Stk Temsilcileri ve Akademisyenlerden "Kardeşlik" Çağrısı

Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri, ilim ve fikir dünyasının kanaat önderleri ve akademisyenler, toplumdaki ayrılıklara son verilmesini isteyerek, "kardeşlik" çağrısı yaptı.

"Eyüp Buluşmaları Platformu" tarafından gerçekleştirilen organizasyonda toplumun farklı kesimlerden 43 kişi, "Tevhit, vahdet ve kardeşlik bildirisine" imza attı.

Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında. söz konusu ortak metni Platform Sözcüsü Abdullah Yıldız okudu. Kardeşlikle ilgili bazı Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflere değinen Yıldız, "Hasetleşmeyiniz! Birbirinize kin ve nefret beslemeyiniz! Birbirinize darılıp yüz çevirmeyiniz!. Ey Allah'ın kulları, kardeşler olunuz!" mealindeki Hadis-i de okudu.

İslamiyetin 'tevhid' ve 'vahdet' esasına dayandığını; tevhidin, "birlemek" vahdetin ise "birlik olmak, birlikte yürümek" olduğunu dile getiren Yıldız, "Fırkacı, hizipçi, meşrepçi, cemaatçi, kavmiyetçi, ulusçu, ırkçı, grupçu, ferdiyetçi asabiyetlere yenik düşmemek, ümmetin farklı renklerine, seslerine yabancılaşmamak, sahip çıkmaktır vahdet. Yüce Rabbimiz, iman edenleri 'kardeş' kılmış. Bu kardeşlik nimeti sayesinde onları 'ateş çukuruna' düşmekten kurtardığını bildirmiştir" diye konuştu.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız" Hadis-i Şerifine de dikkati çeken Yıldız, şunları kaydetti:

"Müslümanın kanı Müslümana haramdır. Ancak, gerçek şu ki; Türkiye Müslümanları ve Ümmet-i Muhammed bugün bu kardeşlik nimetinin kadrini ve kıymetini tam olarak bilemiyor; benliklerinin, bencilliklerinin, bağnazlıklarının kurbanı oluyor ve 'ateş çukurunun' kenarlarında dolaşıyor, hatta sıkça içine düşüyorlar. İslam düşmanlarına karşı 'şiddetli/izzetli', mümin kardeşlerine karşı 'merhametli/şefkatli' olmaları gereken Müslümanlar, yazık ki tam tersini yapıyorlar; birbirleriyle uğraşıp didişiyor, mücadele ediyor, birbirlerine acımıyor ve hatta birbirlerinin boyunlarını vuruyorlar."

Yaratıcı'nın, Kur'an-ı Kerim'de Müslümanları, birbirine düşmanca yaklaşmamaları konusunda uyardığını anlatan Yıldız, "Birbirimizle didiştikçe direncimiz gidiyor, birbirimizle sürtüştükçe de sürünüyoruz. Husumet ve haset içeren tartışmalar içimizi boşaltıyor; bizi hakikat, marifet, hikmet ikliminden uzaklaştırıyor. Hak-hakikat ve hakkaniyet ikliminden uzaklaştıkça da kardeşliğimizi aşındırıyor, din kardeşlerimize kan kusturuyoruz. Ehli İslam kan kaybettikçe de ehli salibe ve ehli küfre gün doğuyor. Baharımız kışa dönüyor" ifadelerini kullandı.

Kardeşlerin bölünüp ayrılığa düşmemeleri gerektiğini vurgulayan Yıldız, "kardeşlik" çağrısını şu sözlerle sürdürdü:

"Kardeş olduğumuzu unutmayıp; alay, gıybet, tecessüs ve ön yargıdan uzak duralım. Gelip Rasulüllah Efendimizin şu talimatlarına hep birlikte ittiba edelim: Ey Müslümanlar! Birbirinizle hasetleşmeyiniz!, Birbirinize kin ve nefret beslemeyiniz!, Birbirinize darılıp yüz çevirmeyiniz!, Ey Allah'ın kulları, kardeşler olunuz!."

Abdullah Yıldız, ortak bildiriye şu kişilerin imza attığını söyledi:

"Abdullah Yıldız, Abdullah Büyük, Abdullah Trabzon, Adnan Damircan, Abdulhamid Kahraman, Abdulaziz Kutluay, Abdulvahap Ekinci, Ahmet Ağırakça, Ahmet Varol, Ahmet Bulut, Ahmet Taşgetiren, Ali Rıza Temel, Ali Rıza Demircan, Bülent Yıldırım, Celalettin Vatandaş, Faruk Beşer, Halil Günenç, Emrullah Hatipoğlu, Halil İbrahim Kutlay, Hayreddin Karaman, İbrahim Cücük, İhsan Süreyya Sırma, Kazım Sağlam, Kerim Buladı, Mahmut Toptaş, Mehmet Göktaş, Mehmet Salih Ekinci, Mehmet Beşir Eryarsoy, Mehmet Paksu, Metin Balkanlıoğlu, Mustafa Ağırman, Mustafa Karataş, Metin Karabaşoğlu, Nureddin Yıldız, Muhammed Emin Yıldırım, Ömer Döngeloğlu, Ramazan Kayan, Siraceddin Önlüer, Şinasi Gündüz, Talha Hakan Alp, Yaşar Kandemir, Yusuf Ziya Kavakçı, Yusuf Kaplan."