OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer'den Akran Zorbalığı Uyarısı - Son Dakika
Güncel

OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer'den Akran Zorbalığı Uyarısı

OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer\'den Akran Zorbalığı Uyarısı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı konusunda uyarılarda bulundu. Dinçer, zorbalığın genellikle okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti. Fiziksel, sözlü ve sosyal zorbalık olmak üzere farklı türleri olduğunu vurgulayan Dinçer, zorbalığın mağdurlarının da zamanla zorba olabileceğine dikkat çekti. Zorbalığın psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabileceğini ifade eden Dinçer, zorbalıkla mücadelede okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, dijital zorbalığın da artık yaygınlaştığını ve bu konuda da eğitim verilmesinin önemli olduğunu belirtti.

29.03.2024 12:37  Güncelleme: 12:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı hakkında uyarılarda bulundu.

OMÜ'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dinçer, zorbalığın ergen bireylerin sosyalleştiği okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti.

Zorbalığın genellikle güç gösterisi yapmak amacıyla meydana geldiğine işaret eden Dinçer, "Fiziksel zorbalık, bir bireyin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Sözlü zorbalık ise bir bireyin diğerinin görünümüne, becerilerine, yeteneklerine, ailesine veya kültürüne yönelik alay etme ve aşağılama durumunu ifade eder. Sosyal zorbalık ise daha çok mağdurun sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye yönelik davranışları barındırır." ifadelerini kullandı.

Zorbalıktan mağdur olan çocukların güç elde ettiklerinde onların da aynı davranışı sergileyebileceklerinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:

"Mağduriyet ve zorbalık, birbiriyle ilişkilidir. Psikolojik açıdan incelendiğinde mağdur çocukların iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmekte isteksizlik, okul başarısında düşüklük, okulu bırakma isteği, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri ve hatta bazen ölümle sonuçlanan davranışlar yer alabilir. Bu durumlar, çocukların ve gençlerin potansiyeline tam olarak ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlardır. Zorbalarda ise psikolojik durum genellikle olumsuzdur. Dürtü kontrolü ve duygu düzenleme becerileri zayıf olabilir, okul başarısı düşük olabilir, madde bağımlılığı ve suça eğilim gösterebilirler."

Okul, aile ve çocuğu içine alan planlama yapılmalı

Zorbalığın artık sanal ortama taşındığını aktaran Dinçer, "İnternetin sınırsız ve kontrolsüz yapısı gençlere 'sonsuzluk' hissi verirken, istenmeyen davranışlara devam etmektedirler. Çevrim içi ortamlarda mağdurlar hakkında dedikodu yapmak, mağdura ait fotoğrafları izinsiz paylaşmak ve dolaşıma sokmak gibi davranışlar, dijital zorbalığın yaygın örneklerindendir. Diğer zorbalık türlerine karşı ortamdan uzaklaşmak mümkün olabilirken, dijital zorbalıkta saldırılar dijital ortama düştüğü andan itibaren hızla yayılarak kalıcı şekilde depolanır." açıklamasında bulundu.

Dinçer, akran zorbalığı ve siber zorbalıkla ilgili eğitim verilmesinin önem taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Eğer çocuğunuz zorba ise ilk olarak ona zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmelisiniz. Bu aşama, katı ve net disiplin kuralları çerçevesinde olabilir ve bazı ayrıcalıkların elinden alınmasıyla uygulanabilir. Bu noktada şiddete başvurmamak ve rol model olmak önemlidir. Yani çocuğunuza şiddetin yanlış olduğunu anlatmalı ve kendi davranışlarınızla da bunu göstermelisiniz. Çocukları yararlı sportif aktivitelere yönlendirmek de sağlıklı bir tercihtir. Bu sayede empati yeteneğini geliştirirler. Zorbalar için ailelerin seyirci kalmamaları ve zorbalığın sonuçlarını anlatmaları gerekir. Mağdur çocuklar desteklenmeli, çünkü sağlam bir sosyal ve bilişsel çevresi olan çocuklar zorbalıktan daha az etkilenir. Ebeveynlerin çocuklarıyla iyi iletişim halinde olmaları da bu süreci pozitif etkileyecektir. Sonuç olarak okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama ile zorbalığın önüne geçmek mümkündür."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer'den Akran Zorbalığı Uyarısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement