Haber: Oktay YILDIRIM - Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) Silivri Danamandıra'da, faaliyetlerine devam eden taş ocakları yüzünden köylüler zor durumda olduklarını belirttiler. Tarımın ve hayvancılığın neredeyse yapılamayacak durumda olduğunu anlatan köylüler, taşocaklarında patlatılan dinamitler yüzünden besledikleri inek ve koyunların korkudan düşük yaptığını, tarlalardaki ürünlerin üzerlerini kayalardan çıkan tozların sardığını söylediler. Taşocaklarına neredeyse 50 metre yakınlıkta bulunan Danamandıra köyü sakinleri patlatılan dinamitlerin sarsıntıları yüzünden deprem olduğu sanılarak köy okulunun boşaltıldığını anlattılar. Danamandıra Çevre Koruma Derneği Başkanı Gürcan Dalgın ise açılan taş ocaklarının hemen yanında bin 600 yıllık Roma Dönemine ait su kanallarının olduğunu ve patlatılan dinamitlerden bunların zarar göreceğini söyledi. " İstanbul'unu susuz kalmaması için uğraşıyoruz. Biz köylüler olarak duyarlı oluyoruz fakat" diyen Terkos'u besleyen Danamandıra Deresi'nin ise kirlenmeye başladığını ve bu yüzden İstanbul'un su sıkıntısı çekeceğini söyledi.
Silivri Danamandıra'da, faaliyetlerine devam eden taş ocakları yüzünden köylüler zor durumda... Bölgede gerçekleştirilen ağaç kesimine karşı önceki akşam "Orman Katliamına Karşı Danamandıra Hep Beraber" sloganıyla yapılan mitingde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat tahribata tepki göstedi. Karabat, "Herkes söze başlarken ne diyor; 'Bu Çatalca, bu Silivri İstanbul'un akciğeri' diyor. Peki Kerkos ne? İstanbul'un en büyük su kaynaklarından birisi. Oraya sular nereden gidiyor? Mandıra derelerinden gidiyor, değil mi? Peki bu çalışmalar bu su kaynaklarını da yok ediyor mu? Evet ediyor. Su kanallarını yok ediyorlar, İstanbul'un içme suyunu zehirliyorlar, çiftçinin ormanını, toprağını yok ediyorlar, çocukların akciğerini zehirliyorlar. Dinamit patlattıkça Horasan harcıyla yapıldığı söylenen bu antik kültür varlığını da yok olmaya sevk ediyorlar" dedi.
ANKA Haber Ajansına konuşan Danamandıra köylüleri yetkililerin seslerini duymasını istiyorlar. İstanbul'dan 2008 yılında taşınarak Danamandıra Köyüne yerleşen ve 2011 yılında hayvancılık yapmaya başlayan Celal Meriç, "Benim karşıda şu tesisin tam arkasında yerim var, yedi dönüm, ahırlarım oradaydı. 2011'de hayvancılığa başladım ama oradaki rahatsızlıktan dolayı tozdan, pislikten ve patlamalardan dolayı mecburen hayvanlarım köye taşımak zorunda kaldım. Şu an köy içindeyim. Ama şu an bir konu komşum rahatsız olduğu için orada da sıkıntı yaşıyorum ve gidecek yerim de yok artık. ya hayvanlarımı satacağım, hayvancılığı bitireceğim ya da bu şekilde insanlarla tartışarak bu işe devam etmek zorundayım. Ama gidecek yerimiz kalmadı" dedi. Meriç şunları anlattı:
"Tarlayı ekemiyoruz. Hayvanlar otlamıyor tozu tozulu otu"
"Devlet bize diyor ki teşvik geliyor. Hayvancılık yapın. Tamam hayvancılık yapmaya çalışıyoruz. Ama bir taraftan da buradan kovuluyoruz. Bir taraftan hayvanlardan köy içinde sıkıntı yaşıyoruz. Biz ne yapalım? Hayvanları satalım, bitirelim o zaman bu işi. Yapmayalım, hayvancılık yapmayalım yani. İlçe Tarıma gittik, söyledik, dedik ki bakın ocakların yanında yerimiz vardı. Patlamalardan dolayı, tozdan dolayı sıkıntı oldu. Tarlayı ekemiyoruz. Hayvanlar çünkü otlamıyor tozu tozulu otu. Tamam dediler ilçeye bildirdik. Yine tamam dediler ama geri dönüş olmadı hiç. Şu anda artık gidecek bir yerimiz yok. Geçen akşam da köyde toplantımız olacak ben bu olay için. İlçe başkanımız geldi, belediye başkanı milletvekilimiz geldi. Artık tek umudumuz onlar. Çözüm olur mu olamaz mı bilemiyorum.
