Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslamofobinin, ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü belirterek, "Bu sorunun devamında, kasıtlı kara propaganda faaliyetleri kadar, maalesef bir kısım karanlık ruhlu şahıs ve mahfillerin, mukaddes İslami değerlerimizi, kendi emellerine alet ederek yürüttükleri şiddet ve terör eylemlerinin payı da büyüktür" dedi.
Gül, Hilton Convention Center'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 29. Bakanlar Toplantısı'nın açılışındaki konuşmasında, ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan ve ülkeleri küresel ekonomik sistemle daha iyi entegre etmeyi hedefleyen İSEDAK'ın, üye ülkeler arasında bilgi, tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşımını her geçen gün artırdığını anlattı.
Platformu daha etkin hale getirmek için geçen sene Mekke'de yapılan 4. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde yeni İSEDAK Stratejisi'ninin kabul edildiğini hatırlatan Gül, stratejinin uygulanması için atılan adımları memnuniyetle takip ettiğini ifade etti.
Gül, yeni stratejinin, esasen tüm başarılı entegrasyon modellerinde tatbik edilen ilkelere dayandırıldığını, bu çerçevede, nihai aşamada malların, fikirlerin, sermayenin ve insanların serbest dolaşımını, dayanışmanın artırılmasını ve daha iyi yönetişimi hedefleyen adımların atılmasının öngörüldüğünü dile getirdi.
Bu doğrultudaki çalışmaların, "ticaret", "ulaştırma ve iletişim", "tarım", "turizm", "yoksullukla mücadele" ve "mali iş birliği" ana başlıklarında özetlenebileceğini belirten Gül, stratejinin kabulü için verdikleri destekten, çalışma grupları ve proje teklif sürecine aktif katılımlarından ve yürütülen başarılı çalışmalardan dolayı tüm üye ülkelere teşekkür etti.
"Üye ülkelerimizden 21 tanesi, En Az Gelişmiş Ülkeler arasında yer almaktadır"
Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK gündemindeki bazı önemli proje ve çalışmalara değinirken, şunları söyledi:
"İş birliğimizin itici gücünü oluşturan ticaret alanında, Tercihli Ticaret Sistemi'ne özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu vesileyle, ticaret sisteminin bir an evvel hayata geçirilmesine yönelik adımların atılmasına ilişkin çağrımızı yineliyorum. Ayrıca, kısa adı SMIIC olan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'nün kurumsallaşma çalışmalarının tamamlanması için, tüm üye ülkelerin kıymetli desteklerini beklediğimizi hatırlatmak istiyorum. Standardizasyon, hiç şüphesiz ticaretin serbestleştirilmesi ve tarife dışı engellerin kaldırılması bakımından çok önemlidir. Kıymetli desteklerinizle çalışmalarını sürdürecek SMIIC, İslam coğrafyasında ticaretin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır.
İSEDAK bünyesinde, son yıllarda mali iş birliği alanında da ümit verici adımlar atılmaktadır. Bu çerçevede, İİT Üyesi Ülkeler Menkul Kıymetler Borsaları Forumu, İSEDAK Sermaye Piyasaları Düzenleyici Kurumları Forumu ve İİT Merkez Bankaları ve Para Otoriteleri Toplantıları, çok önemli işlev görmektedirler. Bilhassa Menkul Kıymetler Borsaları Forumu bünyesinde geliştirilen İSEDAK-50 Shariah (Şeriya) Endeksi'nin, dost ve kardeş ülkelerimiz arasında sermaye akışının arttırılmasına büyük katkı yapacağına inanıyorum. Keza, ilk toplantısı 12 Aralık'ta düzenlenecek Mali İşbirliği Çalışma Grubu'nun, bu alandaki iş birliğimizin derinleştirilmesine yardımcı olacağı kanaatindeyim. Bir diğer iş birliği alanı olan turizm alanında İSEDAK Özel Sektör Turizm Forumu'nun çalışmalarını da önemsiyorum."
İSEDAK ülkelerinin geniş bir coğrafyaya ve zengin tabii kaynaklara hükmettiğine dikkati çeken Gül, "Ne var ki, üye ülkelerimizden 21 tanesi, En Az Gelişmiş Ülkeler arasında yer almaktadır. İsraf ve kaynak yönetimindeki sorunlar, yoksullukla bağlantılı toplumsal maliyetleriyle karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle İSEDAK'ın gündeminde yer alan Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu (ISFD), Afrika'nın Kalkınması için Özel Program (SPDA) ve İİT Mesleki Eğitim Programı (OIC-VET) çalışmalarına desteğinizi en güçlü şekilde bekliyorum" diye konuştu.
