ABD'nin eski terör örgütü DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk'ün 'Türkiye'nin Suriye konusunda güvenilir partner olmadığına' yönelik açıklamasına TEPSAM'dan tepki geldi. TEPSAM tarafından yapılan açıklamada, "Bu söylem, PKK propagandasının tekrarı olmaktan başka bir şey değildir" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, ABD'nin eski terör örgütü DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi McGurk'a Twitter'dan tepki göstermesinin ardından Ortadoğu üzerine önemli araştırmalar yapan Türkiye Ekonomik Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi'nden de (TEPSAM) konuya ilişkin bir açıklama geldi. TEPSAM'ın yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin Suriye'de, aralarında aşırılık yanlılarının da bulunduğu muhalif gruplarına destek verdiğini yazan McGurk, bu grupların çok küçük olduğunu, bu yüzden ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) alternatif olamayacağını ifade etmiş olması ABD terör örgütlerine desteğinin göstergesidir" denildi.
"TÜRKİYE OLMADAN ORTADOĞU DÜŞÜNÜLEMEZ"
TEPSAM Başkanı Teoman Yıldırım, Brett McGurk için, "Türkiye, karşı tarafında hamlelerini gözlediği satranç tahtasındaki hamlelerini yapıyor. Türkiye'nin toprak bütünlüğü adına her ne pahasına olursa olsun her türlü gerekli adımı atacaktır. Türkiye Afrin operasyonu ile göstermiş olduğu gibi Türkiye'nin Suriye'de ABD ihtiyacı yok aksine ABD'nin Ortadoğuda her zaman Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Ortadoğu kaynayan bir kazan olmuş olsada Türkiye olmadan Ortadoğu düşünülmez" ifadelerini kullandı.
"SİYASİ BİR ALGI OPERASYONU"
Teoman Yıldırım, "Türkiye'nin desteklediği silahlı muhaliflerin, şu anda SDG'nin bulunduğu Suriye'nin kuzeydoğusuna yerleştirilmesiyle ilgili görüşmelerin yürütüldüğünü ileri süren McGurk, bu tür adımların kaosa yol açacağını, aşırılığın yayılması için uygun ortamı oluşturacağını, binlerce Kürt'ü evinden edeceğini ve Suriyeli Hristiyanların hayatını riske atacağı söylemlerinin tamamen ülkemiz üzerinden Türkiye'nin üniter devlet yapısının bozmak amaçlı olarak Kürt vatandaşlarımız üzerinden yapılan siyasi bir algı operasyonudur. ABD'nin PKK ile Kürt vatandaşları ayrımını yapmalı yoksa aksi durumda Türkiye gerekli adımları atmak zorundadır" diye konuştu.
"ABD DESTEĞİNE İNANIYORLAR"
'ABD desteği PKK, PYD ve YPG terör örgütlerinin kendilerine fazla güvenmesine neden oldu' diyen Teoman Yıldırım, "ABD, Suriyeli Kürtler ve Türkiye arasında bir ateşkesin sağlanması için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Güvenli bölge önerisini de bu yüzden ortaya atıyor. Fakat Ankara 'terörist' olarak tanımladığı Suriyeli Kürtlerle herhangi bir anlaşmaya girmeyecektir. Aynı zamanda Türklerle Kürtlerin bölgede karşı karşıya gelerek birbirleriyle çatışmaya gireceklerini hesaplayan bir PKK/PYD mevcut. Bu noktadan sonra kuzey Suriye'de devlet benzeri bir yapı kuran Suriyeli Kürtlerin ABD hava kuvvetleriyle yürüttükleri müttefikliği devam ettirmeleri çok zor. ABD ile yapılan iş birliği PKK, PYD ve YPG destekçilerinin kendilerine fazla güvenmesine ve ABD hava desteğinin devam edeceğine inanmalarına yol açmaktadır" ifadelerini kullandı.
'Barajların ve suyun PKK'nın elinde olmamasını Türkiye izin vermez' diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin isteği Fırat'ın PKK'nın kontrolünde olmaması ve bu konuda Fırat Nehri'nin doğusundaki Kürt yönetimindeki bölgeler, Türkiye'den gelebilecek olası saldırılara karşı oldukça savunmasız. Önemli yerleşim yerlerinin neredeyse tamamı sınırda bulunuyor. Barajların ve suyun PKK'nın elinde olmamasını Türkiye izin vermez. Brett McGurk'ün söylemleri bireysel değil. Bölgede SDG, YPG, PYD, DEAŞ ve diğer gruplar ABD'nin askerlerini çekmesi halinde Avrupa ve Arap devletlerine bağlı askerler Suriye'nin kuzeyinde olduğu düşüncesi ile kendilerini güvende zannediyorlar. Arap devletleri bölgeyi maddi yönden destekliyor. ABD askerlerini çekse dahi başka ülkelerin bölgede askeri yardımı engellenmelidir."
Bölgenin Türkiye'ye teslim edilmesi terör örgütlerinin en büyük korkusu olduğunu ifade eden Yıldırım, "Brett McGurk, Türkiye'nin Suriye konusunda güvenilir partner olmadığını ifade etmesi ABD başta olmak üzere Avrupa ve Arap devletlerinin terörün bitmesini istemediğinin bir göstergesidir" dedi.
ABD'NİN ÖNCELİĞİ SURİYE DEĞİL IRAK
Washington yönetimi için Irak'taki stratejik çıkarların daha ön planda olduğunun altını çizen Yıldırım, "ABD, bunun için başta Irak olmak üzere bölgedeki çıkarlarının güvenliğini ve istikrarını sağlamak istiyor. Pompeo'nun Irak ziyareti, ABD Başkanı Trump'ın dış siyaseti üzerinde büyük tartışmaların yaşandığı, Suriye'den çekilme konusunda net bir vizyonun ortaya konulmadığının en büyük göstergesi. ABD Suriye konusunda net bir stratejiden yoksun görünüyor. ABD'nin Suriye'deki çıkarlarını tehdit eden bazı ciddi ve zor faktör sahada mevcut. Bu faktörlerin en önemlileri; Suriye'deki askeri gücünü sınırlı tutacağı için, ABD'nin, bu ülkedeki varlığını önemli ölçüde kuzey ve doğu bölgelerindeki Kürt ve Arap unsurların birlikte oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) dayandıracağı aşikardır. SDG'nin omurgasında PKK'nın uzantısı olan YPG örgütü yer aldığından, ABD'nin Suriye'de dayanacağı en önemli müttefikin aslında YPG üzerinden Suriyeli Kürtler olması ABD'nin ciddi adımlar atmamasına sebep oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
ABD Suriye'den çekilmek istemesinin en önemli faktörü olarak DAEŞ'in yeniden ortaya çıkmasını önlemek olduğunun altını çizen Yıldırım, "Suriye'de devam eden ana stratejik tehdit olarak ABD İran olarak görüyor. Washington yönetimi, Irak'taki askeri varlığını koruyarak, İran'ın hem Irak hem de Suriye'deki yayılmacı nüfuzunun önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak tüm bu faktörlere rağmen, ABD'nin Suriye'den tam olarak çekileceğine dair ortaya koyduğu net bir stratejisi henüz görünmüyor. ABD NATO müttefiki Türkiye'ye kulak vermek zorunda yoksa Ortadoğu'da haritalar değişir. Ortadoğu kazanı kaynamaya devam edecek. Asıl önemli olan, onların ne yaptığı değil, bizim ne yapacağımız" ifadelerini kullandı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Mcgurk'ün Açıklamasına Tepsam'dan Tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?