Karlsruhe'de Irkçılığa Karşı "Birlik Çadırı" Etkinliği

'karlsruhe Belediyesi Irkçılıkla Mücadele haftası' etkinlikleri çerçevesinde kentte yaşayanlara Müslümanlara yönelik ön yargıları yıkmak ve İslamiyet'i tanıtmak amacıyla etkinlik düzenlendi.

DİTİB Baden Bölgesi Eyalet Birliği tarafından düzenlenen etkinlikte halkın yoğun olduğu meydanda kurulan Birlik Çadırında ve stantlarda yoldan geçenlere gül ve İslamiyeti anlatan broşürler dağıtıldı.

Eyalet Birliği Teşkilatının gençlik kolları üyeleri ayrıca İslamiyet ile ilgili detaylı bilgi almak isteyenlerle sohbet ederek merak edilen soruları yanıtladı.

Almanya'nın Karlsruhe kentinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı Friedrichsplatz DİTİB Karlsruhe Merkez caminin gençleri de kurdukları çadır ve stant ile etkinliğe katıldı.

DİTİB Karlsruhe Merkez Camii Başkanı Lütfü Azal, bu etkinliği gerçekleştirerek bazı ön yargıları kırmak ve İslamiyet hakkında yaşadıkları toplumdaki insanları bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Azal, bazı çevreler tarafından İslamofobinin bilinçli olarak körüklendiğini, kendilerinin ise bu şekilde İslam'a karşı olumsuz düşüncelerin bertaraf edilmesine çalıştıklarını ifade ederek gül verdikleri yerli halka İslamiyet'in bir tehlike arz etmediği, aksine birleştirici bir barış dini olduğunu, Almanya'ya her anlamda katkı sunduklarını ve burada yaşayan toplumun bir parçası olduğunu anlattıklarını söyledi.

Bu etkinliğin bu yıl dördüncüsü yapıldığını, gülün ise Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizi temsil eden bir sembol olduğunu dile getiren Lütfü Azal, bu etkinlikte ayrıca yabancıların İslamiyet ile ilgili sorularını yanıtladıklarını sözlerine ekledi.

Başkonsolos Cem Örnekol yaptığı konuşmada, "Ben Almanya'da milyonlarca vatandaşı bulunan bir ülkenin temsilcisiyim. Vatandaşları, ırkçı saldırılara hedef olmuş bir ülkenin Başkonsolosuyum. Burada şunu vurgulamak istiyorum. Hoşgörüşüzlük, ayrımcılık ve ırkçılık olgusuyla mücadele sadece ülkelerin veya kurumların değil insan olmanın gereğidir. Günümüzde Avrupa kıtasında ırkçılığın giderek artması endişe vericidir. Irkçılık insalık suçudur. Günlük hayatımızda da, siyasette de, medyada da çıkabilir. Irkçılığa karşı sadece polisiye önlemlerle mücadele etmenin yeterli olmadığı görülmektedir. Bugün yasaklanan bir grup veya parti yarın başka bir isimle tekrar ortaya çıkabilmektedir. Beraber yaşamanın önündeki engeller olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve son dönemde gündeme gelen İslam'dan korkma (İslamofobi) gibi olguların topluma yayılmasının önlenmesi önem taşımaktadır. Karşılıklı anlayış ve bilgilendirme, temelinde korku olan bu eğilimlerin panzehiridir. Bu noktada, din adamlarına, siyasetcilere, sanatcılara, bürokratlara, yani toplumun kanaat önderlerine önemli görevler düşmektedir" dedi. - Karaca