Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Soner Şenel, özellikle 45 yaş altı, kilolu olmayan ve ağır fiziksel işlerde çalışmayan kişilerde görülen ve istirahat sonrası ortaya çıkan topuk ağrısının, ankilozan spondilitin önemli ve spesifik bulgularından kabul edildiğini bildirdi.
Şenel, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de en sık görülen romatizmal hastalıklardan biri olan ankilozan spondilitin özellikle 45 yaş altı kişilerde ortaya çıktığını, hastalığın üç aydan uzun süren bel, sırt ve boyun ağrılarıyla kendini gösterebildiğini belirtti.
İstirahat sonrası görülen topuk ağrılarının bu hastalık için ayırıcı bir semptom olabileceğine işaret eden Şenel, zamanla, kemik dokusunda büyümeye neden olan ve röntgen çekimlerinde topuk dikeni şeklinde adlandırılan bulgunun ortaya çıkmasına neden olabilen ankilozan spondilitin, zamanında teşhis ve tedavi edilmediği takdirde kalıcı kemik ve eklem hasarlarına neden olduğunu ifade etti.
Şenel, halk arasında iltihaplı bel-omurga romatizması olarak bilinen hastalığın, önemli bir romatizma çeşidi olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Toplumda ankilozan spondilitin tedavisi olmayan bir hastalık olduğu yönünde yanlış bir kanı bulunuyor. Toplumun bu hastalık konusunda bilinçlenmesi çok önemli. Artık ankilozan spondilitin tedavisini daha etkin bir şekilde yapıp, hastaların hayat kalitesini yükseltebiliyoruz. Hastalık başlangıcı veya seyri esnasında, özellikle sabahları veya istirahat sonrasında topuk ağrısı ortaya çıkabilir. Özellikle 45 yaş altı, kilolu olmayan ve ağır fiziksel işlerde çalışmayan kişilerde görülen ve özellikle istirahat sonrası ortaya çıkan topuk ağrısı, ankilozan spondilit hastalığının önemli ve spesifik bulgularından kabul edilebilmektedir. Topuk ağrısı, hastalığın topuktaki entezis, yani tutunma bölgelerini etkilemesi sonucunda oluşmaktadır. Ankilozan spondilitte görülen topuk ağrısının nedeni, genellikle ayak tabanındaki kasların ve bacak arka grup kaslarının topuk kemiğine bağlandığı yerdeki romatizmal tutulumdur."
"45 yaş öncesi topuk dikeni saptanan hastalara dikkatli olmalı"
Doç. Dr. Şenel, 45 yaş öncesinde topuk dikeni saptanan hastaların, ankilozan spondilit açısından tecrübeli bir hekime ulaşmasını önererek, "Ancak her topuk ağrısının romatizmal hastalık belirtisi olmadığını da unutmamak gerekir. İncinmeye, zorlamaya, ağır yük taşımaya ve uzun süre ayakta kalmaya bağlı mekanik stres nedeniyle de topuk ağrısı ortaya çıkabilir. Ayrıca kilolu kadınlarda da menopoz sonrasında, romatizmal kaynaklı olmayan topuk ağrısı görülebilir." ifadelerini kullandı.
Hastalığın kadın ve erkeklerde aynı oranda görüldüğünü aktaran Şenel, ankilozan spondilitin teşhisi için fiziksel muayene gerektiğini, sonrasında yan ayak grafisiyle topuk dikeni görüntülenebildiğini vurguladı.
Şenel, bazı hastalarda ağrı olmasına rağmen kemikte bir değişiklik oluşmadığı için röntgende topuk dikeni görünmeyebileceğini ancak bunun bir problem olmadığı anlamına da gelmediğini aktararak, "Hastanın ağrısı ve şikayeti varsa, fizik muayene bulgusu varsa, bu da tek başına anlamlıdır. Bu hastalık kemiklerde büyümeye neden olduğu için, teşhis ve tedavide geç kalınması sonucunda omurga kemiklerinde, kalça kemiklerinde ve eklemlerde bozulmalar meydana gelebilir. Zamanla ilerleyen bu bozulmalarla hastaların hayat kalitesi çok düşer." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › Topuk Ağrısı Ankilozan Spondilit Habercisi Olabilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?