KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Güney Kıbrıs Rum kesiminin, Türk tarafının açıklamalarını ve Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait gemilerin 9'uncu parselde yürütülen sondaj çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratmaya çalışmasının ve görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde bulunarak tahrik edici açıklamalar yapmasının doğru bir davranış olmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı basın bürosundan yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun, Kıbrıs Rum kesiminin 9'uncu parselde yürüttüğü sondaj çalışmalarına ilişkin, Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'le New York ziyaretinden önce yaptığı son görüşmede 9'uncu parseldeki araştırmaların bir süre ertelenmesi gerektiği yönündeki görüşünü ilettiği ve ortak komite kurulması çağrısını yinelediği belirtildi.
Açıklamada, "Bu uyarı ve önerilerimiz dikkate alınmadan adım atılması sonucu ortaya çıkan gelişmelerin sorumlusu tamamen Rum tarafıdır" ifadelerini kullanan Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafı olarak Güney Kıbrıs Rum yönetiminin sözde münhasır ekonomik alanda hidrokarbon yatakları konusunda yaptığı çalışmaları yakından izlediklerini bildirdi.
Rum tarafının, Türk tarafının açıklamalarını ve Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait gemilerin 9'uncu parselde yürütülen sondaj çalışmalarını izlemesini bahane ederek gerginlik yaratmaya çalışmasının ve görüşme sürecinin ortadan kalkacağı tehdidinde bulunarak tahrik edici açıklamalar yapmasının doğru bir davranış olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, şunları kaydetti:
"Anavatan Türkiye'nin o dönemdeki Başbakanı, şu andaki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'la 2011 yılı Eylül ayında New York'ta birlikte imza koyduğumuz "Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Antlaşması" ortadadır. Bu anlaşmanın içerisinde yer alan tüm hususlar günü geldikçe ve gerektikçe uygulanacaktır. Anavatan Türkiye'nin tam desteğiyle Kıbrıs Türk halkının hak ve hukuku mutlaka korunacaktır.
Türk tarafı olarak Kıbrıs konusunun bir an önce var olan gerçekler temelinde, Kıbrıs'ın bütününün yararına olacak şekilde bir antlaşma ile sonuçlanması konusunda samimiyiz ve bunun için üzerimize düşeni yerine getirmekte kararlıyız.
Yapılması gereken Kıbrıs'ın tüm kaynaklarını, 1960'ta kurulan ve 1963'te silah zoruyla ele geçirilen devletin tüm olanaklarını Rum halkının çıkarına kullanmak değildir. Yapılması gereken, Kıbrıs Türk halkının o devletin eşit-egemen kurucusu olduğunu, Kıbrıs'ın Rumların olduğu kadar Türklerin de vatanı olduğunu unutmadan hareket etmektir.
Rum yönetimine bir kez daha hidrokarbon yatakları konusunda çalışma yapacak bir ortak komite oluşturulmasını öneriyorum. Yine daha önce ifade ettiğimiz üzere Türk tarafı olarak Anavatan Türkiye'den deniz altından borularla Kıbrıs'a getirilecek suyun da Ada'nın ortak yararı için bir barış suyu olarak kullanılmasını da Rum komşularımızla ele almaya hazırız. Kıbrıs, bölge için yeni bir gerginlik noktası değil, tam tersine varılacak bir antlaşma ile bölge barışına katkı sağlayacak örnek bir Ada olmalıdır." - Lefkoşa
Son Dakika › Güncel › Rum Yönetiminin Petrol Arama Faaliyetleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?