"Patlamada, deprem oluyor diye köy okulu kapatıldı"
Ben 2011'de başladım. Ben İstanbul'daydım. İstanbul'da evlendim 2005'te 2008'de köye taşındım, 2011'de hayvancılığa başladım. Hala hayvancılık yapıyorum. Buradayken inekçilik yapıyordum. Ama köyün içine taşındığı zaman mecburen inekleri satmak zorunda kaldım. Koyuna döndüm hayvancılığı da değiştirdim. Artık bu koyunculuktan sonrada da herhalde tavukçuluğa mı döneceğiz? ya da hiçbir şey yapmayacağız. Hayvancılık hiçbir şekilde yapamıyoruz. Köyde, köy okulunda deprem oluyor diye okul boşaltıldı bu yüzden. Yani bu çok ciddi bir sıkıntı. Patlamalarda bize hiçbir şekilde bilgi verilmiyor. Ama jandarma kontrolünde olduğunu söyleniyor. Daha önceden bu kadar şiddetli patlama mı, şu anda patlama olduğu zaman yani ciddi hissediyorsunuz patlamayı. Patlamada, deprem oluyor diye okul kapatıldı. Böyle bir şey var mı? Böyle bir köyde yaşıyoruz biz şu anda. Faaliyette olan şu an sekiz tane ocak var. Daha da açılacak üç dört tane ocak diye söyleniyor ama onları bilmiyorum. Şu anda genişlemede üç ocak var. Şu anda mesela bizim bulunduğumuz bölgede 40 dönüm orman kesildi, yok edildi. Bizim köylümüz bir tane yanlış ağaç kestiği için şu anda mahkemeye gitti. Ceza aldı ve mahkeme şu anda ne olacağı belli değil. Bakın şuraları komple kesildi.
"Biz hayvancılıktan vaz geçiyoruz tarihimiz de yok oluyor artık"
Burada şu anda 40 dönüm yer kesildi ama şu anda hiçbir şey yok. Köylü bir tane ağaç kesiyor mahkeme görüyor ceza görüyor. Ama burada 40 dönüm yer kesildi hiçbir şey yok. Ormanımız kesildi ocak büyüyor. Karşıdaki ocağın yan tarafında 30 dönüm yer tekrar büyüyecek. Onun bir arkasında 70 dönüm yer var 70 dönüm yer kesiliyor şu anda ve altında su kanalları var. Tarihi belki söylemiştir arkadaşlar. Bin 600 yıllık tarihi su kanalları var Bizans'tan kalma. Bunların hepsi şu anda orada gidecek. O patlamalarda yıkılacak onlar. Biz hayvancılıktan vazgeçiyoruz. Tarihimiz de yok oluyor artık. Hani ne yapacağız bilmiyorum. Artık yardım bekliyoruz. Yani. Umudumuz kalmadı. Ne yapacağımızı da şaşırdık yani artık"
"ANKA'ya konuşurken dinamit patlatıldı"
Hayvancılık yaparak geçimini sağlayan Danamandıra Köyü sakinlerinden Metin Çakır taşocaklarında gerçekleşen patlamalardan dolayı gebe hayvanlarının düşük yaptığını söyledi. Metin Çakır ANKA mikrofonuna konuştuğu sırada taş ocaklarında dinamit patlatıldı. Taş ocakları ile çiftliğinin arasındaki mesafenin 50 metre olduğunu belirten Çakır şunları söyledi:
"55 ya da 60 tane hayvanım var. Bir dinamit atıldığı zaman hayvanların hepsi korkudan deli oluyor. Geçen 2 tane ineğim düşük yaptı büyük ihtimalle dinametten. Fazla korktular, koyunlar aşağıda zaten onlardan düşük yapanlar oldu dinamitten. Bir taraftan yardım gelmez ise bu ocak faaliyete geçtiği zaman bu işi yapmamız imkansız hale gelecek. İlç Tarım'a sıkıntımızı söyledik. Bakın şu anda dinamit atıldı duydunuz siz de uzakta patladı. Yakın da olduğu zaman yer yerinden oynuyor"
"Çocuklar herhalde düşecek çukurun içine. Ölecek herhalde"
Tarlasının yanı başındaki yeni açılacak olan taş ocakları için ağaçların kesildiğini anlatan Yılmaz Göker ise şunları söyledi:
"Tarlam var ektim şu an. Şu an şuradaki ocağa sınır burası. Yarın burası uçurum olacak. Buradaki mahsulü ben nasıl alacağım? Mahsulü alma şansım yok. Burada dinamit patladığı zaman zaten ortada da taşlar var direkt kafamıza geliyor taşlar, burada buna bir çare bulunması lazım. Bizim hiçbir şeyimiz kalmadı kiminle uğraşacağımızı da bilmiyoruz artık yani. Mahsul alamıyoruz bembeyaz mahsul. Dinamit atıldığı an taşın bütün pisliği bu tarlanın içine geliyor. Burası böyle bir derin bir çukur olacak. Ondan sonra gelen çocuklar herhalde düşecek çukurun içine. Ölecek herhalde. Yapacak bir şey yok" dedi.
