Eski Bakan Avcı, Kyk'li Gençlerle Buluştu

Eski Milli Eğitim, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun (KYK) hayata geçirdiği "Yaşayan Hazineler - Bir Asrın Belleği" programında gençlerle bir araya geldi.

Ankara İl Müdürlüğüne bağlı yurtlarda kalan gençlerle TRT Sevgi Stüdyoları'nda buluşan Avcı, gazetecilik ve bakanlıktaki tecrübelerini gençlerle paylaştı.

Avcı, okul öncesi eğitimin çocukların bütün eğitim hayatlarını etkileyecek kadar önemli olduğuna dikkati çekerek, "Okul öncesi eğitim alan çocuklar ilkokul, ortaokul, lise hatta üniversite dönemine kadar okul öncesi eğitim almamış çocuklara oranla daha başarılı." ifadesini kullandı.

Okul öncesi eğitim alan çocukların oranının yüzde 60'lara ulaştığını dile getiren Avcı, "İleride zorunlu hale getirilecek altyapı oluşturuluyor. Bütün çocuklarımızı okul öncesi eğitim imkanlarına kavuşturduktan sonra bunun olumlu sonuçlarını 16 yıl sonra alıyorsunuz." diye konuştu.

Bir dönem yaptığı gazetecilikle ilgili birikimlerini de anlatan Nabi Avcı, şunları kaydetti:

"Gençler düşünsel ağırlığı olan gazeteleri tercih etsin. Gazetelerin kitap eklerini takip edin. Bizim kuşağımızda dergi takip etmek diye bir şey vardı. Lise döneminden beri dergi takip ederdik. Dergilerin verdiği sıcaklığı başka bir medya organı veya ortamı pek vermez. Ama artık ilgiler çok değişti."

Eski Bakan Avcı, günümüzde elektronik ortamda kitaplar yayınlandığını da hatırlatarak, "Ama ben kağıda basılı yayının, gazetenin, kitabın tadının, kokusunun, dokunma duygusunun verdiği hazzın kolay kolay karşılanabileceği kanısında değilim. Biz basılı malzemeyle büyümüş kuşaklar olarak belki bu konuda basılı yayınlara bağımlı hale gelmiş olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Günümüz insanının iyi şeylere çabuk alıştığına dikkati çeken Nabi Avcı, "Herkes çok çabuk alışır ve hep böyle zanneder. Gençler, mesela sizler 15 yıldır belli bir iktidar döneminde büyüdünüz. 2002'de çocuktunuz. Bu hızlı tren hep vardı, kitaplar, yurtlar, üç kişilik odalar, bu imkanlar hep böyleydi zannediyorsunuz. Ama öyle değildi. Bizim üniversite dönemimizde yurtlarda yer bulunamazdı. Odalar 12 kişilikti. Güvenlik sorunu vardı. Çatışmalar vardı. İyi şeylere alışmak da iyidir ama nereden nereye ve nasıl geldiğimizi bilmekte fayda vardır." diyerek görüşlerini açıkladı.