Sünni Şii Geriliminin Büyümesi, Müslümanlarının En Büyük Korkusu

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali El-Kardaği, son dönemde gündeme gelen Sünni-Şii geriliminin önüne geçebilmek amacıyla, Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak, İran'ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'den bu konuda önlem almasını talep ettiklerini söyledi.

Avrupa Fetva ve Araştırmalar Konseyi'nin toplantısına katılmak üzere Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan Kardaği, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sünni-Şii gerilimin daha büyük boyutlara taşınmasından endişe duyduklarını söyledi.

Sunni-Şii geriliminin büyümesinin, günümüz Müslümanlarının en büyük korkusu olduğunu belirten Kardaği, "Bu korku, İran'ın Suriye rejimine destek vermesi ve Hizbullah güçlerinin Suriye'ye girmesiyle daha da arttı" dedi. Kardaği, bu yöndeki korkuların haklı olduğunu belirterek, Hizbullah'ın Suriye'ye girişini "endişe verici" olarak nitelendirdi.

Sünni-Şii geriliminin bitirilmesi ve barış ortamının sağlanması adına girişimlerde bulunduklarını belirten Kardaği, şunları kaydetti:

"Dünya Müslüman Alimler Birliği adına, İran'ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye gönderdiğim tebrik mektubunda, Sünni-Şii gerilimine de dikkat çekerek bu konudaki korkularımızdan bahsettim. Mektubumda, bunun bir fitne olduğunu ve Sünniler ile Şiiler arasındaki ateşi yakmanın ne Sünnilerin ne de Şiilerin çıkarına olduğunu vurguladım. Bu fitneyi bitirmek adına, her iki tarafın da azami çaba göstermesi gerekmektedir. İran'dan bu talebimize cevap bekliyoruz."

Mektubunda ayrıca, Birlik adına, Ruhani'den İran'ın Suriye sorununa müdahale etmeye son vermesi talebinde bulunduğunu söyleyen Kardaği, "Öte yandan, duyuyor ve görüyoruz ki bazı Şiiler, ashaba küfrediyor. Bu bir an önce durmalı" dedi. Bu konuda, Sünnileri de dikkatli olmaya çağıran Kardaği, "Onları hemen kafir ilan etmemeliler. Çünkü bu yeniden Şiileri tahrik ediyor" diye konuştu.

-"Bayramlarımız birlikte ve aynı gün olsun"-

Avrupa  Fetva ve Araştırmalar Konseyi'nin, kuruluş amacının, Avrupa ülkelerinde azınlık durumunda olan Müslüman halkın, cevapsız sorularına cevap bulmak olduğunu söyleyen Kardaği, öte yandan, karışık halde yaşayan bu Müslümanların iletişimini sağlamayı ve onlara yardım etmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Kardaği, şunları dile getirdi:

"Mesela bir somut örnek vereyim. Biz, Avrupa Fetva ve Araştırmalar Konseyi'nde, ramazan ayının başlaması konusunda, astronomik hesaplamaları göz önünde bulunduracağımız hususunda uzlaştık. Aynı yöntemi kullanacağını açıklayan Türkiye'yle de bu konuda anlaştık. Geçmiş yıllarda yaşanan ayrılıkların yaşanmaması ve Müslümanların birlikte olması adına bu çok önemli. Bayramlarımız birlikte ve aynı gün olsun istiyoruz. Konsey, Batı'da yaşayan tüm Müslüman milletlerin temsilcilerini toplayıp, ortak duruş sergilemek adına çalışmalar yürütüyor. Bunu, gelecekte bazımız bayramı bugün kutlarken, bazımız ertesi gün kutlamasın diye yapıyoruz. Hepimizin ortak bir duruşu olsun diye yapıyoruz. Ancak, bu süreç biraz yavaş ilerliyor."

-Avrupa'daki Müslümanların temsilciliği-

Kardaği, Avrupa'da yaşayan ve azınlık konumundaki Müslüman halkların, asimile olmak ve kimliklerini kaybetmekle yüzyüze olduklarına işaret ederek, bu halkların önündeki diğer seçeneğin ise yaşadıkları toplumun içine girmek olduğunu belirtti.

"Avrupa Fetva ve Araştırmalar Konseyi, bu konuda orta bir yol seçti. Avrupa'da azınlık konumundaki bu kimseler, yaşadıkları toplumun içine karışacaklar ancak bunu yaparken de kendi kültür ve dinlerini koruyacaklar" diyen Kardaği, Batılı hükümetlerin, Müslüman azınlıkları, temsilcileri olmadığı gerekçesiyle önemsemediğini ve Konsey'in bir anlamda bu ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını söyledi.

"Sıklıkla fikir ayrılıkları görülüyordu. Ortak duruş sergilenmiyordu. Avrupalı yöneticiler de kimi muhatap olarak alacaklarını bilemiyordu" diyen Kardaği, bulundukları ülkelerde azınlık konumunda yaşayan Müslümanların, zayıf konumlarından yükselerek, toplumun aktif birer üyesi olması gerektiğini vurguladı. - Federation of Bosnia and Herzegovina