Fatih'te, çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye bir grup, Şam'daki kimyasal silah saldırısını protesto etti.
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) öncülüğünde bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Cağaloğlu'ndaki Cezeri Kasımpaşa Camisi'nde ikindi namazı kıldı.
Namazın ardından, "Beşşar kasabının suç ortağı İran hesap gününün dehşetinden kork", " Suriye'de katliam sürüyor, sessiz kalmak suç ortaklığıdır" ve üzerinde kimyasal saldıra ölen çocukların fotoğrafının bulunduğu "Allah'tan hiç mi korkmadınız?" pankartları açan gruptakiler, "Müslüman zulme ortak olmaz", "Direnişin kimyasal halkasına selam olsun", "Baas zulmünün suç ortağı İslam cumhuriyeti olamaz", "Katil Beşşar işbirlikçi İran" yazılı dövizler taşıdı.
"Katil İran, katil Hizbullah, Suriye'den defol", "Müslüman zulme ortak olmaz", "Katil Esed, işbirlikçi İran", "Mazlumların kanı, zalimleri boğacak" ve"Yaşasın Suriye cihadı" sloganları atarak, İran Başkonsolusluğu önüne yürümek isteyen grup, polis tarafından durduruldu.
Polisin yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtmesi üzerine, gruptakiler bulundukları yerde eylemi sürdürdü.
Grup adına basın açıklaması yapan İnsan ve Medeniyet Hareketi Üyesi Fesih Kaya, Kur'an- ı Kerim'den ayetler okuyarak, Beşşar Esed güçlerinin Suriye'nin başkenti Şam'ın Doğu Guta bölgesinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısında ölenlerin şehit olduğunu söyledi.
Suriye'de 3 yıldır devam eden katliamın istatistiki bilgiye dönüştüğünü belirten Kaya, "Dünyanın her yerinde Müslümanların kanı akıyor. Bizi yaralayan, Müslüman kisvesi altındaki kişilerin bu kanı akıtmasıdır" dedi. İran ve Hizbullah yönetimini de eleştiren Kaya, İran halkından yöneticilerinin yaptığı zulme destek vermemelerini istedi.
Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Çakır da Suriye'de insanların alçakça katledildiğini anlattı.
İran'ın destek vermemesi halinde Esed yönetiminin çökeceğine dikkati çeken Çakır, "Esed hiçbir şey. Arkasındaki İran ve Hizbullah olmasa, bir saniye duramaz. İran doğrudan ayrılarak mezhepçi bir tarafa yöneldi. Eskiden Suriye'de yüz yüz ölüyorduk, şimdi bin bin. Ama yine sessizlik var. Yine inkar edecekler. Müntakkim olan Allah intikamımızı alacaktır" diye konuştu.
"Suriye'de savaşan İran'dır"
Gazeteci-yazar Ahmet Varol da Suriye'deki rejimin devrilmemesinin Mısır'daki darbecileri cesaretlendirdiğini dile getirerek, "Suriye'deki zalim rejim devrilseydi, Sisi bu darbeyi yapamazdı. Suriye rejimi, kendi imkanlarıyla ayakta duramıyor. Esed'i ayakta tutan İran'dır. Suriye'de savaşan İran'dır" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise saldırıyı kınayarak, şunları kaydetti:
"Mısır'da Müslümanlar yönetime gelince, en çok körfez ülkeleri ürktü. Bu ülkeler, Mısır'ın fakir semtlerinde cahil kitlelere para dağıtarak, Müslümanlara saldırttı. Direniş bugün başlamadı. Gittikçe daha güçleniyoruz. İran'ın İslami bir yönü kalmadı. Pers milliyetçiliğine döndüler ve İran'ın önündeki İslam ibaresini kaldıracaklar yakında. Hizbullah ve Nasrallah, İsrail'in yanında duruyorsun. İran, İslam bölgelerindeki bütün savaşlarda ABD'nin yanında yer aldı. Türkiye halkı artık İran'ı istemiyor."
Konuşmalar sırasında, sık sık "Rabia işareti" yapan ve slogan atan gruptakiler, açıklamaların ardından dağıldı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Şam'da Kimyasal Silah Saldırısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?