"Bunlar yangından mal kaçırır şeklinde birden yıkmışlar bölmeden bırakmışlar"
Yeni açılacak olan taş ocağının, ektiği tarlasının tam ortasından geçtiğini belirten Kamil Işık ise şunları söyledi:
"Silivri'nin Dalaman Mahallesi'nde ikamet ediyorum. Benim tarlamın mevcut olan kısımlarını burada taş ocağıyla için kesim yapılmakta ve tarlamın ekili olmasına rağmen tarlamın içlerine bu şekil ağaçları yıkarak bana zarar vermekte. Nasıl bir mahsul alacağım onu da bilmiyorum. Burada ne işlem yapacağız onu da bilmiyorum. Bizim bu tarlalarımızı yok sayanlar, bugün şartıyla gelsinler kendi gözlerimle görsünler. Bu kesimi bu şekilde de olmadığını daha önce de belirtmiştim. Bu şekilde mahsullere zarar veriliyor gelsinler görsünler. Muhakkak bizim sahip çıkılsın hükümetten devletten bir yardım bekliyoruz. Köyümüz talan ediliyor, burası bir taş ocağı civarında ağaçlarımız, ormanlarımız, tarlalarımız talan edilmektedir. Şu an benim tarlamda buğday ekili. Şu an benim tarlam şu an iki dönüm üzerinde. Burasını aldıktan sonra bir taş ocağı oluyorsa ne fayda yapabilirim bir taş ocağının yanında bir tarlada ne mahsul alabilirim? Dinamitler atılmakta. Ne yapabilirim burada? Hiçbir verim alamam. Hiçbir katkı yapamam. Hiçbir şey yapamam. Çoluk çocuğum buradan ne yapacak? Benim tarlam burası. Ne yapmam gerekiyor? Nereye müracaat etmem gerekiyor ki? Ben bu tarlamı kurtarayım bu kadar bir talan söz konusu maalesef biz mağdur durumda kaldık. Kesimde bir problem var. Normalde bu kesim kesinlikle bu şekil olmuyor. Kesimleri yaparken biz ağaçları tek tek keserek böleriz ve bunlar yangından mal kaçırır şeklinde birden yıkmışlar bölmeden bırakmışlar"
"Bin 600 yıllık Roma dönemi su tünelleri tehlike altında"
Danamandıra Çevre Koruma Derneği Başkanı Gürcan Dalgın ise açılan taş ocaklarının hemen yanında bin 600 yıllık Roma Dönemine ait su kanallarının olduğunu ve patlatılan dinamitlerden bunların zarar göreceğini söyledi. "İstanbul'unu susuz kalmaması için uğraşıyoruz. Biz köylüler olarak duyarlı oluyoruz fakat" diyen Terkosu besleyen Danamandıra Deresi'nin ise kirlenmeye başladığını ve bu yüzden İstanbul'un su sıkıntısı çekeceğini söyledi.
"Bin 600 yıllık Roma döneminden kalma su kanalları İstanbul'a zamanında su götürülmüş gelip burada suyu bulup tekrar kanallarla İstanbul'a Yerebatan Sarnıcı'na su götürülmüş. O kadar değerli bin 600 yıllık bir tünel var burada. Burada yukarıda taş ocağı olarak ruhsat verildi. 50 metre koruma kararı var elimizde. Bunu elli metre koruması gerekirken 20 metreye düştü onun endişesi var ve biz itiraz ettik. 150 metreye çıkarılması istedik ama bütün kurul tekrar onay verdi 50 metrede kaldı. Şu anda bizi endişelendiren bin 600 yıllık su tünellerinin burada bozulup, dağılıp yok olması ve şurada hemen yanımızda dere Terkos Gölü'nü Terkos Barajı'nı besliyor. Oradan da İstanbul'a gidiyor. Yine susuz kalacağız. İstanbul susuz kalmaması için biz mücadele ediyoruz. Maalesef şu an o koruma bandı 50 metrede olması gerekirken 20 metreye düşürdü. ve şu anda orada dinamit atıldığı zaman buraların bu şekilde çöküp hepsinin yok olacağına bilmemiz gerekiyor. Biz köylüler olarak duyarlı oluyoruz fakat belge olarak hepsine itiraz ettik ama ne yazık ki kuruldan aynı durumda geldiler. Orman İşletmesi de bu işten sorumludur.
