Tunus'ta Panama Belgeleri

Panama belgeleri tüm dünyada olduğu gibi Tunus'ta da tartışılmaya ve gündemin en önemli maddeleri arasında yer almaya devam ediyor.

Bazı Tunuslu siyasilerin adının Panama belgeleriyle anılmaya başlaması ülkedeki birçok yetkili makamı hareke geçirirken, siyasette ve medyada da konu ağırlı olarak ele alınıyor.

Parlamentoda bugün düzenlenen "Merkez Bankası Kanunu" oturumunda söz alan Maliye Bakanı Selim Şakir, "Panama belgeleri büyük bir konu, Tunusluların bu olaya karıştığının tespiti durumunda kanunlar uygulanacaktır" dedi.

Konunun temelde iki sorun taşıdığına işaret eden Şakir, bunların gümrük ve vergi kaçakçılığı olduğunu, Merkez Bankasıyla koordineli çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Tunus İrade Hareketi Partisi Genel Sekreteri Adnan Mansar da düzenlediği basın toplantısında, "Dünya sarsılırken ülkede özellikle siyasi partilerde ürkütücü bir sessizlik var" diye konuştu.

Partisinin durumu demokrasiye karşı büyük bir tehlike olarak gördüklerini söyleyen Mansar, şöyle dedi:

"Demokrasiye yönelik en büyük tehlike yolsuzluk ve haksız kazançtan gelir. Bu paraların kaynağı ülke içiyse bu bir sorundur, şayet kaynak ülke dışından ise daha büyük bir sorundur. Bir siyasetçi paralarını yurt dışında kara para aklama işlemleriyle bilinen bir şirkete koyarsa hangi yüzle halkının karşısına çıkar? Bir ülkede siyasetçi parasını dışarıda bir yerlere yatırıyorsa, kendi ülkesindeki insanlara nasıl buraya yatırım yapın diyebilir?"

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Panama'daki hukuk firması Mossack Fonseca'nın 40 yılı aşkın süredir tuttuğu 11,5 milyon belgeye ulaşarak bunları 80 farklı ülkedeki basın kuruluşlarıyla paylaştı.

Panama belgelerinde adının geçtiği iddia edilen ilk kişi Tunus Projesi Hareketi Başkanı Muhsin Merzuk oldu.

Maliye, Adalet ve Ticaret bakanlıkları Panama belgelerinde adı geçen Tunus vatandaşları hakkında inceleme başlatılacağını açıkladı.

Belgelerde çok sayıda kişi ve şirketin uluslararası vergi kaçakçılığı, kara para aklama, uluslararası yaptırımları delmek gibi amaçlarla off-shore şirketler ve hesaplar üzerinden finansal işlem yaptığı öne sürülüyor.