Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesinde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Ramazan Biçer, yaklaşık 22 yıldır öğrencilerini din-bilim merkezli araştırmalar yapması için yetiştiriyor.
1995 yılında araştırma görevlisi olarak fakültedeki görevine başlayan Biçer, 4 kıtada birçok ülkeye seyahat ederek uluslararası alanda İslam araştırmalarına katkı sağladı.
Katıldığı araştırmalarda din biliminden ciddi destekler alındığını gözlemleyen, dinin ve bilimin çatışarak değil, birlikte yükselmesi için öğrencilerini bu alana yönelten Biçer, SAÜ'de sosyal ve fen bilimleri alanlarında yapılan akademik teşvik sıralaması değerlendirmesinde iki yıldır birinci sırayı alıyor.
Kelam Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Biçer, AA muhabirine, söz konusu ödülü iki yıldır İlahiyat Fakültesinde görevli bir öğretim üyesinin almasının ayrı bir öneme sahip olduğuna değinerek, ödülün, ilahiyat fakültelerinin bilime odaklı çalışmalara yönelik bir tutum sergilediklerinin göstergesi olduğunu söyledi.
İslamiyetin en belirgin özelliğinin akla vurgu yapması olduğunu, Türk-İslam klasik metinlerinin çok anlamlı ve değerli bilgiler içerdiğini aktaran Biçer, eserlerin ilk bakışta dini bir kitap olarak görülebildiğini ama oradaki ifadeler ve verilere bakıldığında bugün bilimin öngörü olarak kabul ettiği birçok unsurun yer aldığını kaydetti.
Geçmişteki kaynakları günümüz verileriyle okuma biçimine ulaşılması gerektiğine işaret eden Biçer, bu açıdan özellikle ilahiyat fakültelerinde bilimsel veriler üzerine konuların işlenmesi ve bilimsel verilerle konuların değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.
Araştırma ziyaretleri yaptığı ülkelerdeki gözlemlerini paylaşan Biçer, bazı ülkelerde, teoloji olarak adlandırılan ilahiyat fakültelerinde yüksek lisans ya da doktora yapabilmek için özellikle fen bilimleri alanından mezuniyet şartı arandığı bilgisini aktardı.
Bir zamanlar din alanında uzman ve yetkin olmuş, din bilim çalışması yapan insanların ABD Havacılık ve Uzay Ajansı'nda (NASA) görevlendirilmesiyle ilgili teşviklerin olduğunu söyleyen Biçer, şöyle konuştu:
"Bir teoloğun, ilahiyatçının NASA'da ne işi olduğunu sorduğumda, dini alandaki temel kaynakların günümüz bilimsel ilerlemelerine kaynaklık teşvik ettiğiyle ilgili veriler sunulduğunu söyledi. Bu bana ufuk açmıştı. Bizim de İslami temel kaynaklarımızda bu verilerin olduğuna yönelik ciddi araştırmalar yapıldığında karşımıza çıkacağını gördük. Bu nedenle kendimizi, dünyaya entegre olabilmek, gelişen dünyada yerimizi alabilmek ve hem ülkemizi hem İslam ülkelerini üst düzeylere taşıyabilmenin yegane çıkış yolunun bilimsel araştırmalar olduğunu gördük. İleri olan ülkelerde din bilim iş birliği ortaya çıkıyor. Birbirleriyle çatışma ya da reddetme değil, birlikte çalışma ve ortak hareket etme temasının ağırlıklı olduğunu gördüm."
Biçer, Türkiye'de bütün üniversitelerde din-bilim merkezli çalışmaların gerçekleşmesi gerektiğine inandığını vurguladı.
Son Dakika › Güncel › SAÜ'lü ilahiyat akademisyeni öğrencilerini din ve bilimle harmanlanmaya yönlendiriyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?