İslami Cihad'dan "Fkö'nün Geliştirilmesi" Çağrısı

İslami Cihad Hareketinden, "Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) geliştirilmesi ve Filistin Ulusal Konseyi seçimlerinin yapılması" çağrısında bulunuldu.

İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro üyesi Muhammed Hindi, yaptığı açıklamada, Filistinli grupları 1967 sınırlarında kurulacak Filistin devletini tanımaya zorlamanın "Filistin ulusal projesini sırtından vurma" anlamına geleceğini belirterek, hareketin "yüzyılın anlaşması"nı pazarlayan komplolara karşı mücadele ettiğini kaydetti.

Hareketin, Filistinli mültecilerin terk ettikleri kentlere, köylere ve evlere dönme haklarını desteklediğini vurgulayan Hindi, "Bu hakkın üstü örtülemez, sınırlandırılamaz veya 1967 sınırlarında bir devlet talebine dönüştürülemez." ifadelerini kullandı.

Hindi, iki devletli çözüm modeli ve Oslo Anlaşması nedeniyle Filistin'in yüzde 80'inden vazgeçilmesi, yerleşim birimleri, Yahudileştirme politikası ve topraklara el konulmasının üzerinin örtüldüğünü savundu.

FKÖ'nün dostlarını memnun etmek için yükümlülüklerine bağlı kalmasının, ulusal projeye ihanet olduğunu kaydeden Hindi, FKÖ'nün geliştirilmesi ve yeni Ulusal Konsey seçimlerinin yapılması çağrısında bulundu.

Fetih Hareketi Merkezi Komite Üyesi Azzam el-Ahmed, dün Filistin'in Sesi Radyosuna yaptığı açıklamada, Fetih Hareketinin, İslami Cihad Hareketinin yer alacağı herhangi bir toplantıya katılmayacağını açıklamıştı.

Ahmed, "Fetih, FKÖ'yü Filistin halkının tek ve yasal temsilcisi olarak kabul etmeyen ve 1988 yılında Filistin Ulusal Konseyi tarafından 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşunun ilan edildiği karara uymayan hiçbir tarafla aynı masaya oturmayacak." ifadesini kullanmıştı.

Filistinli 12 hareketin temsilcileri, 11-12 Şubat'ta Moskova'da Filistin uzlaşısı konusunu görüşmek üzere bir araya gelmişti.

İslami Cihad, "FKÖ'yü, Filistin halkının tek ve yasal temsilcisi olarak kabul eden ve örgütün 2005 Kahire Anlaşması'nın öngördüğü şekilde yeniden yapılandırılması konusuna değinmeyen" bir madde içerdiği gerekçesiyle Moskova'daki bildiriyi imzalamamıştı.