"Gençlerimizi, küresel gelişmelerin ve akımların pasif takipçileri olarak yetiştiremeyiz"
İslam aleminin geleceğini ve ekonomik performansı dolaylı yoldan etkileyebilecek bazı hususlara temas etmek istediğini söyleyen Gül, şöyle devam etti:
"İlk olarak, yüce dinimiz ve Müslümanlarla ilgili temelsiz önyargıları körükleyen İslamofobi ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Bu sorunun devamında, kasıtlı kara propaganda faaliyetleri kadar, maalesef bir kısım karanlık ruhlu şahıs ve mahfillerin, mukaddes İslami değerlerimizi, kendi emellerine alet ederek yürüttükleri şiddet ve terör eylemlerinin payı da büyüktür.
Sevgi, hoşgörü ve uzlaşma dini olan İslam ile maşeri vicdanda mahkum edilen terörü yan yana getirenlere malzeme veren her türlü sapkınlığa karşı mücadele etmeliyiz. Bizim dinimiz, bir kişiyi haksız yere öldürmekle, bütün insanları öldürmeyi birbirine eş tutmaktadır. Şunu mutlaka zihinlere ve yüreklere kazımalıyız: 'İslam'da teröre yer yoktur.'
Eğitimsizlik, manevi boşluk, fakirlik ve gelir adaletsizliği gibi sıkıntıların, bu tür akımları beslediğini gözardı etmemeli, bu sorunların üzerine kararlılıkla gitmeliyiz. İslamofobi ile mücadelede kalplerin ve zihinlerin kazanılmasını sağlayacak bir diğer önemli husus, İslam ahlakını en iyi şekilde ekonomik faaliyetlerimize yansıtmaktır. Üretirken, alırken ve satarken, işimizi en düzgün ve en iyi şekilde yapmak, Müslümanlarla ilgili menfi algılamaların izalesine şüphesiz katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede İSEDAK üyeleri olarak, daha kaliteli üretmenin yanı sıra tıp, sanayi, hizmet sektörü ve finans gibi alanlarda, küresel refahı arttıracak yeni buluşlar, yeni enstrümanlar geliştirmemiz de çok olumlu bir etki yapacaktır."
Gül, İslam aleminin geleceğiyle ilgili olduğuna inandığı ikinci hususu, "küresel sorunların çözümü için gayret sarfedilmesi" şeklinde açıklayarak, iklim değişikliği, fakirlik ve örgütlü suçlarla mücadele, göç, radikalizm, narkotik ve insan kaçakçılığı gibi küresel sorunlar karşısında daha aktif bir rol oynamanın, İslam ülkelerinin önünde yeni ekonomik ve ticari fırsatlar açacağını söyledi.
Dünyanın her köşesinde, teknolojideki baş döndürücü değişime en çabuk ayak uyduranların gençler olduğunun altını çizen Gül, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Gençlerimizi çağımızın rekabetçi şartlarına hazırlarken, kendi değerlerimizin pekiştirilmesine de özen göstermek zorundayız. Bu kapsamda, çok yönlü ekonomik, sosyal ve kültürel programlara ihtiyaç vardır. Gençlerimizi, küresel gelişmelerin ve akımların pasif takipçileri olarak yetiştiremeyiz. Kendi topraklarının hamuruyla yoğurulmuş, yüksek ideallere sahip, yenilikçiliğin peşinde koşan, sadece tüketen değil, araştıran, üreten ve yeni buluşlar geliştiren nesiller yetiştirmeliyiz. Tüm bu alanlarda ülkelerimiz arasında ortak bir anlayış geliştirilmesinin önemine bir kez daha işaret etmek istiyorum."
Bu arada, Cumhurbaşkanı Gül, 8 yıllık görevinin sonuna gelen İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun gayretlerinin, iş birliğine katkı sağladığını belirterek, İhsanoğlu'na teşekkür etti.
Gül, oturum başkanı olarak İranlı konuşmacıya söz vermeden önce, dün Beyrut'ta İran Büyükelçiliği'ne yapılan saldırı nedeniyle duyduğu üzüntüyü paylaştı.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › İsedak 29. Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?