"Özgürlüğün Adı Beyaz" Yürüyüşü

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, " 28 Şubat'ı yapanlar, bizleri hapislere koyanlar, oyunlar yapanlar, nasıl şimdi cezaevindeyse Mısır'da da demir parmaklıklar arkasında Hüsnü Mübarek'i ve Sisi'yi göreceğiz" dedi.

Rabia Platformu, Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği (FİDDER), İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) ile Mısır Darbeye Karşı Meşruiyeti Koruma Platformu'nun da aralarında olduğu sivil toplum kuruluşu üyeleri, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü ve Guta katliamının 100. günü ile Mısır'da "Sabah 7 Hareketi" üyelerine hapis cezası verilmesi nedeniyle cuma namazından sonra Fatih Camisi'nden Saraçhane Parkı'na "Özgürlüğün Adı Beyaz" yürüyüşü düzenledi.

Burada açıklama yapan Yıldırım, dünyada Suriye ve Mısır başta olmak üzere zalimlere karşı yeni bir direniş hattı kurulduğunu söyledi.

Mısır'da darbe karşıtı gösterilere katıldıkları gerekçesiyle yargılananlarla gurur duyduklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Onlarla onur duyuyoruz. Yüzlerinde tebessüm vardı, korku yoktu. Hiç tereddüt etmeyin. Çok yakında, o demir parmaklıkların arkasında Sisi'yi göreceğiz, Esed'i göreceğiz. Biz bunu Türkiye'de de yaşadık. 10 yıl geçmedi. 28 Şubat'ı yapanlar, bizleri hapislere koyanlar, oyunlar yapanlar, nasıl şimdi cezaevindeyse Mısır'da da demir parmaklıklar arkasında Hüsnü Mübarek'i ve Sisi'yi göreceğiz. O günleri heyecanla bekliyoruz."

Yıldırım, Mısır'da demir parmaklık arkasında fotoğraflarını gördüğü "Sabah 7 Hareketi" üyelerinin tutumlarıyla gurur duyduğunu dile getirerek, "Demir parmaklıkların arasında beyaz giyen o kardeşlerimi görünce bir kez daha gururlandım ve dedim ki, yeryüzünde ne olursa olsun, işkenceye, hapsedilmeye rağmen hala Allah'tan başkasından korkmayan ve yüzünde tebessüm eksik olmayan Ayşe'lerimiz ve Fatma'larımız var. İnşallah Ali'lerimiz, Ömer'lerimiz, Ebu Bekir'lerimiz, Osman'larımız da Ayşe'ler ve Fatma'lar kadar cesur olacaktır" ifadelerini kullandı.

"Türk halkı, Mısır halkının yanında"

Mısır Darbeye Karşı Meşruiyeti Koruma Platformu Başkanı İslam El Gamri da kendilerine destek verenlere teşekkür etti.

Türk halkının, Mısır halkının yanında olduğunu aktaran El Gamri, "Saraçhane Meydanı direnişin simgesi oldu, Mursi için, Mısır halkı için, Mısır halkına karşı yapılan her türlü hareketin, direnişin simgesi oldu. Görecekler ki en kısa sürede, bu yaptıkları darbe başlarına yıkılacak" diye konuştu.

El Gamri, mücadelelerinin devam edeceğini vurgulayarak, "Mısır'da da Tunus'ta da Suriye'de de sonuna kadar, zafere ulaşana kadar devam edeceğiz" dedi.

"Bu davayı kazanacağız"

Mısır İhvan-ı Müslimin temsilcisi Dr. Eşref Abdülgaffar ise batılıların, Suriye ve Mısır'da yaşananlara sessiz kaldığını kaydetti.

Mücadeleye devam edeceklerini aktaran Abdülgaffar, "Biz Allah'la birlikteyiz. Biz bu davayı kazanacağız. Allah kendisiyle birlikte olanlara zafer vaat ediyor. Hedeflerimizde daima ayaktayız, kıyamdayız" dedi.

Avukat Gülden Sönmez, Mısır'da hapis cezasına çarptırılan "Sabah 7 Hareketi" üyelerinin yanında olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Onlar siyonizme, emperyalizme, onursuz bir yaşama 'hayır' diyor. Bunu o kadar cesur söylüyorlar ki onları susturmak için 1 ayda 11 yıl mahkumiyet kararı çıkıyor. Biz sizinleyiz ve Allah bizimle. Özgürlük bedel istiyor. Kimisine şehadet, kimisine mahkumiyet, zindan, kimisine de gurbet ve sürgün düşüyor. Herkes payına düşeni yaşıyor ama hepimiz direniyoruz. Arap Baharı'ndan sonra, İslam Baharı'ndan sonra ayağa kalkan halkların başını ezerek onları sonsuza dek susturmak istiyorlar ama bilmiyorlar ki bu uyanış öyle bir uyanış ki, kendine geldiği zaman o kadar büyük bir ayaklanışa dönüşecek ki dünyada, yeryüzünde adaletin konuşulmadığı bir karış toprak kalmayacak."

İnsan ve kadın hakları savunucularına da seslenen Sönmez, "Onların sizin desteğinize ihtiyacı yok ama sizin kendinizi sorgulamaya ihtiyacınız var. Gerçekten insan haklarından, kadın haklarından konuşacaksanız önce bu kızların yanına gitmelisiniz. Aksi takdirde bize kimse haktan ve hukuktan bahsetmesin. Hak da adalet de özgürlük de sadece şu anda Mısır zindanlarında, Suriye zindanlarında, orada işkence gören kadınların haykırışlarındadır" ifadelerini kullandı.

Gruptakiler, açıklamaların ardından dağıldı. - İstanbul