Yiyecek-İçecek endüstrisi dijitalleşme ile daha verimli hale geliyor

Türkiye'de Yiyecek İçecek ve Ambalajlı Tüketici Ürünleri endüstrisinde faaliyet gösteren lider kuruluşlar ile GE Dijital yöneticileri, sektörün geleceğine ilişkin konuları tartışmak ve aksiyonlar belirlemek üzere GE Türkiye İnovasyon Merkezi'nde bir araya geldi. General Electric (GE), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) işbirliğiyle gerçekleştirilen toplantıya yaklaşık 100 yönetici katıldı. Etkinlikte, dijitalleşme ile hız ve çevikliğin gelişen endüstri açısından önemi tartışıldı.

Gıda endüstrinin geleceğinin dijital devrimden nasıl etkileneceğine yönelik gerçekleştirilen etkinlik çerçevesinde GE Dijital'in Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin açılış konuşması yaptı. Konuşmasında, dijital çözümlerin uygulanmasıyla, sektörde verimlilikte %15'e kadar artış, ürün geri çağırmalarında %50'ye kadar düşüş ve enerji tüketiminde %12'ye kadar azalma potansiyeli bulunduğunu paylaştı. Etkinlik, "Dijital Sanayi" ve "Tarım ve Gıda Sanayiinde Dijitalleşme" panelleri ile devam ederken, 3 boyutlu baskı üretiminin gıda sektörünü ileride nasıl etkileyeceğine ilişkin bir atölye çalışması da gerçekleştirildi. Atölye çalışması kapsamında üç boyutlu yazıcılardan gerçek çikolata ve pankek üretildi.

GE Dijital Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Bölgesi Başkan Yardımcısı Ali Saleh, "Yiyecek-İçecek endüstrisi, her gün tüketicilere doğrudan temas eden bir sektör ve dijital çözümlerdeki yeni gelişmelerle birçok olanak sunuyor. GE olarak, Türkiye'de endüstriyi geleceğe hazırlamak için neler yapılabileceğini tartışmak üzere kamu, özel sektör ve akademi dünyasının tecrübeli liderleri ile bir arada olmaktan mutluluk duyduk" dedi.

TOBB Gıda Sanayi Meclisi Başkanı Nejdet Buzbaş, "Gıda üretiminde verimliliğin artması gerekiyor. Bunun birkaç temel gerekçesi var. Bunlardan ilki, gelişmekte olan ülkelerde bulunan genç nüfusun artması. Bununla birlikte kentsel nüfusun artması da önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Son 10 yılda dünya nüfusunun yüzde 54'ünü, Türkiye nüfusunun yüzde 77'sini kentli kitle oluşturdu. 2050 yılına kadar Türkiye'de bu oranın yüzde 88'e çıkması öngörülüyor. Dolayısıyla gıda ve içecek sektörünün bu dönüşüme göre hazırlanması gerekir. Değişimi görmezden gelerek sürdürülebilir olamayız. Hızla değişen dünyada bu konuda bilinçlerimizi geliştirmek zorundayız. Tarım ve hayvancılıkta dünyayı takip etmeliyiz. Fırsatlar ve riskleri kısıtlarımızla dengelememiz gerekiyor" dedi.

GE Dijital Türkiye Genel Müdürü Uygar Doyuran ise şu açıklamalarda bulundu: "GE olarak Türkiye'de endüstriyel müşterilerimiz için yenilikçi çözümlerimiz ile yaklaşık 70 yıldır fark yaratmaya çabalıyoruz. Gelişmiş endüstrilere ve geniş bir yetenek havuzuna sahip Türkiye, daha kapsamlı öngörüyü, optimizasyonu ve verimliliği beraberinde getiren ezberbozan inovasyona hazır durumda. Dünyanın öncü dijital endüstriyel şirketi olarak ürün ve hizmet yelpazemize dijital yazılım çözümlerini ekledik. Bugün, 10 büyük gıda endüstri firmasının 7'si GE çözümlerini kullanıyor. Bu etkinlik vesilesiyle, Türkiye'de gıda endüstrisinde dijital dönüşümün daha hızlı başlamasını desteklemek için yol haritası stratejisi ve akıllı fabrika başlangıç paketini kapsayan iki özel çözüm teklifi sunuyoruz".

Etkinlikte, bu endüstrideki oyuncuların küresel emtia piyasasına olan bağlılığı ile hem düşük marjlar hem de yüksek talep değişkenliğiyle karşı karşıya olduğuna değinildi. Bu iş kollarının yapısı ve bu kapsamda üretilen ürünler, tüketicilerin sağlığı ve güvenliği üzerinde doğrudan etkiye sahip. Ayrıca bu alandaki üreticiler; işletme verimliliğini artırma, maliyetleri düşürme, üretkenliği maksimuma çıkarma ve ürünleri rakip ürünlerden farklılaştırma gibi daha geleneksel üreticilerin karşı karşıya olduğu güçlüklerin birçoğunu da yaşıyor. Bu baskıların tümü bir araya gelerek gıda endüstrisi için karmaşık bir faaliyet ortamı yaratıyor.

Oturumlarda Endüstriyel Nesnelerin İnternetine ve özellikle Yiyecek-İçecek endüstrisi başta olmak üzere tüm önemli dikey üretim sektörlerinde gerçekleşen endüstriyel dönüşüme değinildi. Bu dönüşüm gıda alanında faaliyet gösteren şirketlere, önceden dikkate alınmayan fakat zaman içinde küçük ve artımlı değişiklikler yapma imkânı veren veriler sağlayarak, üretim ve operasyonlarından öngörü elde edebilmeleri için yeni olanaklar sunuyor. Üretim ekipmanlarında doğru teknolojilerin kullanılmasının yanı sıra bu öngörülerin analiz edilip uygulanabilmesi için doğru becerilere sahip doğru insanlara yatırım yapılması, şirketlerin daha az kaynak kullanarak daha fazla ürün üretmesine yardımcı oluyor.