Mustafa Balbay: Silivri'de Üniversite Eğitimi Aldım, Sincan'da Doktoramı Yarım Bırakıp Çıktım

4 yıl 277 gündür süren tutukluluğunun ardından Pazartesi günü özgürlüğüne konuşan CHP İzmir Milletvekili Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay, Pazartesi gününden itibaren tam anlamıyla siyasi mücadeleye başlayacağını vurgulayarak, "Kindar olacak kadar zamanım yok. Artık, "bana yapılanı yanlarına koymayacağım, bütün varlık nedenim bu olacak' dersem, o zaman gerçekten başka bir şey yapamam" dedi.

Balbay, cezaevinde yaşadıklarını ve hedeflerini RS FM'de anlattı. Cezaevine giren herkesin çıktığında mutlaka değiştiğini belirten Balbay, önümüzdeki dönemde en büyük hayalinin iç barışa katkı sunmak olduğunu söyledi.

Şu andaki hisleri ve geleceğe dair planlarını anlatan Balbay, bundan sonra tüm fikir suçlularının parlamento çatısı altındaki sesi olmaya çalışacağını vurguladı.

Mustafa Balbay, "Çıktığımda nasıl bir Türkiye bulacağımı az-çok tahmin ediyordum. Çünkü bedenim içerideydi ama dışarıyı olabildiğince yakından izlemeye çalıştım. İçeride en çok ne yaptım derseniz; gelecek biriktirdim. Yani Türkiye'nin önümüzdeki dönem hangi sorunu nasıl çözebileceğini düşündüm. Kindar olacak kadar zamanım yok. O yola girdiğinizde artık başka bir şey yapamazsınız; bütün varlık nedeniniz bu olur. Ocak ayında kitabım çıkacak; Hapiste "Kendimle Söyleşi' adıyla, genel olarak yaşadıklarımı toparladım. Orada da ne demek istediğimi, biraz daha geniş anlattım. Ben Türkiye'nin etrafındaki ülkelerle birlikte iyi bir merkez olabileceğine inanan biriyim. 80 ülkeyi gezdim. Gittiğim yerlerden gezi notları yazdım. Etrafımızı tanıyorum. Bunu gazetecilikle, cezaevinde yolculukla birleştirince, Türkiye'nin önümüzdeki döneminde iç barışına ve bölgesinde iyi bir merkez olmasına katkıda bulunabileceğimi hayal ediyorum. Bu yola çıktım. Artık, "bana yapılanı yanlarına koymayacağım, bütün varlık nedenim bu olacak' dersem, o zaman gerçekten başka bir şey yapamam" dedi.

-"TÜRKİYE'DE ŞÜPHEDEN SAVCI VE HAKİM YARARLANIYOR"-

Hapse giren hiç kimsenin girdiği gibi çıkmadığının altını çizen Balbay, şunları kaydetti:

"Mutlaka hapis bir şeyler verir ya da alır. Tabii bizden de 5 yılımızı aldı. Ama çok şey de verdi. " Silivri'de üniversite eğitimi aldım' diyorum ben. " Sincan'a geldim, doktora yaparken şimdi yarım bırakıp çıktım' diyorum ama gerçekten biraz da öyle bakıyorum. "Mustafa Balbay burada hayatını disipline sok' dedim kendi kendime. "Tanrıdan beklemediğin bir şey gelir o ayrı ama doğal akış içinde ben senin ömrünü 10 yıl uzatacağım arkadaş' dedim... Ruhen kendimi buna hazırladım. Bu inançla, bu yaşam düzeniyle devam ettim ve akşam başımı yastığa koyduğumda, "Bugünün boşa geçmedi değil mi Balbay?' dediğimde, hep boşa geçmediği yanıtını aldım kendimden.

Tabii herkesin kendisine göre bir sözü var. Mesela "helalleşmek' var, geçmişte "eve dönüş' dendi. Zaman zaman "af' sözcüğü kullanılıyor. Bence bütün bu sözcüklerden öte, tartışılmaz suç unsuru olan Danıştay cinayeti gibi davaların dışındaki bütün olaylarda, Türkiye hukuk zemininde genel bir ortak payda bulabilmeli. Bir "toplumsal hukuk' geliştirebilmeliyiz. Bu nedir? Artık insanların can güvenliği kadar önemli olan, hukuk güvenliğine kavuşması gerekiyor. Hukukun temel prensibidir; şüpheden sanık yararlanır. Türkiye'de şüpheden savcı ve hakim yararlanıyor. Damdan düşenin halini, damdan düşen bilir. "Dam", Türkçede aynı zamanda hapishane demek. Gerçekten de bir daha böyle sorunların yaşanmaması için adım atmak gerekiyor. Bir daha bunların yaşanmaması gerekir. Türkiye artık özgürlükleri konuşmalı. İşin yargılama boyutu devam edecek. Ben, Anayasa Mahkemesi'nin açmış olduğu yolun genişletilmesi için mücadele edeceğim. Bu olduğunda bence gerçek daha net ortaya çıkacak."

-"PAZARTESİDEN İTİBAREN TAM ANLAMIYLA SİYASİ MÜCADELEYE BAŞLAYACAĞIM"-

Siyasi olarak da çalışmalarını başlayacağını aktaran Mustafa Balbay, "İlk olarak bu hafta sonu sahaya ineceğim. İzmir'e gidip seçim bölgemi dolaşacak, insanlarla yüz yüze geleceğim. Oradan alacağım havayla da önümüzdeki pazartesiden itibaren tam anlamıyla siyasi mücadeleye başlayacağım. CHP'nin mücadelesine iyi bir katkı vereceğime yürekten inanıyorum.

CHP şu anda, parti içindeki demokrasiyi olabildiğince iyi duruma taşımaya çalışıyor. Tabi bunu yaşama geçirirken, zaman zaman kaos denebilecek kimi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu ikisini birleştirebilmesi gerekiyor CHP'nin. Bence seçim iklimi, adayların belirlenmesinden sonra netleşir. Ondan sonra CHP'nin iktidar alternatifi olabilecek bir parti imajı çizmesi gerektiğine inanıyorum. Ve ben ona katkıda bulanan kişi olacağım. Aslında Ankara'nın kimliğinin biraz daha zayıfladığını hissettim. Maalesef, iyice beton ağırlıklı bir şehire dönmüş. Cezaevinde de en çok beton vardı."