CHP Belde Belediye Başkanları Toplantısı - Son Dakika
Politika

CHP Belde Belediye Başkanları Toplantısı

CHP Belde Belediye Başkanları Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de yasaların görüşülmediğini, el indirilip kaldırılarak adeta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı hareketlerinin yapıldığını belirterek, Büyükşehir Belediyesi yasa tasarısı çerçevesinde bazı belde...

11.10.2012 14:43

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de yasaların görüşülmediğini, el indirilip kaldırılarak adeta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı hareketlerinin yapıldığını belirterek, Büyükşehir Belediyesi yasa tasarısı çerçevesinde bazı belde belediyelerinin kapatılmak istenmesini sert bir dille eleştirdi.

Parti genel merkezinde gerçekleştirilen Belde Belediye Başkanları Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokrasi tarihinin çok uzun olmadığını ama demokrasiyle mücadelenin çok uzun olduğunu söyledi. Halkın kendi temsilcilerini özgürce seçmesinin yolunun demokrasi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bunun bazen bir milletvekili, bazen ilgi genel meclisi üyesi, bazen de belediye başkanı olduğunu belirtti. Demokrasinin yerine ve konumuna göre tecelli ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bütün demokrasilerde, bütün çağdaş ülkeler demokrasilerini geliştirmek için çaba gösterirler. Daha sağlıklı, daha kalıcı, daha etkileyici demokrasiyi hayata geçirmek isterler ve bunun mücadelesini yaparlar. Geldiğimiz süreçte demokrasi özgürlükle bir anlam ifade eder. Yoksa demokrasi olmaz. Demokrasi halkın katılımı ile anlam ifade eder. Belediyeler bu açıdan çok çok önemli" dedi.

Yerel yönetimlerin demokrasinin beşiği olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, halkın doğrudan kendi temsilcilerini seçtiğini belirterek, "Siz yerel yönetimlerin en önemli bir ayağını, belde belediyelerini büyük bir kısmı kapatıyorsunuz. Niçin… Hangi gerekçeyle, birisinin çıkıp anlatması lazım. Biz şu gerekçe ile kapıyoruz demesi lazım. Tam tersine belediye kültürünü geliştirmemiz lazım. Yerel yönetimleri güçlendirmemiz lazım. Yerel yönetimlerin önündeki engelleri kaldırmamız lazım" dedi.

"YEREL YÖNETİMLERİ KAPATMAK YERİNE GÜÇLENDİRMELİYİZ"

Yerel yönetimlerin gelirlerini arttırılması gerektiğini ve kendi ayakları üzerinde duran, geliri halka harcayan, hizmet veren güçlü birer kurum haline getirilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz kapatıyoruz. Yerel yönetimlerin önemi demokrasiyi kalıcı kılmalarıdır. Çünkü yerel yönetici halkın seçtiği yönetici, aynı zamanda halka hesap veren kişidir. Belde bilecek. Benim seçtiğim belediye başkanı bana hesap verecek. Çünkü bunun hesabını milletvekiline soramıyor. Onu göremiyor, onunla konuşamıyor, yeri geldiğinde ona ulaşamıyor. Ama belediye başkanına heran her zaman ulaşabilir. Yerel yönetimlerin kendine özgü koşulları var ve bu koşulların sürdürülmesi lazım. Bütün siyasi partilerin ister programlarına bakın ister seçim bildirgelerini, hepsinde ortak bir cümle vardır; 'Yerel Yönetimler güçlendirilmelidir' Aksini söyleyen hiçbir siyasi parti yok. Peki o zaman şu soruyu sormak istiyorum. Yerel yönetimleri güçlendirmek nasıl olacak. AK Parti modeline göre yerel yönetimleri güçlendirmek yerel yönetimleri kapatmakla eş anlamlıdır. Kapatırsınız olmayan bir şeyle zaten güçlendirmenize gerek kalmayacaktır."

"ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ŞU ANDA TÜRKİYE BELEDİYESİ GİBİ ÇALIŞIYOR"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın şuanda Türkiye belediyesi gibi çalıştığını ve isteği yere isteği kişiye imar verebildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, belediye başkanına gerek kalmadığını ve isteği imar değişikliğini yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetinin halkı bir tarafa bıraktığını, demokrasiyi bir tarafa bıraktığını ve toplum geleceğini, aydınlık Türkiye'ye bir tarafa bıraktıklarını belirterek, "Yandaşlara nasıl kaynak aktarırız, belediyelere nasıl yok ederiz. İmar planlarını Ankara'da sıcak koltuklarımızda oturup nasıl değiştiririz, bunun hesaplarını yapıyorlar.

Eğer siz belediyenin yetkisini merkeze çekerseniz, onların yetkilerini, görev alanlarını bakanlığa verirseniz belediyelere gerek kalmıyor doğal olarak. Zaten her şey oradan yapılıyor" diye konuştu.

24 Nisan 2012 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge göre 29 ildeki belde belediye başkanlarının belediye ile ilgili bir işlem yaparlarsa mülki idare amirinden izin alması gerektiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, halkın oyu ile seçilmiş bir belediye başkanının atanmış bir kişiden izin alınmasını doğruluğunu ve yanlışlığını özgürce tartıştığını duydunuz mu? diye sordu.

"MECLİS'TE ADETA 19 MAYIS HAREKETLERİ YAPILIYOR"

Halkın oyu ile seçilmişe milli idare dediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Belediye ile ilgili işlem yapacak, genelge çıkarıyorlar gidip validen izin alacaksın. Kuşatılmış yargı. Bu genel genin iptali için pek çok belediye başkanımız yargıya başvurdu. Yürürlüğün durdurulması için yargıya başvurdu. Bu yasalara ve hukuka aykırıdır dendi. Aradan altı ay geçti yargıdan tık yok. Yürürlüğü durdurmalar hani acil hallerde veriliyordu. Altı aydır karar yok. Bunun için kuşatılmış yargı dedim. Bunun için siyasal iktidarın emrindeki yargı dedim. Böyle bir yapıyla Türkiye'de demokrasi var her zaman tartışılır. En son Avrupa İlerleme Raporu da zaten bizim demokrasi raporumuzu tartışıyor. Büyükşehir yasa tasarısı ile ilgili olarak belki tartışmalar devam edecek, hep beraber oturup konuşacağız. Binin üzerinde belediyeyi kapatan bir tasarının özgürce tartışılması lazım. Bu konuyla ilgili kuruluşların demokratik kitle örgütlerinin görüşleri alınması lazım. Sizin görüşleriniz nelerdir diye sorulması lazım. İktidar partisinin milletvekillerinin tasarıdan yeteri kadar haberi yok. Ama onlar el kaldırıp indirmeyi demokrasi bildikleri için bakıyorlar, bakan ne yapıyor, el mi kaldırıyor, topluca el kaldırıyorlar. El mi indiriyor, topluca indiriyorlar. Meclis'te yasa görüşülmüyor, adeta 19 Mayıs hareketleri yapılıyor. Gerçek budur. Bir milletvekili kendi özgür iradesi ile oy kullanamıyorsa bu parlamentonun demokrasiyi içselleştirip içselleştirmediği her zaman sorgulanır. Bayramdan önceye yetişecekmiş. Niye acele ediyorlar. Bu kadar temel bir yasayı oturup neden tartışılmıyor. Bir doğruda buluşacağız. Belediye başkanları var. Her partiden var. Konusunu çok iyi bilen belediye başkanları var. Komisyona bilgi verirler. Oturup bir tartışılsın. Katılımcı bir demokrasi diye bir kavram var.

Yeri ve zamanı gelince halkın iradesine başvurulur."

