Zimbabve Devlet Başkanı Mugabe Ulusa Seslendi

Zimbabve'de istifa etmesi beklenen Devlet Başkanı Robert Mugabe, birkaç hafta içinde yapılacak iktidardaki Zimbabve Afrika Ulusal Birliği-Yurtsever Cephesinin (ZANU-PF) kongresine başkanlık edeceğini söyledi.

Mugabe, devlet televizyonu ZBC'deki ulusa sesleniş konuşmasında, ZANU-PF'nin kongresini birkaç hafta içinde yapacağını belirterek, kendisinin de kongreye başkanlık edeceğini açıkladı.

Ordunun komuta kademesiyle bugün gerçekleştirdiği ikinci görüşmede ortak şekilde ülkeyi normale döndürmenin gerekliliğini tartıştıklarını belirten Robert Mugabe, geçmişteki başarısızlıkların öfkeye sebep olmuş olabileceğini kaydetti.

Mugabe, askeri müdahalenin ülkedeki anayasal düzene ve başkanlık makamına tehdit olmadığını söyleyerek, ülkede ekonomi dahil bir dizi endişe yaratan konudan haberdar olduğunu ve krizin ortasında dahi devletin ana kurumlarının işlediğine işaret etti.

İktidar partisini olumsuz etkileyen şeylerin çözülmesi için açık bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Devlet Başkanı Mugabe, parti kurallarına kimsenin saygısızlık etmemesi ve temel prensiplere geri dönülmesi gerektiğini dile getirdi.

Kendi partisi başkanlıktan aldı

Robert Mugabe'nin açıklaması, iktidardaki ZANU-PF'nin Mugabe'yi parti başkanlığı görevinden almasından saatler sonra geldi.

Öte yandan, partinin başkanlığına eski Devlet Başkan Yardımcısı Emmerson Mnangagwa getirildi. ZANU-PF'den yapılan açıklamada, orduyla ikinci kez görüşen Mugabe'den bugün öğle saatlerine kadar istifa etmesi istenmişti.

Açıklamada, Dışişleri Bakanı Walter Mzembi, Yüksek Öğrenim Bakanı Jonathan Moyo‚ Yerel Yönetim Bakanı Saviour Kasukuwere ve Maliye Bakanı Ignatius Chombo'nun da partiden atıldığı bildirilmişti.

Ülkede Robert Mugabe'nin istifasını isteyen ve askeri müdahaleyi destekleyen binlerce kişi, önceki gün başkent Harare'de yürüyüş düzenlemişti.

Zimbabve ordusu, geçen hafta çarşamba günü başkente girerek devlet televizyonunu ele geçirmiş, sabaha karşı televizyonda okunan bildiride ise askeri müdahalenin "darbe olmadığı" öne sürülmüştü.