Kılıçdaroğlu."Ahmet Kaya Yaşasaydı Gezi Eylemcilerinin Yanında Olurdu ve Sen de Onun Karşısında...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Ahmet Kaya'yı istismar etmekle suçlayarak, "Ahmet Kaya yaşasaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve sen de onun karşısında olurdun" dedi. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da Barzani ile bir araya gelen Erdoğan'a, "Kabile reisi dediğin adam Diyarbakır'a geldi, sen koşa koşa ayağına gittin" diye tepki gösterdi.

-"ERDOĞAN, AHMET KAYA'YI DA İSTİSMAR ETTİ"-

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretini değerlendirerek özetle şöyle dedi:

"Büyük sanatçı Ahmet Kaya. Genel Başkan olarak Paris'e Sosyalist Enternasyonal'in toplantısına gittiğimde Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret etmiş ve bir karanfil bırakmıştım. Hüzünle ayrılmıştı aramızdan. Giderken pek çok kişi eleştirdi ama o bir sanatçıydı, o bir devrimciydi, o bir müzisyendi, o hiçbir zaman zalimin yanında olmadı, o zulme uğrayanların yanında oldu. Haksızlığa, hukuksuzluğa direndi. Onu saygın kılan da bu duruşuydu. Çünkü o çok iyi biliyordu, iktidar yalakasından sanatçı çıkmaz, bunu biliyordu.

Diktatörlerin temel bir özelliği vardır, her şeyi istismar ederler. Dini istismar ederler, etnik kimliği istismar ederler, sanatçıları istismar ederler

Erdoğan, Ahmet Kaya'yı da istismar etti.

- "AHMET GİBİ DUYARLI BİR SANATÇI BÖYLE BİR OLAY KARŞISINDA ERDOĞAN'A ÖVGÜLER DÜZEBİLİR MİYDİ?"-

Diyarbakır'da diyor ki; "Ahmet Kaya yaşasaydı o da bugün aramızda olurdu'. Ahmet Kaya bugün yaşasaydı ben söyleyeyim, Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve şimdi hapisteydi. Neden Gezi eylemcilerinin yanında olurdu? Gezi eylemlerinde, Taksim protestolarında 7 bin 500 yurttaş polis şiddetinden yaralandı.Ahmet gibi duyarlı bir sanatçı böyle bir olay karşısında Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler düzebilir miydi? Böyle bir şey yapabilir miydi? Ahmet Kaya yaşasaydı aramızda olurdu, diyor, bırak sen Ahmet Kaya'yı istismar etmeyi."

-"AHMET KAYA YAŞASAYDI GEZİ EYLEMCİLERİNİN YANINDA OLURDU VE SEN DE ONUN KARŞISINDA OLURDUN"-

Kılıçdaroğlu, "Ahmet Kaya yaşasaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve sen de onun karşısında olurdun" derken, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sen Ahmet Kaya'yı tanımıyorsun, sen Ahmet Kaya'nın türkülerini bile dinlememişsin. Ahmet Kaya kimdir onu bile bilmiyorsun çünkü sen içinden geldiği gibi konuşamıyorsun, cama yazıyorlar, oradan okuyorsun, camdan adam olmaz.

Ahmet Kaya'yı sen nasıl ağzına alabilirsin. Bir diktatör Ahmet Kaya'yı nasıl ağzına alabilir? Ahmet Kaya'yı sen bilmiyorsun. Ahmet Kaya farklı bir adam, devrimcidir, Ahmet Kaya yüreklidir. Senin o özel yetkili mahkemelerin Ahmet Kaya'nın dışarıya gitmesine yol açtı.

Ahmet Kaya'nın bir türküsü var, meşhur, şöyle diyor türküsünde: "haydi sen işine git, herkes kendi işine, sokaklarında yani Taksim'de, Uludere'de zulüm var diyor. Düşemem zalimin Tayyip'in peşine diye seslenirdi.

