İzmir'de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde büyükşehir belediyesinin çeşitli birimlerinde çalışan kadınlar dikkat çekerken, bazı kadınlar cesaretle alevlerin içine dalıyor, bazısı da 120 tonluk trene hükmederek her gün binlerce kişiyi taşıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin çeşitli birimlerinde çalışan kadınlar başarılarıyla göz doldurdu. En dikkat çeken meslekler arasında ise itfaiyecilik yer aldı. Ateşe yürüyen cesur kadınlar, yeri geldiğinde canını hiçe sayarak görevden göreve koşuyor. Ateşler arasından geçip 30 metrelik itfaiye merdivenine tırmanan, 50 kilo ağırlığa karşılık gelen ve beş bar basınçla su sıkan yangın hortumlarını rahatlıkla kullanabilen kadınlar, her gün yeni ve tehlikeli bir macera onları beklese de göreve başlamadan önce makyajlarını yapmayı ihmal etmiyor. Kadınlar, tıpkı erkek meslektaşları gibi zorlu eğitimlerden geçerken, itfaiyeci olan Devrim Özdemir, 8 yıldır mesleği yürüttüğünü söyledi.
"O yangını söndürebildiğimize inanamıyorlar"
Belediyede 8 yıldır itfaiyeci olduğunu söyleyen Özdemir, "Ailem yapabileceğime inanıyordu ama çevremde 'kadından itfaiyeci olur mu' diye yadırganıyordu. Yangına gittiğimizde özel kıyafetlerimizden kadın veya erkek olduğumuz anlaşılmadığından bizi çoğu zaman erkek sanıyorlardı. Kaskı çıkardığımızda herkes şaşırıyordu ve bizim o yangını söndürebildiğimize inanamıyorlardı. Bir oğlum var ve onun kahramanıyım. Okulundaki herkesin anne babası öğretmen doktor ancak Aşil'e annesinin mesleğini sorduklarında 'itfaiyeci' diyor ve bütün çocuklar şaşırıyor. Veli toplantısına gittiğimde de herkes beni merak edip, bana sorular soruyor" dedi.
"Erkek işi o, onu yapamazsın dediler"
Bir diğer itfaiyeci Pelin Parlak'da, 4,5 yıldır itfaiyecilik görevini yürüttüğünü ve ilk başlarda yaşadığı zorlukları anlattı. "'Bu işin altından nasıl kalkabilirsin dediler, erkek işi o onu yapamazsın dediler' ama kadının her yerde olması gerektiğini her işi yapabileceğini göstermiş oldum" diyen Parlak, "Kadınlar her alanda olmalı. Babam benim kahramanımdı, ben de ileride çocuklarımın kahramanı olacağım. Babam itfaiyeci, çocukluğumdan beri ona özeniyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü bitirmeme rağmen baba mesleğini seçtim. 3 yıldır mesleğimi severek yapıyorum. Eşim de itfaiyeci, birbirimize destek oluyoruz. Olimpiyat takımında komando eğitimine benzer bir eğitimden geçiyoruz. Yüzlerce derece sıcaklığa girip insanları kurtarmak bizim mesleğin tüm zorluklarını unutturuyor. Eskiden yüksekten korkardım ama şimdi 30 metrelik itfaiye merdivenine çıkıp tazyikli su ile yangına müdahale diyorum" şeklinde konuştu.
Onlarda rayların becerikli sultanları
Her gün 650 bin yolcu taşıyan ve İzmir'in 130 kilometrelik hafif raylı sistem araçlarında sürücü olarak görev yapan 11 kadın ise yolcusuz 120 ton ağırlığındaki metroyu dikkatli kullanımlarıyla, düzenli sürüşleriyle, gülen yüzleriyle kent ulaşımına renk katıyor. Sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan kadın vatmanlar, işe başlamadan önce mutlaka makyajlarını yapıyor. Girdikleri sürücü kabininden ise gün boyunca sadece mola saatlerinde çıkabiliyorlar. Tramvay kullanmanın zor yanlarının olduğunu ve çok fazla dikkat gerektirdiğini belirten kadınlar, İzmir'in demir yollarına hükmediyor.
Merve Çetin, altı ay hem teorik, hem pratik gece ve gündüz eğitiminden geçtiklerini ifade ederek, "Çevremiz ve ailemiz şaşırdı önce ama şimdi hepsi metro sürücülüğü hakkında bilgi sahibi, herkeste farkındalık oluştu. Bu mesleği seçme sebebim çok merak uyandıran bir iş olmasıydı ve kadınların da bu işi yapabileceğini göstermekti. Mesleğin zorluğu, disiplin ve yüksek dikkat. O nedenle uyku düzenimize özen gösteriyoruz. Yolcu yoğunluğunun fazla olduğu saatlerde işletimi sorunsuz sürdürmek konusunda daha titiz davranıyoruz. İzmir, metro aracı sürücü koltuğunda kadın görmeye alışkın, işletimin başladığı 2000 yılından bu yana her zaman belirli sayıda kadın sürücü olmuş" diye konuştu.
Kadın zabıtalar görev başında
İzmir Büyükşehir Belediyesinde görev yapan çok sayıdaki kadın zabıta da, erkek meslektaşlarından geride kalmadan görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Sahada kimi zaman seyyar satıcılarla, kimi zaman dilencilerle karşı karşıya geliyor, sıklıkla da tehlikeler yaşıyor. İyi bir eğitim, biraz da kadın duyarlılığı sayesinde zorlukların üstesinden gelmeyi başaran zabıta kadınlar, mesleklerine olan duyarlılığıyla göz dolduruyor.
Toplumda kadınlara karşı bir ön yargı olduğunu söyleyen Zabıta Memuru Ebru Evin, "10 yıldır zabıta teşkilatında görev yapıyorum. Trafik, çevre gibi farklı birimlerde çalıştım. Toplumda genel olarak kadınlara karşı bir ön yargı var. Biz sahada çalışıyor. Kadın olarak duruşumuzla, ciddi, tavizsiz çalışmamızla kendimizi kabul etti. Öfke kontrolü, stres yönetimi gibi dersler aldık. Kadın veya erkek olmanız fark etmez, her şeyin başı işinizi sevmek" şeklinde konuştu.
Onlarda Doğal Yaşam'ın anneleri
İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı da İzmirli kadınların ön plana çıktığı bir başka alan oldu. Binlerce vahşi hayvanın bakımını, hastalıklarının tedavisini, günlük kontrolleri başta veteriner hekimler olmak üzere çok sayıda kadın personel yapıyor. O personellerden biri de Duygu Aldemir. Veteriner olan Aldemir, "Hayvanlar bizim çocuklarımız" diyerek şöyle konuştu:
"10 yıldır Doğal Yaşam Parkı'nda çalışıyorum. Buradaki hayvanlar bizim çocuklarımız. Ailemizin en büyük çocukları ise fillerimiz. Ben burada fillerin ayak bakımından tutun da tüm özel işlerine kadar ilgileniyorum. Bizim için çok önemliler, evimizden ziyade aklımız hep onlarda kalıyor. Hastalandıklarında 24 saatimizi onların yanında geçiriyoruz. Özveriyle çalışıyoruz. 6 tonluk bir file bakma konusunda bayan erkek ayrımı diye bir ayrım yok. Bizler de kadınlar olarak bu işin altından çok güzel kalkıyoruz." - İZMİR
Son Dakika › Güncel › İşte İzmir'in 'Amazon Kadınları' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?