Lübnan, Irak'ın gönderdiği unun sağlık standartlarına uygun olduğunu açıkladı

Lübnan, Irak'ın bir buçuk ay önce yardım olarak gönderdiği un örneklerinin sağlık ve beslenme standartlarına uygun olduğunu, aksi yöndeki açıklamaların "karışıklığı amaçladığını" bildirdi.

Lübnan resmi ajansı NNA'da yayımlanan habere göre, Ekonomi Bakanlığının açıklamasında, Irak'ın Lübnan'a gönderdiği undan alınan örneklerin analiz sonuçlarının yayımlandığı ve tüm iddiaların aksine sonuçların sağlık ve beslenme standartlarına uygun olduğu ifade edildi.

Açıklamada, resmi belgelerin aksini iddia eden açıklamaların sebepsiz provokasyon çerçevesinde yapıldığı ve karışıklık yaratmayı amaçladığına dikkat çekildi.

Irak'ın Beyrut Büyükelçiliğinden gün içerisinde yapılan açıklamada ise hibe olarak Lübnan halkına sunulan unun, depolama ve dağıtım işlerine müdahale edilmeksizin Lübnan resmi makamlarına teslim edildiği aktarıldı.

Başkente bağlı Gubayri Belediyesi, daha önce yaptığı açıklamada, Irak'ın hibe ettiği binlerce ton unun yağışlardan etkilendiğini iddia etmişti. Belediye, depolardaki unun, su ve rutubete maruz kaldığını, Irak'tan gelen binlerce ton yardımın, stadyum tribünlerinin altında ve diğer depolarda kötü şekilde stoklanmış durumda olduğunu savunmuştu.

Irak hükümeti, Beyrut Limanı'nda 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin infilak etmesi sonucu meydana gelen felaketin ardından 12 Ekim'de Lübnan'a 10 bin ton un yardımında bulunmuştu.

Beyrut Limanı'ndaki patlama

Beyrut, 4 Ağustos'ta 190'dan fazla kişinin hayatını kaybetmesine, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına ve 300 bin kişinin yerinden olmasına yol açan korkunç bir patlamayla sarsılmıştı.

Barındırdığı Suriyeli ve Filistinli mültecilerle nüfusu yaklaşık 6 milyona ulaşan Lübnan, sahip olduğu tek tahıl silolarını tamamen kaybetmesinin yanı sıra özellikle başkentteki sivil yerleşim alanları da büyük hasara uğramıştı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut'ta meydana gelen büyük patlamanın yol açtığı maddi hasarın 15 milyar doları aştığını ifade etmişti.

Yaşanan felaketten sonra Türkiye başta olmak üzere dünyanın farklı ülkeleri harekete geçerek Lübnan'ı yardımlarıyla ayakta tutmaya çalıştı.