"Fas'taki Ramazan Coşkusunun Aynısını Keçiören'de Gördüm"

Fas'ın Ankara Büyükelçisi Lütfi Aouad, ülkesinde iftar vaktinde derin bir sessizliğe gömülen sokakların akşam ezanının okunmasıyla dolup taşdığını ifade ederek, "Aynı coşkuya Türkiye'de de tanık oldum. Özellikle Keçiören'de sokaklar iftarda boşalıyor, hayat ezandan sonra kaldığı yerden devam ediyor" dedi.

Büyükelçi Aouad, özlem duyduğu eski ramazanları, Fas'ta ve Türkiye'de ramazan ayının nasıl yaşandığını AA muhabirine verdiğini anlattı.

Lütifi Aouad, 1,5 milyardan fazla Müslümanın idrak ettiği ramazanın uluslararası yönüne dikkati çekerek, bu yönüyle Fas ve Türkiye'de benzer ritüellerin uygulandığını söyledi. Fas'ta hayatın ramazana göre adapte edildiğini belirten Aouad, çalışma saatlerinin de iftar ve sahura göre düzenlendiğini kaydetti.

Auoad, ülkesinde iftar vaktinde derin bir sessizliğe gömülen sokakların akşam ezanının okunmasıyla dolup taşdığını belirtti. Aynı coşkuya Türkiye'de de tanık olduğunu ifade eden Faslı Büyükelçi, özellikle Keçiören'de, iftarda sokakların boşaldığı, hayatın akşam ezanından sonra kaldığı yerden devam ettiğini ifade etti.

"O tatlı baharat kokusunu öyle özlüyorum ki"

Ramazanın özellikle başkalarını düşünme ve paylaşma öğretisine dikkati çeken Büyükelçi Aouad, çocukluğundaki ramazanlar hakkında şöyle konuştu:

"Ben küçük bir çocukken, Fas'ta ramazanda sokakların bile farklı bir kokusu olurdu. Ramazan için hazırlanan şerbetlerin, tatlıların yemeklerin birbirine karışmış o müthiş aroması hala burnumda. O tatlı baharat kokusunu öyle özlüyorum ki. Bana çocukluğumu, babaannemi ve bu kutsal ayı hatırlatıyor. Şimdi ne yazık ki ne kadar arasam da Fas sokaklarında o kokuyu bulamıyorum."

Çekirdek bir ailede büyüdüğünü belirten Aouad, ailesinin ramazanın bazı geleneklerini yerine getirmediğini, dolayısıyla ramazana dair anılarını hep babaannesinin evinde oluştuğunu dile getirdi.

Büyükelçi Auoad, oruç tutmaya küçük yaşta başladığı için babaannesinin kendisi için özel oruç uygulamasını ise şöyle anlattı:

"Ramazanda babaannemin evinde olmayı çok severdim. Çünkü ailem sahura kalmaz, uyumadan önce birşeyler atıştırırlardı. Ramazanın diğer aylardan farkı yoktu bizim evde. Ama babaanemin evinde ramazan büyülü bir yolculuğa dönüşürdü. Babaannem sahura kalkar beni de kaldırır, üşenmeden yemek hazırlar ve beraber sabah ezanını beklerdik. Geleneklerine bağlı bir kadındı ama bir o kadar da liberaldi. Bütün gün aç kalmama dayanamadığı için kendince bir formül bile bulmuştu; çocukların günde iki kez iftar yapması gerektiğini söyleyerek öğlen ve akşam yemek yedirir ama orucumun bozulmayacağını savunurdu. O günleri öyle özlüyorum ki, ramazana dair en güzel anılarımı o evde yaşadım."

"Avukat olmayı çok istemiştim ama kaderde diplomat olmak varmış"

Siyaset bilimi ve hukuk mezunu olan Aouad, diplomat olmayı aklından bile geçirmediğini ancak bir dizi tesadüf sonucu bu mesleğe başladığını söyledi.

Hukuk fakültesinden mezun olduğu yıl, Fas hukuk sisteminin Fransızca'dan Arapça'ya geçmesi nedeniyle avukatlık sevdasından vazgeçmek zorunda kaldığını ifede eden Büyükelçi Aouad, o dönemde Arapçasının Fransızcası kadar iyi olmaması nedeniyle siyaset bilimiyle uğraşmak zorunda kaldığını belirtti.

"Avukat olmayı çok istemiştim ama kaderde diplomat olmak varmış" diyen Aouad, mesleğini çok sevdiğini ve diplomat olmaktan pişman olmadığını sözlerine ekledi. - Ankara