Beyazıt Ramazan Sohbetleri"

Türkiye Diyanet Vakfınca düzenlenen "Beyazıt Ramazan Sohbetleri"nin konuğu yazar ve akademisyen Ahmet Güner Sayar oldu.

Beyazıt Devlet Kütüphanesindeki etkinlikte ramazan ve oruç üzerine bir konuşma yapan Prof. Dr. Sayar, Kuran-ı Kerim'de orucun anlatıldığı ayetlere değindi.

Ahmet Güner Sayar, Bakara suresinin 183. ayetinden 197. ayetine kadar oruç ibadetinden bahsedildiğini belirterek, "Orada neyin ne olduğu bellidir. 'Oruç sizden evvelkilere farz olunduğu gibi size de farz kılınmıştır.' ayetinden anlıyorsunuz ki Cenabı Hakk inananları bir çerçeve içerisinde tutmak istiyor. Ayetin başlarında ıskalanan bir söz var. 'Sakınasınız' diyor. 'Korunmanız için' diyor. Bu çok önemli. Yoksa korunma olmadan niyet edip iftar saati orucunu açmanın bir anlamı olmayacaktı." dedi.

Orucun kolay değil, zor bir ibadet olduğuna işaret eden Sayar, "Ayetin indirildiği vakit yaz günlerindedir. Zaten ramazan kelimesi etimolojik olarak uzun olarak yaz günlerine tekabül ediyor. Şartlar ağır ama mükafatı büyük. Zor bir ibadet. Baktığın zaman bir insanı çok rahat anlarsınız. Anlaşılır." ifadesini kullandı.

Ahmet Güner Sayar, oruçtaki sakınma ve korunma meselesinin insanı düşünceye sevk etmesi gerektiğinin de altını çizerek, "Orucun temel fonksiyonu tefekkürle sizi infaka götürmesidir. Ramazanın en önemli yanı kanaatimce iftarını yapmak, güllaçtan yiyerek, Karagöz oynatmak değildir, tefekkürdür, düşünmektir." şeklinde konuştu.

Orucun bir pergelin ayağı gibi bir yere sabit olması gerektiğini kaydeden Sayar, "Ramazanda en büyük keramet ibadetten zevk almaktır. Dolayısıyla pergelin sert ve çivili ayağını oruca koyduğumuz zaman diğer ayağını nereye, nasıl götüreceksin? Zekata ve hacca götüreceksin." dedi.

Sayar, toplantının ardından dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

"Beyazıt Ramazan Sohbetleri"nde yarın Memduh Cumhur konuşmacı olarak yer alacak.