-PERVER'E "SEN HANGİ YÜZLE RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A ÖVGÜLER DÜZÜYORSUN?" DİYE SORDU-

Hiçbir sanatçının sürgüne gönderilmesini istemeyiz. Şivan Perver önemli bir sanatçımız. O Halepçe vahşetini en güzel okuyan insanlardan birisi. Ben Şivan Perver'e sormak isterim, Diyarbakır'a gittin, sahneye de çıktın Roboski'de yani Uludere'de öldürülen 34 yurttaşımızın hesabı verilmeden onun hesabı sorulmadan sen hangi yüzle Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler düzüyorsun? Talimatı veren Recep Tayyip Erdoğan ve sen ona övgüler düzeceksin. Sen sanatçısın, sanatına saygı duyarız, sesine saygı duyarız ama sanatçı zalimin yanında yer alan kişi değildir, zalimin karşısındadır Ahmet Kaya gibi. Otur Ahmet Kaya'nın gösterdiği yürekliliği göster."

-"ŞİVAN PERVER ÇIKTIĞI SAHNEDE BİR SANATÇI KİMLİĞİNİ GERİDE BIRAKTI, AKP'NİN SEÇİM PROPAGANDASI AFİŞİNE MALZEME OLDU"-

Şivan Perver'in çıktığı sahnede bir sanatçı kimliğini geride bıraktığını ve bunu unutmaması gerektiği vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"AKP'nin seçim propagandası afişine malzeme oldu. Bir sanatçı o konuma asla düşmemeli.

Diyarbakır'da barıştan söz ediyor. Diyarbakır'da ne diyor "Şam'ın ağıtı bizim ağıtımızdır, Kamışlı'nın derdi bizim derdimizdir'. Peki kardeşim, Kamışlı'nın derdi senin derdin ise Bu Nusaybin'deki duvarı senin dublörün mü yaptı? Yalan söylüyorsun, duvar örüyorsun sen oraya. Bu Şam'a, Suriye'ye eline silah verip gönderdiği adamlar kimin adamları? Orada yakılan ağıtların hepsinin sorumlusu sensin.

-"KABİLE REİSİ DEDİĞİN ADAM DİYARBAKIR'A GELDİ, SEN KOŞA KOŞA AYAĞINA GİTTİN"-

Barzani'ye bir dönem Kuzey Irak'ta PKK'nın hamisi olarak suçluyordu. 2007'de şöyle diyor, "kabile reisiyle görüşmem'. Merak ediyorum daha dün kabile reisi dediğin adam Diyarbakır'a geldi, sen koşa koşa ayağına gittin. Nasıl bir kabile reisi ki bu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı ayağına getiriyor. Hangi Erdoğan'a inanacağız.

-"BARZANİ'NİN BAŞINDAKİ KONFETİLERİ AYIKLAMA GÖREVİNİ ÜSTLENDİ"-

Bedende iki ruhu taşıyan bir kişi başbakanlık koltuğunda oturabilir mi? Barzani değişti mi, hayır değişmedi. Değişen kim, Erdoğan. Öyle bir değişime uğradı ki Barzani'nin başındaki konfetileri ayıklama görevini üstlendi adeta. Kimsin sen, neden bu hale getiriyorsun ülkeyi.

-"İYİ DE BU CEZAEVLERİNİ TIKA BASA DOLDURAN KİM?"-

Cezaevleri boşaltılacak diyor. İyi de bu cezaevlerini tıka basa dolduran kim? Sen değil misin? Yatacak yer kalmadı cezaevlerinde. Yatırım programlarına yeni cezaevleri aldın sen. Dil sürçmesi değil. Kafasının arkasındaki bir düşünce. Ahmet Kaya'dan söz ediyor Diyarbakır'da. "hoşça kal gözüm' diye bir sözü var Ahmet Kaya'nın, onu şöyle okuyor, hoşça kal çözüm diye okuyor.Kafasının arkasındaki bu. Erdoğan budur."