulaşmayı istediğini belirtti.

Öte yandan Bikdeli, terörizmle mücadelede İran'ın her fırsatta Türkiye'nin yanında olduğunu dile getirdiğini ve İran'ın iki ülke arasındaki işbirliğinin bölgenin istikrarına ve güvenliğine vesile olmasını dilediğini kaydetti.