MHP'li Tanrıkulu: Başbakan Gençlerle Konuşsun

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, "artistlerle bir araya gelen, çakma Gezi Parkı temsilcileriyle bir masa etrafında mizansen şekilde buluşan" Başbakan Erdoğan'ın gerçekte haklarını yediği, ifade ve kişisel özgürlük alanlarını daralttığı tüm gençler ve vatandaşlarla konuşması gerektiğini bildirdi MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "artistlerle bir araya gelen, çakma Gezi Parkı temsilcileriyle bir masa etrafında mizansen şekilde buluşan" Başbakan Erdoğan'ın, aslında haklarını yediği, ifade ve kişisel özgürlük alanlarını daralttığı tüm gençler ve vatandaşlarla konuşması ve onlara saygı göstermesi gerektiğini savundu.

Tanrıkulu, MHP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, bu kapsamda tüm Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de orantısız güç kullanımlarına, hukuk tanımazlıklara hep birlikte şahit olduklarını belirtti. Gezi parkı eylemlerinden çıkartması gereken sonuçları ve dersleri iktidar koltuğunu kaybetmemek adına ısrarla algılamayanların, dış dünyada ülkenin itibarını zedelediklerini belirten Tanrıkulu, "Bugün başta AB ve ülkeleri olmak üzere birçok ülke Başbakan'ın otoriter tavrını yani gerçek yüzünü tespit ederek, bu demokratik olmayan davranışlarını eleştirir duruma gelmişlerdir" dedi.

-BU YIL 233 MİLYAR DOLAR BULUNMASI GEREKİYOR-

Türkiye'nin çıkan yabancı sermaye için "çıksın, bir şey olmaz, yine gelirler" diyebilecek hali olmadığını bildirdi. Tanrıkulu, "Çünkü ülkemizin toplamda 340 milyar dolarlık dış borç yükü bulunmaktadır. Diğer yandan, bir yıl içinde vadesi gelen 163 milyar dolarlık kısa vadeli borç ile 60 milyar dolarlık cari açık rakamını düşündüğümüzde bu yıl 223 milyar dolar bulunması gerekmektedir. Bu anlamda o çok övünülen Merkez Bankası döviz rezervlerinin de yetersiz kaldığı açıkça görülecektir" dedi.

MHP'li Tanrıkulu Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net Uluslararası Yatırım Pozisyonu'nun, 2002 yılında -85 milyar dolarken, 2013 yılı Nisan ayında -451 milyar dolara çıktığını bildirdi.

Tanrıkulu, Merkez Bankası'nın açıkladığı ödemeler dengesinin Nisan ayı ve 2013 yılı ilk dört ay sonuçlarına bakıldığında Orta Vadeli Program (2013-2015) hedefi olan yıllık 60,5 milyar dolar cari açığın, 24,3 milyar dolarlık kısmının 4 ayda gerçekleştiğinin ve Mayıs ayında ise 30 milyar doların aşılacağının görüldüğünü belirtti.

Sektörel Güven Endekslerinde tehlike çanlarının çaldığını anlatan Tanrıkulu, "İnşaat sektörü güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 4, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,6 ve perakende sektörü güven endeksi ise yüzde 0,9 küçülmüştür. Yine Reel Kesim Güven Endeksi de bir önceki aya göre 0,7 azalarak 111,8 puan seviyesine gerilemiştir. Bundan sonra ise; döviz ve faizlerin yükselmesiyle iç talep olumsuz etkilenebilecek ve bu durum piyasalarda durgunluğa neden olabilecektir. Döviz ve faiz ile borcu olan vatandaşlarımızın sırtına ek yük binecektir. Her zaman söylediğimiz gibi iktidarın seçim rantı olarak kullandığı "siyasi istikrar, ekonomik istikrarı getirecek' söyleminin de, ne kadar tutarsız olduğunu milletçe görmüş bulunmaktayız" dedi.

-"İKTİDARIN OSMANLILIĞI 'OSMANLI BANKASI' GİBİ, SAHİBİ İNGİLİZ, FRANSIZ"-

Ekonomideki başarısız yönetimin ortaya çıkardığı olumsuz sonuçları kimsenin Gezi Park olaylarına veya içeriği boş "faiz lobisi" söylemleriyle geçiştirmeye hakkı olmadığını kaydeden MHP'li Tanrıkulu, "İktidarın MHP'nin mitinglerini kopyalaması, üç hillali bayrak açtırması, Başbakan'ın söyleminin MHP'nin görüşlerine yaklaşması bavul toplama zamanının giderek yaklaştığını gösteriyor. "Evlere 3 Hilalli Osmanlı Bayrağı asın saygı duyarım' zihniyetinin göstermelik Osmanlılığı, bizlere Osmanlı Bankası'nı anımsatmaktadır. Malüm bu bankanın sahipleri İngiliz ve Fransız'dı" iddiasında bulundu.

-"İMRALI KANDİL, SÖZLERİN TUTULMASINI İSTİYOR"-

İmralı ve Kandil'in hükümeti tehdit ettiğini, terör örgütünün Başbakan'ın kendilerine verdiği sözleri tutmasını istediğini öne süren Tanrıkulu, "Verilen bu sözlerin neler olduğunu ısrarla milletimizden gizleyen iktidar muhakkak bu günlerin hesabını yine milletimize verecektir" dedi.

Tanrıkulu, İzmir'in sorunlarını yakından takip ettiklerini, süt fiyatlarının maliyetin altında verildiğini, Aliağa'ya söküm için getirilen deniz taşıtlarının kanser yapan asbest bileşimlerinin çevreye saçıldığını, atanamayan ziraat mühendislerinin kan ağladığını, balıkçıların büyük sorunlarla boğuştuğunu kaydeden Tanrıkulu, "Özellikle İzmir'in ilçelerinde taşımacılık sektöründe yaşanan "S' plaka sorunlarının çözümü için TBMM'de verdiğin önergelere karşılık gelmedi. İzmirlilerimizin sorunlarına kulak tıkayanlara, inanıyoruz ki İzmir'in cevabı çok sert olacak ve bu cevap adeta bir şamar gibi yüzlerine inecektir" dedi. - İzmir