Kerim Özbekler309 Sanat Dünyası'ndan Duyurular... - Son Dakika
Kültür Sanat

Kerim Özbekler309 Sanat Dünyası'ndan Duyurular...

Kerim Özbekler309 Sanat Dünyası\'ndan Duyurular...

Çınaraltı Sohbetleri'nde Pazartesi,Prof. Dr. Mehmet Çavuşoğlu'na Vefa ...

27.12.2010 09:50

İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği)

İstanbul Şubesi olarak her hafta düzenlediğimiz Çınaraltı

Sohbetleri'nin onbirincisinde, 27 Aralık 2010, Pazartesi günü "Merhum

Prof.Dr. Mehmet ÇAVUŞOĞLU'na Vefa.." başlıklı sohbet gerçekleşecektir.

Sohbette Merhum Prof. Dr. Mehmet ÇAVUŞOĞLU'nu talebeleri olan İstanbul

Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden Prof.Dr. Muhammet Nur

DOĞAN, Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı

Prof. Dr. Abdullah UÇMAN ve Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı

Bölümü Başkanı ve İLESAM İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof.

Dr. Durali YILMAZ çeşitli yönleriyle katılanlara anlatacaklardır.

Prof. Dr Mehmet ÇAVUŞOĞLU, 15 Ocak 1936'da Ordu'da İlk ve Ortaokulu

Ordu'da bitirdikten sonra, Afyon ve İstanbul Haydarpaşa liselerinde

okuyarak orta öğrenimini 1956'da tamamladı. Kısa bir süre İstanbul

Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam ettikten sonra Edebiyat

Fakültesine geçti. 1962'de Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi.

Lisans tezi "Yenişehirli Yahya Bey Divanı" idi. Ardından aynı

Fakültede Prof. Dr. Ali Nihat TARLAN'ın asistanı oldu. Onun

gözetiminde hazırladığı "Necati Bey Divanı'nın Tahlili ve Sistematik

İndeksi" adlı tezi ile 1966'da doktor, "Yahya Bey ve Yusuf Züheyla

Mesnevîsi" adlı çalışması ile 1973'de doçent unvanını aldı.

İstanbul

Üniversitesi'nde Profesörlük kadrosu bulunamadığı için 1984 yılında,

Mimar Sinan Üniversitesi'ne geçti. Orada, Türk Dili ve Edebiyatı

Bölümünü Kurdu. Aynı yıl içinde profesörlüğe yükseldi. 11 Temmuz 1987

günü, Manisa dolaylarında geçirdiği trafik kazası sonunda, 51 yaşını

tamamlamasına yalnızca dört gün varken bu fani dünyadan ayrıldı.

Prof.Dr. Muhammet Nur DOĞAN, Prof. Dr. Abdullah UÇMAN ve Prof. Dr.

Durali YILMAZ misafir olacağı; "Merhum Prof.Dr. Mehmet ÇAVUŞOĞLU'na

Vefa.." başlıklı sohbet, her zaman olduğu gibi İstanbul- Beyazıt

Devlet Kütüphanesi Konferans Salonunda saat 17.00'de başlayacaktır.

Merhaba Kerim Bey,

Ben Söke`den Mehmet Kaya, size kızımın (Reyhan Kaya'nın) adresinden

ulaşıyorum. Söke'li Ali Efe`nin abisinin torunuyum, yazmış olduğunuz

şiir bizi gururlandırdı. Bunun için size teşekkür etmek istedim,

sizinle tanışmak isterim. Beni ararsanız sevinirim.(25 Aralık

2010.Pazar)

ÜCRETSİZ KONSER...

KADIKOY KULTUR SANAT DERNEGI BUYUK KULUP KONSERLERI...

BARION SEDAT OZTORAK VE MASTER CLASS ŞAN ÖGRENCILERI İLE MUHTESEM ŞAN

KONSERINDE SIZLERLE OLACAKLAR...

27 ARALIK 2010 PAZARTESI GÜNÜ, SAAT:20.30'DA;

BÜYÜK KULÜP, CIFTEHAVUZLAR,

KADIKÖY -ISTANBUL

Saklıbahçe Sanatevi;

Yeni yıl nedeniyle ALTERNATİF adını verdigi sergiyi izlenime sunuyor,

sergiye sanatçılar resim ,heykel,seramik ve degişik teknikler

kullanarak ürettikleri işleri ile katıldılar. Aşure ayında aşüre

tadında bir sergi oldu, yeni yıl hediyelerinizi almadan bize

uğramanızda yarar var.

Katkıda bulunan arkadaşlarımız çalışmaları ile

Foça'da alternatif gezilebilecek bir mekan olan Saklıbahçe

Sanatevi'nde çalışmalarını sergileyerek bir bakıma sanatçı

dayanışmasınıda göstermiş oldular.Eserleri bulunan arkadaşlar;

Koncagül Ağaoğlu, Meltem Özkan Dorsman, Hamidiye Kurt, Nedime Metin,

Suna Özkalan, Bingül Onukar, Sevgi Çekiç, Nezih Kesim.

Sergi 27 Aralık 2010-27 Ocak 2011 tarihleri arasında her gün saat

10.oo ile 18. oo arasında gezilebilir.

KERİM ÖZBEKLER

GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

Sanat Galerimiz, 28 Aralık 2010 - 22 Ocak 2011 tarihleri arasında

gerçekleşecek

sergisinde, Vedat Örs'ün İSİMSİZ temalı kişisel sergisi ile

buluşturuyor.

