Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ortalamanın altında olan 4 bölgeye özel önem verdiklerini belirterek, "Güneydoğu Anadolu Projesi
(GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP). Bu 4 bölgemizi özel birtakım eylem planları ve projelerle, Türkiye ortalamalarına yaklaştırmak istiyoruz. Bu bölgelerimize bir yük olarak bakmıyoruz, bir varlık, kullanılmamış fırsat, kullanılmamış potansiyel olarak bakıyoruz" dedi.
Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin sözlü sorularına yanıt verdi.
Özellikle en büyük ihracat pazarı olan AB ekonomilerinde yaşanan sorunların da etkisiyle cari açıkta bir miktar yükselme olduğuna işaret eden Yılmaz, ancak bunu finanse etmede hiçbir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Büyüme politikalarıyla ekonomiyi büyüterek istihdam imkanlarını geliştirdiklerini vurgulayan Yılmaz, aktif iş gücü, bölgesel ve diğer politikalarla iş gücü piyasalarında istihdamla ilgili güçlü bir politika uyguladıklarını kaydetti. Yılmaz, ekonominin, son 4 yılda 4 milyonu aşkın istihdam ürettiğine dikkati çekti.
Yılmaz, Ekim 2011 itibarıyla 9 milyon 41 bin 140 kişinin yeşil kartlı göründüğünü bildirdi.
Suriye'de yaşananların meyve ve sebze ihracatına etkilerine yönelik soruya Yılmaz, "Elbette ki Suriye'de yaşanan hadiseler insani maliyetler oluşturduğu gibi komşu ülkemizle ticaretimizi de etkiliyor. Ancak Suriye ekonomisinin büyüklüğünü de çok abartmamamız lazım. Suriye ekonomisi bu durumda olduğu halde Türkiye'nin ihracatı artmıştır, Güneydoğu Anadolu Bölgemizin de ihracatı geçen yıl artmıştır. 2002'de sadece 600-700 milyon dolar seviyesinde olan Güneydoğu Anadolu'nun ihracatı geçen yıl itibarıyla 8 milyar doları aşmıştır. Sebze meyve ihracatı, 2002'de 65,5 milyon dolarken 2012'de 425 milyon dolara yükseldi" karşılığını verdi.
Bakan Yılmaz, 2002'de yaklaşık bin 500 olan gıda denetçisi sayısının 2012'de 4 bin 732'ye ulaştığını belirterek, gıda konusunda 2002'de 39 bin; geçen yıl 412 bin denetim yapıldığını kaydetti.
Kürecik'teki erken uyarı radarının, NATO füze savunma sisteminin bir unsurunu oluşturduğuna işaret eden Yılmaz, bunun tamamen savunma amaçlı olduğunu dile getirdi. Yılmaz, radar tesisinin komutanının bir Türk subayı olduğunu anımsatarak, "NATO müttefikimiz ABD'nin de tesiste personeli bulunmaktadır. Bu tesiste yakın bir gelecekte diğer müttefik ülkeler personelinin de görevlendirilmesi bekleniyor, halen 150 civarında personel görev yapıyor" diye konuştu.
-"Yörelerimizi ne kadar iyi tanırsak"-
Doğu Anadolu Bölgesi'nin, kendileri için önemli olduğunu belirten Yılmaz, bölgeyle ilgili DAP programını uyguladıklarını anımsattı. Yılmaz, burada 642 sayılı KHK ile yeni bir idare de oluşturulduğunu dile getirerek, daha önceden sadece GAP Bölge Kalkınma İdaresi bulunduğunu söyledi. Yılmaz, yeni kurdukları DAP Bölge Kalkınma İdaresi ile fiilen kurumsal yapısı güçlendirilmiş bir tarzda kalkınma konularında çalışmalara başladıklarını kaydetti.
DAP İdaresi'nin, öncelikle bu bölgeye ilişkin bir eylem planı hazırladığını dile getiren Yılmaz, "Önümüzdeki 5 yıla ilişkin DAP Eylem Planı'mızı da hazırlama aşamasındayız ve bu yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.
