Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da "Bosna Hersek'te Yahudi ve Müslümanların Bir Arada Yaşaması: Saraybosna Purimi'nin 200. Yılı Konferansı" düzenlendi.
Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'nde, Bosna Hersek İslam Birliği ile Yahudi Topluluğunun ortaklaşa düzenlediği ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) da desteklediği konferansta, ülkedeki Müslüman ve Yahudilerin bir arada yaşama geleneği ele alındı.
Bosna Hersek Yahudi Topluluğu Başkanı Jakob Finci, burada yaptığı konuşmada, Saraybosnalıların 200 yıl önce de bir arada yaşama anlayışına sahip olduğuna işaret ederek, bu anlayışın en güzel örneğinin "Saraybosna Purimi" olarak adlandırılan bayram olduğunu söyledi.
Bosna Hersek halklarının, nefret ve intikam duygularından uzak bir yaşam sürmenin de mümkün olabileceğini kanıtladığını kaydeden Finci, "İslamofobinin baş gösterdiği bir dönemde, bir arada yaşamanın da mümkün olduğunu göstermeliyiz." dedi.
Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic de gönderdiği mesajda, insanların yalnızca iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrıldıklarını belirterek, Bosna Hersek'teki Müslüman ve Yahudilerin her daim tek vücut olduğunu vurguladı.
Kavazovic, "Dünyanın dört bir yanında yaşanan dinler arası çatışmalara inat biz geçmişte verdiğimiz ortak yaşam sözümüzü tutacağız." ifadelerini kullandı.
"TİKA, barış ortamının tesis edilmesine yönelik adımlar atıyor"
TİKA Ortadoğu ve Afrika Dairesi Başkanı Bülent Korkmaz ise kurumun projeleriyle barış ortamının tesis edilmesine yönelik adımlar attığını belirterek, Yahudi-Müslüman iş birliğinin bilinmeyen kahramanlarından Moşe Rafael Atiyas'ın Osmanlıca, İbranice ve Boşnakça ifadelerin yer aldığı mezar taşının da TİKA tarafından yenilendiğini anımsattı.
Alaturka giyim tarzı nedeniyle Zeki Efendi olarak da anılan Atiyas'ın Osmanlı döneminde İstanbul'da eğitim almış Saraybosna'nın önde gelen Yahudilerinden olduğunu aktaran Korkmaz, Zeki Efendi'nin Saraybosna'ya katkısına TİKA olarak destek vermekten mutluluk duyduklarını söyledi.
Hoşgörünün, bir arada yaşamın ve çok kültürlülüğün sembol ismi Zeki Efendi'ye ait mezar taşının yenilenmesinin TİKA açısından ilginç bir proje olduğunu kaydeden Korkmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bosna Hersek'in Osmanlı hakimiyetinden çıkıp Avusturya- Macaristan hakimiyetine girmesinden sonra, 1916 yılında vefat eden Zeki Efendi'nin mezar taşında kimliğini Osmanlı'nın kullandığı alfabeyle ifade etmesi ilginç. Bu, 20'nci yüzyılda Avrupa'nın doğusundaki bir toplumun, hala Osmanlı'nın hoşgörüsüne, bir arada yaşam ve çok kültürlülüğe olan özlemini ifade ediyor."
Saraybosna Üniversitesi İslam Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Karic de Bosnalı Müslümanların 200 yıl önce Yahudileri yok olmanın eşiğinden kurtardığını anımsatarak, "Farklı dinlere mensup, farklı görüşlere sahip komşuların birbirlerini insan olarak görmesi, birbirlerine yardım eli uzatması mutluluk verici." ifadelerini kullandı.
Konferans kapsamında söz konusu döneme ait arşiv belgelerinden oluşan Saraybosna Purimi Sergisi de açıldı.
Saraybosna Purimi
Zeki Efendi'nin aktardığı bir olaya göre, Saraybosna'da 1819 yılında dönemin valisi Rujdi Paşa tarafından tutuklanan Başhaham Rav Moşa Danon ve beraberindeki 10 Yahudi, şehirdeki Müslümanlarının ayaklanmasıyla serbest bırakıldı.
Şehirdeki Yahudi-Müslüman ilişkilerinde örnek olarak gösterilen bu olay, Saraybosnalı Yahudiler tarafından her yıl "Purim" ya da "Purim di Saray" olarak adlandırılan bayramla kutlanmaya başlandı.
Son Dakika › Güncel › Yahudi ve Müslümanların bir arada yaşamı Saraybosna'da ele alındı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?