Sarıgül ''Söylem Değişikliği Çözüm Odaklı Olmalıdır''

2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı, yaklaşık 18 milyon öğrencinin ve 1 milyona yaklaşan öğretmenler açısından yeni bir heyecan, yoğun bir çalışma dönemi ve özverilerle dolu bir sürecin başladığını belirten Sarıgül ''Bir eğitim sisteminin uzun vadede verimli olabilmesi, bütünü oluşturan parçaların birbiriyle uyumuna bağlıdır. Sistemden ve bütünlükten yoksun bir organizmada çelişkiler, hatalar, istikrarsızlıklar ortaya çıkacak; hedefi olmayan, günübirlik değişime giden ama asla köklü adımlar atamayan devasa bir yapı elimizde kalacaktır. Okullaşma oranlarının artmasına, okulların fizikî ve teknolojik kapasitesinin gelişmesine, öğretmen sayısında artış yaşanmasına, eğitime ayrılan kaynağın artmasına rağmen hâlâ istenilen seviyede olunmamasının temel sebebi, organizasyonsuzluk, sistemsizlik ve bulma arayışlarının bitmemesidir. Eğitimde başarı, hangi yol, yöntem ve tekniklerin kullanılacağına, nasıl bir yol haritası izleneceğine ilişkin pratik, ancak kapsamlı bir teorik arka planla mümkündür. Eğitim sisteminin inşası, eğitime ilişkin ezberlerin gözden geçirilmesi ve mevcut paradigmanın sorgulanmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Aksi takdirde müfredat, öğretmen, öğrenci ve okul üzerinden yürütülen bütün tartışmalar yüzeysel kalacaktır.'' dedi.

SARIGÜL ''ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME SÜRECİ TUTARLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALIDIR''

Öğretmen sayısının her geçen yıl artmasına rağmen hala 100 bin öğretmene ihtiyaç duyulduğunu belirten Sarıgül, ücretli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen ihtiyacının giderilmeye çalışılmasının ucuz çözüm yolu olduğunu söyledi. Eğitim kurumlarında öğretmenler arasında kadrolu/sözleşmeli şeklinde ortaya çıkan ayırımın kurum içi çalışma barışını bozduğunun altını çizen Sarıgül ''Bu durum öğretmenlerin verimliliğini düşürmekte, aynı niteliklere sahip ve aynı görevi yapan insanlar arasında bir nevi kast sistemi oluşturmaktadır. İstihdamda güçlük çekilen illerde öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla getirilen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli ve sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.'' dedi.

SARIGÜL ''3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ YERİNE GETİRİLMELİ VE İSTİHDAMDA ZORLUK ÇEKİLEN BÖLGELERDE TEŞVİKİ YÖNTEMLER UYGULANMALIDIR.''

Kamu görevlilerine verilen vaatlerin tümü ivedilikle yerine getirilmesini söyleyen Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Sarıgül ''Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi başta olmak üzere, tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları 600 puan artırılmalı, yardımcı hizmetleri sınıfı çalışanlarına da (Genel İdare Hizmetleri Sınıfı kadroları için öngörülen en düşük rakamdan aşağı olmamak üzere) ek gösterge hakkı verilmelidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yörelerde en büyük eğitim sorunu, kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamamış olmasıdır. Bugün söz konusu bölgelerde bir öğretmenin ortalama görevde kalma süresi 1,5 yıldır. Bu durum, ilkokul dönemi başta olmak üzere, eğitim ve öğretimde ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Öğretmen açığının kapatılması amacıyla zorunlu hizmet yükümlülüğü getirilmiş olsa da bunun soruna kalıcı bir çözüm getirmediği görülmektedir.'' diyerek sözlerini sürdürdü.

SARIGÜL ''EĞİTİMCİLERE ŞİDDETE SEYİRCİ KALINMAMALIDIR''

Son yıllarda, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken Sarıgül ''Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır.'' dedi.Konuşmasının sonunda, darbe ürünü kılık kıyafet yönetmeliği, kamu görevlilerinin milletin değerlerine ve genel kabul görmüş şekillerde uygulanması gerektiğini belirten Sarıgül, Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni Eğitim-Öğretim Yılının tüm eğitim çalışanlarına, öğrencilere, velilere ve millete hayırlı olmasını diledi.