Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, darbecilerin açtığı ateş sonucu yaralanan Emrah Karatan, müşteki sıfatıyla yaşadıklarını anlattı.
Müşteki Karatan, 15 Temmuz'da evinde bulunduğu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıktığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmeye karar verdiğini ancak Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı önünden geçerken zırhlı araçları gördüğü için buraya yöneldiğini anlatan Karatan, vatandaşlarla askerleri ikna etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Bu esnada darbecilerin kontrolündeki helikopterden bulundukları yere ateş edildiğini söyleyen Karatan, kendisiyle birlikte çok sayıda vatandaşın yaralandığını aktardı.
Atar damarının parçalandığını, sol bacağını kaybetme riskiyle karşılaştığını belirten Karatan, "Çok kan kaybetmiştim, doktorlar ilk önce ayağımı kesmeye karar vermişler ancak genç olduğum için bundan vazgeçip diğer bacağımdan damar nakletmeye karar vermişler. Allah'ın takdiri bacağım kurtuldu." diye konuştu.
Bacağının yanı sıra vücudunun birçok bölgesinde şarapnel parçası bulunduğuna değinen Karatan, darbecilerden şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini sözlerine ekledi.
"Belden yukarısı yanmıştı"
Müştekilerden Ercan Şen de sosyal medyadan darbe girişimine ilişkin haberleri gördüğünü, ardından oğlu İbrahim Kerem Şen ile sivil iradenin temsilcisi Cumhurbaşkanına sahip çıkmak için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gittiğini anlattı.
Bir süre sonra bulundukları yere gelen üç zırhlı aracı, ellerinde Türk bayraklarıyla engellemeye çalıştıklarına işaret eden Şen, "Demokrasiyi katletmeyin, yaptığınız yanlıştır." diyerek uyardıkları askerlerin havaya ateş ederek karşılık verdiğini dile getirdi.
İlerleyen saatlerde vatandaşların bulunduğu yere helikopterin ateş ettiğini anlatan Şen, şöyle devam etti:
"Vücudumda ıslaklık hissettim, baktım ki sol ayak bileğimden kan fışkırıyor. Oğlum imdadıma yetişti, başka bir vatandaş da yardımıma koştu ama o da omzundan vurulmuştu. Gazi Hastanesi'ne gittiğimizde, ilk getirilen yaralıların bizler olduğunu fark ettim. Sedyede postallı ve bacaklarında kamuflaj pantolon olan biri yatıyordu. Kim olduğunu sorduğumda polis olduğunu söylediler. Üzerindeki örtüyü çekince belden yukarısı yanmıştı ve o gece ilk kez ağladım. Hastanedeki tedavimin ardından iki oğlumu da alarak Genelkurmay Başkanlığına gittim."
Darbecilerden şikayetçi olduğunu bildiren Şen, davaya katılma talebinde bulundu.
"Tank kadını eziyordu"
Müşteki Mustafa Türker ise İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatıldığı haberlerini izledikten sonra evine yakın olan Külliye'ye gitmeye karar verdiğini söyledi.
Yolların kapatılması nedeniyle aracını park ederek yürümeye başladığını vurgulayan Türker, Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'na geldiği esnada kendilerine ateş edildiğini ifade etti.
Türker, "Etrafıma baktığımda birinin yüzünün yarısı yoktu, vücudumda başkalarına ait ceset parçaları vardı. Ayak ve kollarımdan kan akıyordu. Sırtımda büyük bir yara vardı. Tankın ezdiği bir kadını gördüm. Tankı geriye alması için askere bağırıyordu ancak asker aldırış etmiyordu." ifadelerini kullandı.
Vatandaşların kendisini hastaneye götürdüğünü dile getiren Türker, vücudundan çok sayıda şarapnel parçası çıkarıldığını anlattı.
Yaklaşık 2,5 ay tedavi gördüğünü aktaran Türker, darbecilerden şikayetçi olduğunu kaydetti.
Duruşmaya devam ediliyor.
Son Dakika › Güncel › Müştekiler Darbecilerin Vahşetini Anlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?