Sergide sanatçının kendine özgü tekniklerle oluşturduğu ve birer

siluet olarak

yüzeye yerleştirdiği kadın figürlerinin yanı sıra, arkaik sembollerle

zenginleşen

yeni dönem soyut eserleri yer alacaktır.

28 Aralık 2010 Salı günü, saat 18.00'de düzenlenecek Açılış

Kokteylinde

birlikte olmak dileğiyle...

HER İL VE İLÇE'NİN MERKEZİNE OTOPARK YAPILMALIDIR...

KERİM ÖZBEKLER

GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

Türkiye'de son yıllarda araç sayısı hızla artıyor, benzine zam oluyor.

Araç sayısı artıyor, trafik kazaları artıyor. Araç sayısı artıyor,

garaj ve park sorunu çoğalıyor. Araç sayısı artmaya devam ediyor,

vatandaş aracını bir yere park edip resmi dairede işini görüp

çıkıncaya kadar camına trafik tarafından ceza makbuzu yapıştırılıyor.

Yinede araç sayısı artıyor, bazı yerlerde gereksiz yere ceza

yazılıyor. Bu konuda düzenli bir inceleme, araştırma yok. Ceza ile bir

yerlere varılacağı hesaplanıyor ama olmuyor, resmi dairelerin

çoğunluğu kent merkezinde olduğu için araç sahibi de oraya aracı ile

gelip işini görmek istiyor.

Tedbiri alması gereken devlet

mekanizmaları bunun yerine yasaklamayı, karşılığında da ceza kesmeyi

reva görüyor. Oysa vatandaşların PTT, vergi dairesi. Vilayet,

kaymakamlık, belediye, elektrik idaresi vb.gibi yerlere çoğu zaman

devlete olan borcunu yatırmaya geldiğini bildiğim bir çok yerde trafik

cezası yediğini yıllardan beri biliyorum.

Bazen yolu kapatmadığı halde trafik polislerinin ceza yazdığınıda

gördüm, yolun müsait olduğu bir çok yerde de park yasağı levhası o

kadar çok ki. Bunları hangi akıllı koyduruyor anlamıyorum, bazen bunu

ilgililere sorduğumda içinde mülki amirlik, trafik, belediye

vb.yerlerden iştirak eden komisyon tarafından uygun görüldüğünü

söylüyorlar.

O zaman daha fazla bozuluyorum, konulan bazı levhaların

ben uygun olmadığını düşünüyorum. Birde bu konunun içinde olan bu

kişilerin nasıl yanlış karar alabildiklerine şaşırıyorum. Her neyse,

bu tür yanlışlıklar sadece bizde olmuyor deyip teselli buluyorum ama

bunların hızla çözümlenmesi gerektiğinide düşünüyorum.

Bana göre çözüm, bütün il ve ilçe meydanlarında bulunan yerlerin 3-4

kat kazılıp zaman varken oldukça geniş ''Yeraltı Otoparkları''

yapılması. İleride meydana gelebilecek sıkışıklığın şimdiden

tedbirinin alınması, düşünsenize AB'ne girdiğimizi.

Veya bırakın

girmeyi, 5-10 yıl sonra gelişen ve araba bolluğu içinde yüzen

tedbirsiz Türkiye'nin halini ? O zaman bu işlerin içinden çıkmak için

geç kalmış oluruz, bana kalırsa herkes yaşadığı il ve ilçe belediye

başkanlarını ve politikacılarını uyarmalıdır.

Bunların kararının alınması, gerekli bütçeyi oluşturmak. İşe başlamak

ve sonlandırmak nereden baksanız 3-4 yıllık bir iş, ileri görmeyip bu

planı uygulamayan il ve ilçeler bana göre ileride çok zorluk

çekecekler.

Sayın üstadım, çok değerli insan Kerim bey;

uzun yıllar oldu görüşmeyeli, 90'ların başında GÖLGE adlı küçük bir

dergi çıkarıyordum. Siz de bana binlerce sanat severe verdiğiniz

destek gibi bana da yardım kollarınızı, sevecen yüreğinizi sonuna

kadar açmıştınız. Bitimsiz sevgilerimle, bitimsiz saygılarımla.(26

Aralık 2010.Pazar)

Çok tesekkür ederım. Çok iyiyim. Gönderdığınız sıteyı ıncelıyorum.

Nasıl anlatılır bılmem kı, tek kelıme ıle mükemmell. Derledığınız

bılgılerden yararlanacağım muhakkak...

Gecen yıllar sızın yüreğınız paylaşım kalıtesınde hıçbır sey

değiştirmemış. Kerım bey, Antalya'ya yolunuz düştüğünde uygun

zamanınız olursa sizi sız ızın verdığınız muddetçe ağırlamak

ısterım...Sız tam hatırlamazsınız ama bundan 20 seneyı aşkın zaman

önce benım duygularıma verdığınız destekler çok ama çok fazlaydı. En

az 30 kadar yerel gazetede GÖLGE dergısınden söz ettınız.. Sıze

mınnettarlığım hep sürmüştür....

Evet..Bu hızmetlerınız en üst saygıya, en derın sevgiye değer...Kerım

bey, vaktınız almak ıstemem. Antalya'ya geldığınızde zamanınız olursa

görüşebılelım...

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Kültür Sanat Kerim Özbekler309 Sanat Dünyası'ndan Duyurular... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement