Kanseri Sevgiyle Yendi

MEHMET EMİN GÜRBÜZ - Bolu'da 2 yıl önce kanser teşhisi konulan İl Milli Eğitim Şube Müdürü Serap İnceler, kanseri tedavinin yanı sıra yakınlarının sevgisiyle yendi.

Annesini, babasını ve kardeşini de kanserden kaybeden İnceler (54), doktora gittiğinde hastalığının 4. evresinde olduğunu öğrenince, önceleri tedaviye yanaşmadı. Bir süre sonra ailesinin ve yakınlarının tavsiyesiyle yeniden doktora giden İnceler'in organlarındaki tümörler, yaklaşık 18 aylık süreçte geçirdiği ameliyatlar ve kemoterapiyle temizlendi.

İki çocuk annesi İnceler, sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.

İnceler, 14 yıl öğretmenlik ve 14 sene de eğitim camiasında yöneticilik yaptığını, bu süre içerisinde de 4 yıl şube müdürlüğü görevini yürüttüğünü söyledi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünde çalıştığı sırada 2 yıl önce rahatsızlandığını belirten İnceler, "Odam binanın en üst katındaydı ve çalışırken binaya hiç yorulmadan çıkıp iniyordum. Bu sırada bir ağrım oldu sağ tarafımda. Ağrıdan sonra biraz bekledim. Rüzgar aldığımı falan düşündüm. Bu sırada eşarplarla ıslak şeylerle sıcak tutup, koruyayım diye düşündüm. Fakat ağrılar geçmeyince doktora gittik." diye konuştu.

İnceler, doktora gittiklerinde hastalığın dördüncü evresinde olduğunu öğrendiklerini ifade ederek, kanserin kemik ve beyin hariç bütün organlarını kapladığını fark ettiklerini anlattı.

"Süreci çocuklarıma ve eşime yaşatmak istemedim"

Hastalığının ilk 2 ayını anlamakla geçirdiğini aktaran İnceler, "Tedaviyi ilk etapta kabul edemedim. Bu hastalık adeta bizim aile hastalığımız. Babamı, annemi ve kız kardeşimi bu hastalıktan kaybettim. Hastalığın bütün evrelerini ve süreçlerini yanlarında geçirdim. O süreci çocuklarıma ve eşime yaşatmak istemedim. Üzüntüler falan derken, eşimle çocuklarımla konuştum 2 ay tedavi olmadım. Bakmanız çok ağır olur, bakamazsınız, anne ve baba yok dedim. Tamam bakıcı ve hemşire tutulur ama çok zor, çok sabır işi." ifadelerini kullandı.

"3,5 aylık ömrün kaldı dediler"

İnceler, ilk aylarda doğal tedavi olarak, kemoterapi uygulanmadan geçirdiğini söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bulantım, ağrım olmaz diye düşündük. Bana 3,5 aylık ömrümün kaldığını, tıbbi istatistiklere göre bu derece ağır olan ve evresi bu derece ilerlemiş olan kanser hastalarının ömrünün 3,5 ay olduğunu söylediler. Ben de o zaman 2 ay vedalaşayım, dostlarımla olayım, olabildiğince ayaktaysam gideyim, geleyim, gelsinler ve görsünler dedim. Yüreğimden bunu o kadar çok istemişim ki Rabbim sizi inandırsın, Bolu geldi. Öğretmen arkadaşlarım, velilerim, öğrencilerim, amirlerim ve beraber çalıştığım son kurumdaki arkadaşlarım beni hiç yalnız bırakmadılar. Biraz da sitemkar davrandılar. Takdiri ilahi. Hiç olmazsa eziyet etmeden, zulmüm olmadan gideyim ama helalleşerek gitmek için 3,5 ay sürem var dedim. "

Komşusunun doktor tavsiyesi üzerine tedaviye başladığını belirten İnceler, çok uzun ve yorucu bir 18 ay geçirdiğini dile getirdi.

İnceler, bu süre içerisinde eşinin de evde kendisine güzel bir oda hazırladığını vurgulayarak, "Televizyonu da karşıma koydu. Bolu'yu seyrede seyrede ve gelen ziyaretçilerimle zorlu süreç geçirdim. Hemen hemen bütün tanıdığım, tanımadığım, selamlaştığım, beni gıyaben tanıyan, gönül dostluğu kurduğum, kuramadığım insanlar mesajlarıyla bizzat gelerek, gönül gönüle göz göze bakışarak benimle olduklarını ifade ettiler. İlaç tedavim halen devam ediyor. Fakat doktorlarım tedavinin olumlu sonuç verdiğini ve hastalığı büyük ölçüde yendiğimi söylediler." dedi.

"Bu hastalık eşittir ölüm değilmiş." diyen İnceler, bu hastalığının en büyük dopingi ve ilacının sevgi, eş, dost tarafından aranıp sorulmak olduğunu kaydetti.