"Bu ocaklarla bu sistemle şu anda bu dere kirlenecek. İstanbul susuz kalacak zehirlenecek"
Daha önceden de üniversitelerden yurt dışından hepsi gelip burada inceleme yaptı Roma kalıntıları var dendi. Ankara'dan gene bir ekip geldi onlar da tamam dedi. Ama 50 metreden yukarı çıkaramadık 50 metreden de aşağı düşürdüler. Şu anda yok etmeye gidiyorlar yani. Dinamit patladığı zaman şurada burada tünel diye bir şey kalır mı? Şu dereler ne hale gelir? O su bir gün gelecek suya çok ihtiyaç olacak. O zaman mı çaresiz kalacağız? Danamandıra Deresi Terkos'u besleyen ve Istıranca'dan gelen iki dere var ikisi Terkos'u besliyor. Terkos'ta İstanbul'u besliyor. İstanbul'un suyu buradan gidiyor. Yani bu ocaklarla bu sistemle şu anda bu dere kirlenecek. İstanbul susuz kalacak zehirlenecek. Bildiğin orada dinamitlerden, gübrelerden, taş tozundan zehirleneceği için biz burada yeniden yetkilileri uyarıyoruz. Bu dere çok önemli. Bakın deremize, gitgide gitgide ocaklar dibine kadar geldi. Akıttıkları taşlar, tozlar dereye iniyor. Bu İstanbul'u susuz kalması demektir"
"Bunlara dur diyecek yetkili arıyorum"
"Hayvancılığımız bittiği gibi çiftçiliğimiz de bitti. Buradan soruyorum şunlara dur diyecek bir yetkili arıyorum" diyen Danamandıra köyü yerlilerinden Cihat Erdoğan şunları söyledi:
"Danamandıra köyünün yerlisiyim. Burada hayvancılık yaptım. Beş sene önceye kadar yüz tane mandam vardı. Bu meraları taş ocağı yaptılar hayvanlara gitme şansı kalmadı evde bakmak da zor. Ayrıyeten de İstanbul'da Halkevinde manda ıslah projesi yönetim kurulu üyesiydim. Bu taş ocakları bizi hayvancılığımızdan bezdirdi. Şimdi tarımdan da bezdirdi. Burada dinamit patlayacak aşağıda bahçem var oraya düşecek. Dinamit patlarken eskiden siren miren çalıyor. Ne siren çalıyor ne jandarma var ne bir şey hiç kimse. Bam bam. Akşam saat beş buçuk, sabah altı buçukta patladıkları oluyor. Gece saat beşe altıya kadar çalışmaları var. Gece on bir, on ikide tırları yollar boyuna çalışıyor. Buradan sanki tatbikat oluyor. Orman katliamı devam ediyor. Az önce gene orada bir orman katliamı vardı. Buradan karşıya Boğaz Köprüsü yapacağız top oynamaya gelecek çocuklar buraya. Şunlara dur diyecek bir tane yetkili arıyorum ben... Bunlar daha önce Çatalca'nın Muratbey beldesindeydiler orasını bitirdiler. Şimdi Danamandıra'ya geldiler. Orada birbirlerini de kırdı bunlar. Bunlar da insaf vicdan yok. Şurada yedi hektar yer. Karşılara bak orada 40 hektar. Bir de buradan burada yedekler almış üç hektarı da öbür taraftan almış. Orada da gene benim bir bahçem var. Biz bu tarlaları neyle çalıştıracağız? Çalıştıramıyoruz. Çiftçiliğimiz de bitti. Hayvancılığımız bittiği gibi çiftçiliğimiz de bitti. Buradan soruyorum şunlara dur diyecek bir yetkili arıyorum"
Son Dakika › Güncel › Silivri'de Doğa Katliamını İsyan Eden Köylüler: Patlatılan Dinamitler Deprem Etkisi Yaratıyor. - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?