"MİLLETİN İDARESİ DİYORSAN MİLLETTEN NEDEN KAÇIYORUZ"

Milletin iradesinden kaçılmaması gerektiğini belirterek, yeri ve zamanı geldiğinde gidip halkın bilgisine başvurulması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 29 kentte il özel idareleri kaldırıldığını ve yerine Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi kurulduğunu söyledi. Seçimle gelenlerin bir tarafa bırakıldığını, atama ile birisinin gelip başa oturduğunu ileri sürdü. Yerelin tavsiye edilmeye çalışıldığını da sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, "Bu merkezin başında vali veya vali yardımcısı olacak. Hani halk vardı. Hani demokrasi vardı. Geçiniz onları diyorlar. Biz istediğimiz kadar demokrasi var. Biz istediğimiz kadar özgürlük var. Onları biz ezeriz buyurganlığı hakim bu toplumda. Biz kitleyi yeniden ayağa kaldırmak zorundayız. Halka anlatmak zorundayız. Yapılan uygulamanın neden yanlış olduğunu halka anlatmalıyız. Halk suskun. Halk suskunsa bir sorunumuz var. Konuşan Türkiye diyorduk bir ara. Baskı altında korkan ve ürken bir Türkiye var. En büyük işçi örgütü muhalefetini gazeteye verdiği ilanla yapıyor. Bu demokrasi mi? bu özgülük mü? Bu söz söyleme özgürlüğü mü? düşüncesini açıklama özgürlüğü mü? Her belediye başkanına, milletvekilini, seçimle gelen her yurttaşa hangi partiden olursa olsun ayağa kalkmasını ve Türkiye'nin sorunlarını ve demokratik yollardan sahip çıkmasını istiyorum." diye konuştu.

"14-21 EKİMDE BELDE BELEDİYELERE TEMSİLİ REFARANDUM SANDIĞI KOYACAĞIZ"

"Avrupa Birliği Yerel Özerklik şartı var. Bununla ilgili yasa geçmiş yıllarda parlamentoda kabul edildi ve parlamentodan geçti. Uygulaması Bakanlar kurulunun inisiyatifine bırakıldı. Yerel özerklik şartının 5. Maddesi referandumu öngörüyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Belde belediyelerini kapatmak mı istiyorsunuz? Öyle bir kararınız var. Her insanın kararına ve düşüncesine saygı gösteririz. Ama hukukun üstünlüğü içinde. O zaman gidelim belde belediyelerine sandığımızı koyalım halka soralım. Sevgili yurttaşlarımız, siz kendi beldenizde belediyenizin kapatılmasını istiyor musunuz istemiyor musunuz? Kapatılmasını istiyorsanız, kapatılsın diye oyunuzu atın, kapatılmasını istemiyorsanız oyunuzu kapatılmasın diye atın. Halka danışmanın ne zararı var bu ülkede. Halktan görüş almanın ne zararı var bu ülkede. Halkla beraber yürümenin ne zararı var bu ülkede. Bunu yapalım, biz hazırız. Seçim listelerini hazırlıyoruz parti olarak. Bütün beldelere seçim sandığını koyacağız. Belediye başkanları diğer parti belediye başkanlarını tamamına çağrı yapsınlar. Çağrı yapmalarını istiyor. Her parti temsilci göndersin, vatandaş gelsin oyunu kullansın. Halk istiyorsa o belediye kapansın. İstemiyorsa bunu parlamentoya taşıyalım. Bütün siyasal partilerin milletvekillerine genel başkanlarına belediye meclis üyelerine sesleniyorum. 14-21 Ekim sandık koyacağız. Gelin sandığa hep beraber sahip çıkalım. Gelin halkın iradesine saygı gösterelim. Düzeltelim diyorsanız düzeltelim. Tasarıda bir şey daha var. 34 bin 500 köyü de 16 bin 82 tarihe karışıyor. Siz bir gecede kentleşen bir toplum gördünüz mü? Kentleşmek zaman ve süreç işidir. Kaldıracağız bunlara mahalle yapacağız. Köyde yaşayan emlak vergisi ödemez, su parası ödemez. Mahalleli olacak bunların hepsini ödeyecek. Şu kadar süre ödemez ondan sonra ödeyeceksiniz. Eğer siz halkı kandırıyorsanız bu da doğru değildir" dedi.

