KADEM'den kadına yönelik şiddete karşı kamu spotu

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü" kapsamında hazırladığı kamu spotunda, "Sen varsan şiddete yer yok!" sloganıyla şiddete kayıtsız kalınmaması gerektiğine vurgu yapacak.

KADEM'den yapılan açıklamada, şiddetin, hiçbir zaman, toplumum kültüründe ve değerlerinde, aileler, komşular yahut arkadaşlar tarafından hoş karşılanan bir durum olmadığı belirtilerek, zayıflayan aile, arkadaşlık ya da komşuluk ilişkilerinin, insanların birbirlerinden kopuk hayatlar sürmelerine neden olduğu vurgulandı.

Açıklamada, KADEM'in de bu yaklaşımdan hareketle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında hazırladığı kamu spotunda, "Sen varsan şiddete yer yok!" sloganıyla şiddete kayıtsız kalınmaması gerektiğine vurgu yapacağı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Filmde, apartman sakinleri komşularının evinden gelen gürültülü sesler ile şiddet uygulandığını fark ediyorlar. Sesleri duyan ailelerden biri, Alo 183 Sosyal Destek Hattı'nı arayarak yardım istiyor. Diğer aile de duruma müdahale etme ihtiyacı hissediyor ve eşine şiddet gösteren adamı, bir bahaneyle evden çıkarmak için zekice bir yol buluyor ve olaylar gelişiyor. Film, şiddetin aile içi bir mesele olmadığına dikkat çekiyor. Bu yüzden de nerede olursa olsun, şiddete karşı bir tutum geliştirmenin, insani ve vicdani bir sorumluluk olduğu tekrar hatırlatılıyor."

KADEM'in, kamu spotunun yanı sıra "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü" kapsamında sürdürdüğü farkındalık çalışmalarını sahaya da taşıyacağı belirtilen açıklamada, derneğin ülke genelinde merkezi noktalarda açacağı stantlarla kadın, erkek, genç, yaşlı herkesi kampanyaya destek olmaya çağırdığı belirtildi.

"Şiddet aile içi bir mesele değil, toplumsal bir sorun"

Kampanya hakkında bilgi veren KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, şiddetin aile içi bir mesele değil, toplumsal bir sorun olduğuna dikkati çekti.

Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı hatta tüm canlılara karşı merhametten ve vicdandan beslenmeyen bir yaklaşımın, şiddeti büyütüp yayılmasına neden olduiğunu belirten Gümrükçüoğlu, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda KADEM olarak, herkese karşı her türlü şiddeti reddediyoruz. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için yargının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, yani kadın-erkek toplumdaki her bir ferdin aynı tutarlılıkla hareket etmesine ihtiyacımız var. Büyük yollar, küçük gibi görünen adımlarla katedilir. Eğer genel olarak şiddet kavramıyla, özelde de kadına yönelik şiddetle ilgili bir mücadele yürüteceksek, bizzat kendi tutum ve davranışlarımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Kadın ve erkeğin birbirini anladığı, önemsediği, değer verdiği bir toplum hayal değil. Bu toplumun kodları bizim milli ve manevi değerlerimizde fazlasıyla mevcut."

KADEM olarak ürettikleri söylemler ve uyguladıkları projelerle kadınların ayrımcılığa maruz kalmasıyla mücadele etmeye çalıştıklarının altını çizen Gümrükçüoğlu, çeşitli şekillerde şiddet mağduru olan kadınlara hukuki danışmanlık hizmeti sunduklarını ve kamuoyuna mal olmuş bazı davaları takip etiklerini aktardı.

Gümrükçüoğlu, bununla birlikte, ciddi ve köklü bir zihniyet dönüşümüne vesile olacak bütünlüklü bir şiddet modülü oluşturulmasına ve bu yönde sistematik eğitimler verilmesine ihtiyaç duyulduğunu düşündüklerini vurgulayarak, ayrıca 47 il temsilciliğinde rutin olarak şiddeti önlemeye ve farklı yönleriyle değerlendirme hususunda eğitimler verdiklerini anlattı.