Yılmaz, Doğu Anadolu'da "cazibe merkezi" diye adlandırdıkları bir program yürüttüklerini belirterek, Erzurum ve Van'da, buraya özgü, özel bazı programlar, projeler yürüttüklerini vurguladı. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü göçün önüne olabildiğince geçmek istiyoruz. Bu, sadece bu bölgelere ilişkin bir politika değildir. Bölgesel politikayı biz ne kadar etkili uygularsak, bu tüm Türkiye'nin faydasınadır. İstanbul'un sorununu çözmek istiyorsanız, işe Van'dan, Erzurum'dan, Diyarbakır'dan, Urfa'dan başlamak zorundasınız. Göç hadisesini azaltmak, gelişmiş, büyük metropol şehirlerimizi rahatlatmak için de bunlar son derece önemli. Dolayısıyla burada etkili bir politika uyguluyoruz. Son 10 yılda, yeni bölgesel politika demeyi hak eder ölçüde yeni bir formülasyon sağladık. Yeni kurumlar, yeni enstrümanlar, yeni teşvik sistemleri, yeni birtakım projelerle bölgesel kalkınmamızı hızlandırıyoruz. Burada, 26 tane de kalkınma ajansı kurduk. Tüm Türkiye çapında kurduk ve 81 ilimizde de yatırım destek ofisleri açtık. Yatırımcılarımıza bilgi vermek, onları sağlıklı bir şekilde yönlendirmek, bürokratik işlemlerini takip etmek amacıyla bu yapılanmayı da sağlamış durumdayız. Çünkü nispi olarak geri kalmış bölgelerimizdeki en önemli sorunlardan biri, nitelikli, donanımlı eleman sorunudur. Bu sorunu aşmak için son dönemlerde bir taraftan kalkınma ajanslarıyla, bir taraftan bölge kalkınma idareleriyle ciddi bir çaba içine girdik. Ajanslarımız kanalıyla çok sayıda projeye hibe niteliğinde destekler sunduk. Sadece projelere destekler sunmadık, doğrudan faaliyet destekleriyle çok sayıda analizler, raporlar, araştırmalar ve çalışmalar gerçekleştirdik. Buradaki amacımız da bilgi birikimimizi artırmak çünkü biz bilgiye dayalı bir kalkınma anlayışından yanayız.
Yörelerimizi ne kadar iyi tanırsak, ne kadar iyi analiz edersek o kadar iyi hedef ve stratejiler belirleriz ve hızlı bir şekilde bu yörelerimizi kalkındırırız. Bunu da artık sadece Ankara'dan yapmıyoruz. Bir taraftan Ankara'da elbette çalışmalar yapıyoruz ancak bir taraftan da yerel aktörlerle, yerel dinamiklerle, bütün unsurlarla; üniversitesinden kamu kurumlarına, sivil toplumdan meslek kuruluşlarına, bütün ilgili taraflarla birlikte o yörelerimizin kalkınması, gelişmesi için stratejiler belirliyoruz. Bugüne kadar 26 ajansımızın sağladığı eğitimlerle 100 bin kişiden fazla insana ulaştık ve bu vesileyle bütün Anadolu'da projecilik kültürünü, planlama kültürünü yayıyoruz. Sadece Ankara'da, sadece belli gelişmiş yörelerde bu kültürün oluşması bizim için yeterli değil."
-"Fonlar kullanılamadı"-
Bakan Yılmaz, Doğu Anadolu'da, büyük projeler yürüttüklerini ifade ederek, Doğu Anadolu'da 2002-2013 yılları arasında mali karşılığı 11 milyar liranın üzerinde olan 2 bin 840 kilometrelik bölünmüş yol yaptıklarını bildirdi.
Kendileri için 4 bölgenin öncelikli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bütün Türkiye öncelikli ama ortalamanın altında olan 4 bölgeye özel önem veriyoruz. Bunlardan 1'incisi GAP, 2'ncisi DAP, 3'üncüsü KOP, 4'üncüsü de DOKAP. İşte bu 4 bölgemize özel birtakım eylem planları yapıyoruz ve bu projelerle bu bölgelerimizi Türkiye ortalamalarına yaklaştırmak istiyoruz. Bu bölgelerimizin Türkiye'nin 2023 vizyonuna daha fazla katkıda bulunmasını arzu ediyoruz çünkü biz bu bölgelerimize bir yük olarak bakmıyoruz, bir varlık olarak bakıyoruz, kullanılmamış fırsat, kullanılmamış potansiyel olarak bakıyoruz. İnşallah, önümüzdeki dönemlerde huzur, güven ortamının da pekişmesiyle bu bölgelerimizin potansiyelini çok daha hızlı bir şekilde harekete geçireceğiz" diye konuştu.
Yılmaz, AB fonlarını, geçmişte çok kaybettiklerini vurgulayarak, iyi, uygun formatta proje hazırlanamadığı için birçok hibe fonların, uluslararası fonların kullanılamadığının altını çizdi. Yılmaz, son yıllarda ajanslarının bu konularda da etkin bir şekilde sürece müdahil olduğunu belirtti. - TBMM
Son Dakika › Güncel › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?