"13 YENİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KURULMASINI İSTİYORUZ"

CHP'nin 13 yeni büyükşehir belediye kurulmasını istediklerini ve bunu desteklediklerini belirten Kılıçdaroğlu, gönlünün Türkiye'nin her ilinin büyükşehir belediyesini olmadığını belirterek, "Çünkü büyükşehir belediyesi olmanın temel yolunun, o kente toplanan vergilerden bir kısmının o belediyeye aktarılmasıdır. İçinde kaynak vardır. O kaynağın rasyonel kullanılması lazım. Akılcı kullanılması lazım. Peki nasıl olacak bu çözümüz şudur; o ilin coğrafi yapısına bakacağız. Her ile uygun davranacağız. Gerekirse 20 kilometre, 30 kilometre yarı çap içerisinde büyükşehir belediyesi olabilir. Bizim hiç itirazımız yok buna. Tasarıda biz nasıl belediyeleri alırız düşüncesi ile yola çıkılmıştır. Kent düşünülmemiştir. Kentte yaşayan insan düşünülmemiştir. Düşünülen sadece ve sadece AK Parti belediyeleri nasıl alır. Hangi düzenlemeleri yaparsak biz belediyeleri alırız. Düşünce budur" dedi.

"BAŞBAKAN ERDOĞAN, BÖLÜCÜLÜK YAPMASIN"

Başbakan Erdoğan'a da göndermede bulunan Kılıçdaroğlu, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarırım. Akılcı olmaya davet ediyorum. Ülkesini sevmeye davet ediyorum. İnsanlar arasında ayrım yapmamaya davet ediyorum. Hatay'a iyi baksın. Hatay'a iyi baksın. Bölücülük yapmasınlar. Siz nasıl bir yasa tasarısı ile bölücülük yapmaya cesaret edebiliyorsunuz. Bu ülke bölünmedi, birleşti. Bütün baskılara rağmen bölünmedi. Senin iktidarında sen yasa tasarısıyla bu ülkenin insanlarını bölüyorsun. Çok ağır bir sorumluluktur. Böyle bir şey olamaz. Sayın Erdoğan'ın bundan haberi var mı yok mu bilemiyorum. Ama bizim arkadaşlarımız, sorumluluk hisseden arkadaşlarımız, ülkesini insanını seven arkadaşlarımız, yurttaşlar arasında ayrım gözetmeyen arkadaşlarımız ilgili bakanlara telefon ettiler. Yapılan yanlışlıktır dediler ve bölücülüktür dediler. Hiçbir bakan itiraz etmiyor, sadece haklısın diyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bu konuda da onların dikkatini çekmeyi anamuhalefet partisi lideri olarak sorumluluğum gereği olarak uyarıyorum. Her siyasal partiye saygımız vardır. Seçimle gelen siyasi partilere saygımız vardır. Demokrasinin özünde seçimle gelene saygı duymak vardır. Demokrasi kişinin hırsıyla sürekli iktidar nasıl olabilirim arayışı içinde yasa yapmak değildir arkadaşlar. Bu demokrasi değildir. Demokrasiyi kaybetmek kolaydır. Ama kazanmak zordur. Çünkü demokrasiyi kazanmak için toplumun başta da aydınların ağır bedeller ödemesi vardır. Biz CHP olarak ve bütün yol arkadaşlarım adına konuşuyorum. Demokrasinin çıtasının yükselmesi için eğer bir bedel ödenecekse o bedeli ödemeye hepimiz hazırız" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından CHP Genel Merkezi önünde temsili yerel yönetim referandumu yapıldı. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika CHP Belde Belediye Başkanları Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement