TBB Başkanı Feyzioğlu: Anayasa Mahkemesi 1990'lı Yıllarda Gösterdiği Dik Duruşu Gösterememektedir

TÜRKİYE Barolar Birliği'nde 'KHK'lar Türkiyesi'nde Savunma Hakkı' paneli gerçekleştirildi. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, paneldeki konuşmasında "Devletin birliğinin arkasında, devletin birliği için Türk milletiyle birlikte saf tuttuk, öncülük yaptık. Şimdi de uyarılarımız ülkemizin bekası içindir.Hemen hemen her konuda OHAL KHK'sı çıkartılmaktadır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde kabul edilemeyecek uygulamalar bugün misliyle Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilmektedir. Maalesef Anayasa Mahkemesi 1990'lı yıllarda gösterdiği dik duruşu gösterememektedir" dedi.

TBB Başkanı Feyzioğlu, 'KHK'lar Türkiyesi'nde Savunma Hakkı' panelinin açılış konuşmasını yaptı. Feyzioğlu, olağanüstü hal (OHAL)uygulamasıyla ilgili "OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lar, OHAL'in ilan sebeplerinin dışına çıkıp, olağan bir yönetim aracı haline getirildi. Türkiye'nin bu şekilde yönetilmesi mümkün değil. Milli mücadele yıllarında bile açık kalan ve ortak akıl üretmeyi başaran bu Meclis'in devre dışı bırakılmasını kabul edemeyiz. Yapılan; milli mücadeleye, Atamıza ve Türk milletine saygısızlıktır. Devletin birliğinin arkasında, devletin birliği için Türk milletiyle birlikte saf tuttuk, öncülük yaptık. Şimdi de uyarılarımız ülkemizin bekası içindir.Hemen hemen her konuda OHAL KHK'sı çıkartılmaktadır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde kabul edilemeyecek uygulamalar bugün misliyle Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilmektedir. Maalesef Anayasa Mahkemesi 1990'lı yıllarda gösterdiği dik duruşu gösterememektedir" diye konuştu.

"İDAMIN GETİRİLMESİ, TÜRKİYE'NİN AVRUPA KONSEYİ'NDEN ATILMASI SONUCUNU DOĞURUR"

Feyzioğlu, idam tartışmalarına değinerek, şu açıklamalarda bulundu: "Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkemesinin içtihatlarıyla asla kabul edilemeyecek uygulamalar sebebiyle yüzlerce ve binlerce mahkumiyete maruz bırakılıyor. Diğer yandan da idamın geri getirilesi tartışmaları yürüyor. İdamın geri getirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa Konseyi'nden atılması sonucunu doğurur. Bu da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çıkarılmak, taraf olmaktan vazgeçmek ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru hakkımızın elimizden alınması demektir"

"YURTTAŞLARIMIZ 'HUKUK GÜVENLİĞİNDEN' MAHRUM BIRAKILMIŞTIR"

Panelin ilk oturumu TBB Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Berra Besler tarafından yönetildi. OHAL KHK'larıyla hukuk devletinin temel niteliklerine ilişkin bazı mekanizmalarının askıya alındığını savunan Besler ise şöyle konuştu: "Son iki kararname hukuk devletinin, adil yargılanmanın, adalete erişimin güvencesi ve halkın hak arama özgürlüğünün sesi olan avukatların mesleklerini icra etmelerinin önüne bir duvar örmüş, bir bütün olarak yurttaşlarımız 'hukuk güvenliğinden' mahrum bırakılmıştır. Nerede bir hukuk veya hak ihlali iddiası varsa, bunlar avukatların, yani bizim meselemizdir ve orada savunmanın temsilcisi avukata ihtiyaç vardır"